Tayyip'e tam sayfa savaş!
AKP ile Gülen cemaati arasındaki gerginlik artarak devam ediyor. Zaman gazetesinde dün yer alan “Lider” başlıklı yazının Fethullah Gülen tarafından yazılması, kılıçların çekildiğini bir kez daha gösterdi...
Haramiler, Kâbe yolcusu sanıldı!
AKP ile Gülen cemaati arasındaki gerginlik artarak devam ediyor. Zaman gazetesinde dün yer alan “Lider” başlıklı yazının Fethullah Gülen tarafından yazılması, kılıçların çekildiğini bir kez daha gösterdi. Bir liderin nasıl olması gerektiğini ve lidersizlik sıkıntısını anlatan yazı aslında 1991 tarihliydi.
Ancak derin mesajlar gizleyen bu yazı öylesine seçilmemişti. Yazısında “ideal lider” i anlatan Gülen, “İdâreci kadro ve lider kıtlığı bunalımı” yaşandığını hatırlatarak, “bilebildiğim bir şey varsa o da, bizim dünyâmızda böyle bir liderin olmadığıdır” ifadesini kullanıyor. Osmanlı dönemi liderlerini anlatan Gülen, o liderlerin yerinin doldurulamadığını şu sözlerle ifade ediyor:
Aslan inindeki tilkiler
“Evet, ateşböceklerinin yıldızlaştığı, sineklerin kartallaştığı bu tâli’sizler diyârında aslan inleri, tilki çalımlarıyla inliyor, bülbül yuvaları saksağanların elinde perişan ve her tarafta yarasalar şehrâyinler tertip ediyor. Süleyman çoktan göçüp gitmiş ve o muhteşem saltanatın yerinde iblisler satranç oynuyor.” Yazının son cümleleri ise yenilir yutulur gibi değil: “Yıllar ve yıllar var ki, düşkünler diyârı şu mübârek ülke, taşıyla-toprağıyla, canlısıyla-cansızıyla, mü’miniyle-kâfiriyle hasretle inledi ve böyle bir liderin yolunu gözledi. Bu uğurda elli defa yalancı mumları güneş zannedip alkışladı.
Yüz defa ateşböceklerini yıldız sanıp arkalarına düştü. Bilmem kaç defa da Kırk Harâmîleri Kâbe yolcusu sanarak içlerine girdi. Öyle anlaşılıyor ki, daha bir süre bu hicranlı arayış devam edecektir. Özünden uzaklaşma bunalımı, tabiat değiştirme bunalımı, milli, dînî ve târîhî değerleri inkâr ve tezyîf etme bunalımı, seviyeli insan, idâreci kadro ve lider kıtlığı bunalımı. Yakın geçmişi ve hâlihazırdaki durumu i’tibârıyla, şu karmakarışık dünyânın gerçek manada bir lider tanıyıp tanımadığını bilemeyeceğim.
Başıboşların elindeyiz
Bilebildiğim bir şey varsa o da, bizim dünyâmızda böyle bir liderin olmadığıdır. Hâsılı, bu koskoca dünyâ başıboşların elinde ve bir baştan bir başa lidersizlikle kıvrım kıvrım. Lider, özüyle ve zâtî husûsiyetleriyle her zaman kendini hissettiren ve gönüllerde yaşamasını bilen bir şahsiyettir. O, görünüşündeki inandırıcılığı, anlayışındaki derinliği, görüşlerindeki inceliği, dolayısıyla da yüz binlerin her zaman uğrunda ölmeye hazır oldukları bir seviye insanıdır. Lider, yemesinde içmesinde, oturup kalkmasında, davranış ve muâmelelerinde dikkatli, temkinli ve emniyet telkin edicidir.”
Erdoğan’a tam sayfa savaş: Kardeşlik bitti!
