Demokrasi yolundaki bedel...




EĞİLMEDEN BÜKÜLMEDEN YÜKSEK ÖĞRETİM*


Prof Dr. Recep AKDUR
SivriSinekCazEğilmek sözcüğü Türkçede birçok anlama geliyor. Bunlardan biri; bir başkası ya da otoritenin “baskısı ya da çıkar sağlaması” karşılığında o kişinin ya da otoritenin egemenliğini kabul ve biat etmektir. Tersine eğilmemek ise baskı ya da çıkar sağlama önerisine rağmen kişi ya da otoritenin egemenliğine karşı koymak, ona karşı dik durmaktır.

Günlük yaşamda kullandığımız “eğilip bükülmek”; bir kimsenin ya da otoritenin karşısında sıkıntı veya utanç duyacak hareketlerde bulunmaktır. Tersine eğilmemek bükülmemek ise bir kimse ya da otorite karşısında sergilenen hareket ve tavırlarından dolayı utanmamak sıkılmamak ve bu hareketlerin arkasında durmaktır. 

Genelde yüksek öğretimin özelde ise akademisyenin eğilmemesi bükülmemesi ne demektir? Bir yüksek öğretim kurumu veya akademisyen niçin kimler tarafından eğilmek istenir? Bu sorulara aydın ve aydınlatan insan Uğur Mumcu’nun kendini nasıl tanımladığı ile yanıt vermek olanaklı. Uğur Mumcu diyor ki; Ben Atatürkçüyüm, Cumhuriyetçiyim, laikim, antiemperyalistim, tam bağımsız Türkiye’den yanayım, özgürlükçüyüm, insan hakları savunucusuyum, terörün karşısındayım, yobazların hırsızların vurguncuların çıkarcıların düşmanıyım. Küresel ve yerel egemenler Mumcu’yu bu düşüncelerinden ödün vermediği, karşılarında eğilmediği bükülmediği için katlettiler. Yüksek öğrenim ve akademisyen bu düşüncelerin odağı, aydınlığı ve aydınlatanı olmak durumundadır.

 yüksek öğretimi ve akademisyeni bu düşüncelerinden ödün vermesi, bu düşünceleri yaymaması ve biat etmesi için eğmek bükmek ister.

Toplumsal ve ulusal değerlerin oluşmasında en etkili dolayısı ile de sorumlu olan sektörlerin başında eğitim gelir. Eğitimde ise yüksek öğrenimin çok özel bir yeri vardır. Çünkü tüm eğitim kurum ve kuruluşlarının hem insan gücü hem de bunlarca izlenecek eğitim programı ve içeriklerinin birincil kaynağı yüksek öğrenimdir. Toplumsal ve ulusal değerlerin hem aynası hem de sorumlusu yüksek öğrenim ve akademisyendir. Bunların sorumluluklarını yerine getirmemesi egemenler karşısında eğilmesi ve bükülmesi asla affedilemez.
Yüksek öğrenim ve akademisyen her şeyden önce çağdaş ve demokrat olmalıdır. Otokratik / oligarşik bir yönetimi kabul etmek yerine, kendi organlarını kendisi özgürce oluşturabilmelidir. Sermayeden, günlük politikadan, egemenlerden bağımsız, her türlü baskıdan arınmış ve gerçekten özerk olmalıdır.

Özerkliği bir amaç değil bir araç olarak algılamalı, toplumsal denetim ve görevden kaçışa, aymazlığa, umursamazlığa ve sorumsuzluğa bir örtü ve gerekçe olarak kullanmamalıdır. Bilgi aktaran değil, üreten ve bilimsel özgürlüğün olduğu bir ortam olmalıdır. Yalnızca anlatanlara ve dinleyenlere bir mekan sağlayan değil, bir örgüt kimliğine ve üretenler ile paylaşanların karşılıklı aidiyet duygusuna / anlayışına sahip olduğu bir kurum olmalıdır. Gerçekten hak edenlerin çalıştığı / öğretim üyesi olabildiği ve yetenekli gençlerin eğitim gördüğü bir ortam olmalıdır. Başarı ölçütü kar/gelir getirmek, uluslararası arenaya / emperyalizme bilgi üretmek değil, ulusuna, ülkesine ve bilime hizmet etmek olmalıdır.

