Cezayir'de AKP komplosu mu?

AKP'nin, eski Halep Başkonsolosu Adnan Keçeci vasıtasıyla, Cezayir'de yönetime karşı bir Müslüman Kardeşler isyanı planladığı iddia edildi...

AKP Cezayir'de de mi komplo kurdu?


SivriSinekCaz
AKP'nin Cezayir'de, eski Halep Başkonsolosu aracılığıyla Müslüman Kardeşler'i yönetime karşı kışkırttığı iddia edildi.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, eski Halep Başkonsolosu Adnan Keçeci vasıtasıyla, Cezayir'de yönetime karşı bir Müslüman Kardeşler isyanı planladığı iddia edildi.

5deniz.net'te Hamide Yiğit tarafından çevrilen Cezayirli gazeteci Zekeriya Habiba'nın "Yeni Osmanlıcılara ve Suudilere kalan tek şey: İntihar ve tükeniş" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:


"Uzaktan kumandalı Mursi’ye ağlayan Erdoğan
 

 Ve şimdiki Erdoğan Türkiye’si (bunu derken asla Türkiye halkını kastetmiyoruz), “uzaktan kumanda”yla yönettiği Mısır’ın Devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye ağlayan Erdoğan!.. Bu Erdoğan ki, 30 milyondan fazla Mısırlının içinde yer aldığı devrimi değiştirip dönüştürmek için ciddi girişimde bulunup, Siyonistlerle müttefik olan Müslüman Kardeşlerin egemenliğine sarılan… Esas olan şu ki, Erdoğangilleri ne desteklediği Mısır İhvan’ı ne Filistin’in özgürleştirilmesi ne de Mısır’ın istikrara kavuşturulması zerrece ilgilendiriyor. Arap dünyasının liderleri de dahil hepsinin tek önemsediği, Suriye’den başlayan ve Arap dünyasının diğer ucuna kadar uzanan bölgenin liderliğidir. Bu yüzden biz onların nasıl olduklarını, özellikle Libya’nın yıkılmasından ve Tunus’ta Nahda’yı ve kendi müteahhitleri Gannuşi’yi taşımalarından sonra gördük.

Bu yıkıcının adı Adnan Keçeci
 

Ve sonra Cezayir. Cezayir üzerinde de nüfuzlarını planladılar ve Cezayir’e Büyükelçi sıfatıyla en büyük yıkıcılarını gönderdiler. Bu yıkıcının adı Adnan Keçeci. Türkiye’nin eski Halep Konsolosu. 2012-2013 yıllarında Halep halkı üzerine cehennem kapılarını açan, Haleplilerin fabrikalarını çalan, binlerce terörist alımı için tüm koşulları yaratan. İşkence, katliam, boğaz kesme, insanların ciğerlerini sökme, yüreklerini yeme “demokrasisini” yayan teröristleriyle “böyle bir demokrasiyi” Suriyelilere müjdelemişti. Ve vaatlerine ahdi vefa gösterdi; özgür topraklar, şehitlerin ülkesine döndü. Bütün bunların sağlanmasında O’nun uğursuz dönemi rol oynadı. İstanbul’da toplantılar organize ederek sözde Cezayirli muhaliflerin temsilcileri olduklarını iddia ettiği genleri bozuk insanları buluşturdu.

Cezayir yerel medya kaynakları, bu kötülük elçisinin Cezayir’e ilk atandığında Cezayir’deki yeni kirli misyonunu ortaya çıkardı. Çeşitli sivil toplum örgütleriyle yoğun ilişkiye girdiği, Müslüman Kardeşler örgütüne bağlı öğrenci birlikleri ile yeni bağlantılar kurduğu vs. hepsi deşifre oldu. Bunları İstanbul’da düzenlenen toplantıda komutanları Erdoğangiller ve yeni Osmanlıcılar ile kucaklaştırdı. Sözde bunların Cezayir muhalefetinin yurtdışındaki “Raşşad” Hareketinin temsilcileri olduklarını iddia etti. Erdoğan’ın Türkiye’si ve Zeytut değil oysa ki… – “Muhammed Al Arabi Zaytut”a gönderme yapıyor ama Zeytut, ne Arap ne de Cezayirlidir. O ayrı bir şey.

Erdoğangillerin komplosu


Araplar ve Müslümanlar üzerine bir dizi aşağılık komplonun ucuz araçlarını oluşturdular. Sünni olsun, Şii olsun, tüm Müslümanlara bu komployu kurdular. Çünkü Erdoğangiller ve Suudilerin hedefi, Amerikan ve Siyonist patronlarını memnun etmektir. Bu da milyonlarca Müslüman’ın kesilmesi ve katledilmesini gerektiriyor. Cezayir’in durumuna gelince, iddiam şudur ki, en başından siyasi komplonun tarafları arasında gizli anlaşma olmasaydı, Erdoğan Türkiye’sinin Siyonizm’in paralı askeri konumundaki bir elçiyi “devrimin” -şehitlerin- ülkesine sızdırma imkanı olamazdı. Fakat bu Türk Sefirin binlerce Suriyeliyi katleden terörist Siyonizm’in paralı askeri olduğunu Cezayirliler biliyor (başkaları bilmiyordu belki) ve bu yüzden bunu Cezayir’e hiçbir şekilde yapamazdı. Cezayirli çocukların O’nu geri dönmemek üzere kovmayacağından emin olamadı. Zira Cezayir erkekleri bir hareketlilik içindedir ve böyle bir hamle O’nun ve tüm bahisçilerin sınır dışı edilmesiyle sınırlı kalmazdı; Cezayir halkının en son Cezayir Milli Takımı ile Brezilya Dünya Kupası karşılaşmalarında, kovdukları “baba”nın afişini nasıl bir duyguyla makaraya sarıp salladılarsa, Cezayir’in bu son fotoğrafını bu kez O’na hediye ederlerdi. Cezayir halkının egemenliğine ve saygınlığına zarar verecek birine neler yapacağını ve Emir Abdulkadir’in oğulları ve torunlarının O’na neler sunacağını hayal etmek bile zor. Cezayir’i özgürleştiren ve “Arap Bahar”ı komplosu mühendisliğinden önce Cezayir’e karşı en tehlikeli konumlanışı dağıtmayı başaran Halk Ordusunun da ne yapacağını tahmin etmek kolay değil. Halkıyla, ordusuyla Cezayir, on yılların kızıl çizgisinin arkasında, terörizmin kara çizgisinin karşısında tek vücuttu ve kazandı. Şimdi niye kazanmasın; Suriye ve Mısır halkları aynı düşmana karşı her zamankinden daha fazla zafer kazanıyorken? Ve ben kendime şu konuda emin olma hakkı tanıyorum: Bizim Arap halkları hiçbir komplo projesine ve uzantılarına yer bırakmayacaktır; hatta bu projelerin arkasında Krallar, Emirler ve Yeni Osmanlıcılar olsa bile!…"


➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..