PKK istedi AKP hayata geçiriyor

AKP ve PKK'yla birlikte TESEV benzeri yapıların "faili meçhuller" kampanyasının perde arkasından, Türk Ordusu'nun komutanlarını "savaş suçlusu" ilan etme planı çıktı.



PKK 'Komisyon' dedi AKP hayata geçiriyor



Son dönemlerde 'faili meçhul' olaylarının sıklıkla gündeme gelmesinin ardından Oslo mutabakatı çıktı. Mutabakata uygun olarak, PKK'nın talep ettiği Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun yapacağı işler hayata geçiriliyor.

AKP ve PKK'yla birlikte TESEV benzeri yapıların "faili meçhuller" kampanyasının perde arkasından, Türk Ordusu'nun komutanlarını "savaş suçlusu" ilan etme planı çıktı. Planın, AKP ve PKK'nın Oslo'da yaptıkları görüşmelerde yapıldığı belirtilirken, yaklaşık 200 subaya faili meçhulle ilgili dava açıldı. Bu davalarla da, Abdullah Öcalan'ın önerdiği Hakikatleri Araştırma Komisyonu fiilen hayata geçirilmiş oldu.

Fethullah, Hizbullah ve PKK ile mücadele eden komutanlar

Oslo'daki görüşmelere Başbakan'ın Özel Temsilcisi sıfatıyla katılan dönemin Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Hakan Fidan'ın, görüştüğü PKK'lılara, şikayetçi oldukları kamu görevlilerinin isimlerini vermesini istemişti. Fidan, şu ifadeyi kullanmıştı: "Bir noktaya kadar hani tolare edebiliyorsunuz çünkü dediğim gibi alandaki valiler, emniyet müdürleri bu noktada gerçekten çok değerli insanlar. Yani şu anda sizi bilmiyorum spesifik olarak isim vererek şikayet edebileceğiniz şu adam düşmandır, bu adam şeydir."

Oslo'daki mutabakat sonrası 1990'lı yıllarda Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki faili meçhuller adım adım gündeme sokuldu. Faili meçhul cinayetlerin sorumlularından Hizbullah terör örgütü mensupları bazı yasal düzenlemelerle serbest bırakılırken, ABD'nin ve NATO'nun hedefindeki komutanlar faili meçhul soruşturmalarında hedef alınmaya başlandı. Mutabakat sonrası ilk olarak 1993-1995 yılları arasında Şırnak'ın Cizre ilçesinde Yüzbaşı rütbesiyle görev yapan emekli Albay Cemal Temizöz hedef yapıldı. PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan'ın açıklamalarından sonra, gözaltına alındı. Temizöz, gözaltına alındığı sırada Kayseri Jandarma Alay Komutanı olarak görev yapıyor ve Kayseri'deki askerler içindeki Fethullahçı örgütlenmeye yönelik bir operasyon yürütüyordu.

Hasan Atilla Uğur PKK'nın hedefinde

Ardından faili meçhullerle ilgili olaylar, Ergenekon tertibiyle birleştirilmeye çalışıldı. PKK'nın yayınlarında Ergenekon tertibinde de hedef olan komutanlar aleyhine yayınlar başladı. Bu komutanlardan biri, Ergenekon davasında 29 yıl 3 ay hapis cezası verilen emekli Albay Hasan Atilla Uğur oldu. Öcalan'nın yakalanıp Türkiye'ye getirildinde onu sorgulayan komutan Emekli Albay Hasan Atilla Uğur hakkında, Mardin Kızıltepe Savcısı, tam da Ergenekon kararı öncesinde bir fezleke hazırlayarak, Uğur'u "yasadışı bir örgütü yönetmekle" suçladı. Savcı'nın TSK komutanlarını, PKK'yla mücadelede hukuk dışına çıkmakla itham ettiği fezlekede, Emekli Albay Uğur da Mardin Kızıltepe'de yaşanan cinayetlerin sorumlusu olarak gösterildi.