Yüksek öğrenimin görevleri şu dört başlık altında toplanabilir; 


1) Eğitim-öğretim, 2) Araştırma, 3) Yayın ve danışmanlık, 4) Hizmet sunumu. Buradan hareketle, üniversitelerin ya da yüksek öğrenimin kendilerine yüklenmiş olan bu görevleri eğilmeden bükülmeden yaptıklarını veya sorumluluklarını yerine getirdiklerini, kısaca başarılı olduklarını söyleyebilmek için şu niteliklere sahip olması gerekir. 

1)Eğitim-öğretim; öğrencilerin seçiminde hakkaniyeti, ders programlarının ülke sorunları ve öncelikleri ile örtüşmesini, eğitimin içeriği ve yöntemini sorgulayan; öğrencileri iyi bir meslek bilgi ve becerisi ile donatan, öğrenciyle gereği gibi iletişim kuran ve öğretime katan, mezuniyet sonrası eğitimi gereğince önemseyen, bilgilerini halkla /toplumla paylaşabilen.

2)Araştırmalar; yüksek öğretimde yapılan harcamalarla örtüşen sayıda araştırma yapan, araştırmalar için yeterli kaynak isteyen, araştırma etiğine uyan, araştırma konusu olarak ülke sorunları ile ilgilenen, elde edilen sonuçlarla ülkenin / toplumun sorunlarına çözüm arayan. 

3)Yayın ve danışmanlık; ürettiği bilgiyi sınırsızca yayan bunda bilimsellik ve etik değerlerden ödün vermeyen, bildiklerini hiçbir baskı ve çıkar karşısında susmayan.

4)Hizmet sunma; çağdaş hizmet sunacak alt yapı ve olanak isteyen, üretilen hizmetleri toplumun gereksinimleri ile örtüşüp örtüşmediğini, tüm toplumu kapsayıp kapsamadığını, üretilen hizmetlere herkesin ulaşıp ulaşmadığını, hizmet sunulan kişilerin seçimini sorgulayan ve bunların gerçekleşmesinde adalet ve demokrasiyi savunan. Hizmette verimliliği sorgulayan, ulusal ekonomi ile ilişkilendiren, hizmet verenlerin (çalışanların) ve kedinin hakları sorgulayan gözeten. Aynı şekilde hizmet alanların haklarını sorgulayan ve gözeten.

Özetle eğilmeden bükülmeden yüksek öğrenim ve akademisyenlik; üniversitede ülkede ve dünyada demokrasiyi savunmaktır. Demokrasi yolunda bedel ödemektir. Evet eğilmeyen bükülmeyen yüksek öğrenim için mücadele verenler bedel öderler. 12 Eylül işkence evlerinde işkence görürler. Silivri zindanlarında ölüme yatarlar. YÖK listeleri ile üniversiteden atılırlar. Askerliklerini er olarak yapar, akademik kariyer olanaklarından ve iktidar odaklarının nimetlerinden yoksun kalırlar. Türkiye’de eğilmeyen bükülmeyen akademisyenliğin belirtileri de bunlardır.

Egemenler her türlü bedel ödetme araçları ile üniversite ve akademisyenleri eğmek bükmek için büyük bir çaba içindedir. Bunda yer yer başarılı da olmuşlardır. Ancak dim dik ayakta duran bedel ödemeye hazır olan akademisyenlerin sayısı hiç de az değildir. Çözüm bunların bir araya gelerek örgütlü mücadele vermelerindedir. Dik duranların birleşmesindedir.

*Uğur Mumcu her sene düzenlenen Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri ile anılmaktadır. Bu sene yirmi birincisi olan Haftası’nın etkinlikleri 24-31 Ocak 2014 Tarihleri arasında yapıldı. Bu etkinliklerden birisi Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) tarafından düzenlenen “Eğilmeden Bükülmeden Yüksek Öğretim” konulu panel idi. Yukarıdaki yazı bu panelde yaptığım konuşmanın bir özetidir.
 
İlk Kurşun
 
➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..