Gülen cemaati, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dershaneler konusunda yaptığı açıklamanın rövanşını tam sayfa indirerek aldı. Gazetenin tepeden tırnağa tek hedefi Erdoğan olurken, cemaat ile iktidar arasındaki gerilim de onarılamayacak boyutlara ulaştı. Erdoğan’ın gemileri yakması, Zaman yazarlarını da kızdırdı. Hüseyin Gülerce, Erdoğan’ı “dediğim dedik” tavrı içinde olmakla eleştirdi. AKP ile cemaat arasındaki “dershane savaşı” tam dinerken, Başbakan Erdoğan’ın “dershaneler kapanacak” açıklaması camiayı adeta çıldırttı. Gazete, bugüne kadar görmediğimiz bir ilk sayfayla Erdoğan’ın ekrandan yaptığı açıklamanın rövanşını aldı. Sürmanşetten manşete, köşelerden en dipteki habere kadar gazete tepeden tırnağa Erdoğan’a yanıt veren haberlerle yüklendi.
Manşete Final Dergisi’nin sahibini çıkararak, hükümete karşılık veren gazete, tepeden ise AKP’den ihracı istenen İdris Bal’ı sahaya sürdü. Gazete, Bal’ın dershane konusundaki açıklaması nedeniyle ihraç edilmek istendiğini iddia ederken, Erdoğan ve AKP yönetimine yönelik “askeri rejim” kıyaslamasına da devam etti. Manşet yanından verilen haberde, “Askeri rejimlerin yasaklama girişimleri bile başarısız oldu” başlığı dikkat çekti. Gazetenin ilk sayfasında Erdoğan’ın açıklamalarına da yanıt geldi. Gazete, Başbakan’ın dershane konusunda bilgisiz olduğunu ve yanlış yönlendirildiğini de savundu.
“Cemaatte seveni kalmadı”
Zaman gazetesinin yazarlarından Hüseyin Gülerce, iktidar-cemaat geriliminde gelinen noktayı, “Böylesine savrulmayacaktık. Mütedeyyin kitle böylesine birbirine düşmeyecekti” sözleriyle açıkladı. “Şaşırdım, üzüldüm, yaralandım...” başlıklı bir yazı kaleme alan Gülerce’ye göre, Başbakan Erdoğan yanlış bilgilendiriliyor. “Aylardır, kapısında randevu bekleyenlere çok değil iki saatini ayırsaydı, öyle bir konuşma yapmazdı” diyen Gülerce, dershane düzenlemesiyle ilgili yanlış gördüğü detayları da köşesine taşıdı.
Gönlümüz yaralı
Erdoğan’ın “kara kampanya” yürütmekle suçladığı cemaate yönelik kırgınlığını dile getirdiği konuşmaya değinen Gülerce, gönül köprülerinin yıkıldığını söyledi. Erdoğan’a karşı cemaatte var olan sevginin kaybolduğunu iddia eden Gülerce, yazısını şöyle tamamladı: “Sayın Başbakan’ın açıklamaları gönlümü yaraladı. Bakanlar Kurulu kararını yok sayan, oralı bile olmayan bu tek adam üslubu, dediğim dedik tavrı, beni yıllar öncesinin o insanı mahcup eden Recep Tayyip Erdoğan tevazuuna götürdü. Gönülden muhabbet duyulan bir insandı.
Şimdi onu sevmemesi mümkün olmayan insanların, gönül köprülerindeki yıkımları görünce üzülüyorum. Böyle olmamalıydı diyorum. Böylesine savrulmayacaktık. Mütedeyyin kitle böylesine birbirine düşmeyecekti. Türkiye, istikrar içinde kalkınır, demokratikleşme heyecanı ve iradesi devam ederken bize ne oldu Allah’ım. Herkes imtihandan geçiyor. Bizi ancak mümin tavırlarımız, mümin duruşumuz, muhabbetimiz, hoşgörümüz, tevazuumuz ve üslubumuz sahil-i selamete çıkarabilir. Birilerine değil, başta kendim, herkese söylüyorum.”
Yeniçağ