200 komutana dava

Uğur'a yönelik soruşturmanın ardından arka arkaya faili meçhul soruşturmaları gelmeye başladı. Özellikle 1992-1995 yılları arasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki operasyonlarda görev yapan yaklaşık 200 komutan hakkında davalar açıldı. Bu davaların artacağı belirtiliyor.

10 bin dosya 10 savcıya bölüştürüldü

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcıvekilliği de, açılım süreciyle hızlanan davaları yürütmek için yeniden bir yapılanmaya gitti. Bu çerçevede Başsavcıvekilliği, daha önce Cumhuriyet Savcısı Osman Coşkun'un yürüttüğü yaklaşık 10 bin faili meçhul dosyasını, 10 savcı arasında bölüştürdü.

Sözü edilen yaklaşık 10 bin dosyanın nasıl oluşturulduğu ise net değil. Hükümete yakın yayın organlarına servis edilen rakamın gerçek anlamda faili meçhulleri yansıtıp yansıtmadığı bilinmiyor. Hakan Fidan'ın Oslo'da PKK'lılara söylediği "şikayet ettiğiniz kamu görevlileri varsa bize iletin" ifadesi de akıllara, bu listenin PKK tarafından verilip verilmediği sorusunu getiriyor.

Hakikatleri Araştırma Komisyonu fiilen geçerli

Bu arada, İmralı Adası'ndaki cezaevinde hükümlü olan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın açılım süreciyle birlikte ısrarla gündeme getirdiği Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun da bu davalarla fiilen hayata geçtiği belirtiliyor. Öcalan, önerdiği komisyonun, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 1990'lı yıllarda yaşanan olayları incelemesini ve bu çerçevede savaş suçu işleyenleri belirlemesini talep etmişti.

Açılımın hedefi, TSK'yı savaş suçlusu ilan ettirmek

Uğur, 2 Ağustos günlü Aydınlık'a, hakkında hazırlanan fezlekeyi şu sözlerle değerlendirmişti: "Mevcut iktidarın ABD'nin talimatı doğrultusunda uyguladığı sözde açılım soytarılığının ana hedeflerinden biri Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını teröre karşı görevleri gereği verdikleri meşru mücadeleden dolayı 'savaş suçlusu' ilan ettirmektir. Bunu temin etmek için de, o dönemde kanı ile canı ile terörle mücadele etmiş ve sembol haline gelmiş isimlere her türlü iftirayı atarak soruşturmalar açtırmaktadırlar. Şunu açıklıkla ifade etmeliyim ki o dönem yörede yaşayan vatandaşlarımızın durumu gerçekten son derece zordu. Bir tarafta terör örgütü diğer yanda devlet, insanlar ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Kime ve nasıl güveneceklerini bilemiyorlardı.

Bu duruma bir de bazı devlet görevlilerinin tamamen şahsi hata ve günahları da eklenmişti. Terör örgütü ve yandaşları bu tür durumları istismar etmeyi iyi beceriyorlardı. İşte biz böyle bir ortamda vatandaşın yanında olduk, terör örgütleri ile PKK, Hizbullah ayrımı yapmadan, canımız pahasına mücadele ettik."

Oslo mutabakatındaki kritik madde

Oslo'da varılan mutabakatı Taraf yazarı Emre Uslu 10 Haziran 2012 tarihli köşe yazısında gündeme getirdi. Uslu, köşesinde şunları yazdı:

"O mutabakat metinlerinde hakem devletin imzası altına alınan konulardan biri de PKK ile barış anlaşması sağlanırsa 'Güneydoğu'da görev yapan güvenlik görevlileri savaş suçlusu olarak yargılanacak' konusu. Bu durumda bölgede görev yapmış tüm güvenlik personelinin savaş suçlusu olarak yargılanması olasılığı vardır. Bu husus MİT yetkililerinin bilgisi dâhilinde resmî kayıtlara sokulmuştur. Dahası bu mutabakatın içinde yer alan metinler bizzat MİT elemanları tarafından Kandil, İmralı, Avrupa arasında dolaştırılmıştır."

Uslu'nun bu yazısına Hükümet ve MİT'ten bugüne kadar bir yalanlama yapılmadı.

Aydınlık

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..