Atatürk, Cumhuriyet ilkeleri ve Türk kadını


İktidar 5 Aralık 1934′te Türk Kadınının ulaştığı aydınlığı; karanlığa tutsak etmek istiyor…”


5 Aralık Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 79′uncu yılı.
Kadın, yaşayan bir toplumun, bir milletin en temel ögelerindendir. Erkeği ve çocuklarıyla o toplumun içinde binlerce yıl geriden gelen bir yaşamı beraber şekillendirmiş ve gelecekte de yaşamın şekillendirilmesini sağlayacak en önemli unsurdur. Türk kadını geçmiş yüzyıllardan yaşadığımız çağa kadar üzerine düşen bütün görevleri başarıyla yerine getirmiştir.  

ATATÜRK Türk kadınını şöyle tanımlar:
“Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklerde yükselmeye layıksın” 
diyerek, yaptıklarının gerekçesini belirtmiştir.

TBMM Türk kadınına seçme seçilme hakkını 1934′te verdiğinde kadınlar sadece 28 ülkede milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip, bunların sadece 17 sinde bu hak kullanılıyorken Fransa’da 1944, İtalya’da 1945, Yunanistan’da 1952, Belçika’da 1960, İsviçre’de 1971 yılında bu hakka kavuşurken, bu hakka Türk kadınının 1934 te kavuşmasının önemi daha iyi anlaşılıyor.

21. yüzyılın başında Türk kadını, 20. yüzyılın başında kendisine sağlanan “kimlik ve kişiliğini” korumak göreviyle karşı karşıyadır. Günümüzde yaygınlaşan “kadına şiddet” ve şiddetin “yargıda hoş görüyle” karşılanması, İktidarın kürtaj ile ilgili açıklamaları, Laik eğitimi yok etme girişimi olan 4+4+4 uygulaması ile kılık kıyafet yönetmeliği bu tablonun oluşmasında büyük bir etken. Ülkemizde haftada yüzlerce kadın şiddete maruz kalırken; senede 100′ü aşkın kadında cinayete kurban gitmektedir. Kadına yapılan işkencede günden güne artış göstermektedir. Türk Kadını kendisine sağlanan olanakları sunan Cumhuriyet değerlerinin yok edildiği ve kadın haklarını aşama aşama yok edilmeye çalışıldığı tehlikeli bir dönem geçirmektedir.

Unutmamalıdır ki; Çağdaş bir ulus yaratmanın evrensel değer olduğunu dünyaya öğreten Atatürk ve Cumhuriyet ilkeleridir. 5 Aralık 1934’te de Türkiye Büyük Millet Meclisi kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyan yasayı kabul ederek, Türk kadınına yasalar önünde erkeklerle eşit haklar verilmiştir. Böylece Türk kadını ATATÜRK’ün önderliğinde gerçekleştirilen devrimle pek çok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkını kazanmış ve hayatın her alanında büyük bir aşama kaydetmiştir.

İnanıyorum ki, Türk kadını ‘’Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının’’ verildiği 5 Aralık gününde birçok Avrupa ülkesinden önce kazandığı haklarını korumaya ve uygulamada geliştirmeye kararlıdır. Yeniden tam bağımsızlığın kazanıldığı ve Cumhuriyet değerlerinin işlerlik kazandığı günlerde Türk kadını hak ettiği değeri bulacaktır.

Kadınlarımıza mücadelelerinde başarılar diler, saygılarımı sunarım. 

Burçak TÜTER
ADD Gençlik Kolları Genel Başkanı


➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..