“Tayyip'e acıyorum!”
17 Aralık sonrası yaşananlar,
muhalefet partilerini aynı çizgide buluşturdu!
.
.
Yolsuzluğa karşı cephe
.
.
Hükümetin dış politikadaki başarısızlığını dile getiren MHP'li Vural, Suriye'de yeni bir Kürdistan kurulduğunu, bunun Türkiye'de de uygulanmaya çalışıldığını ileri sürdü.
"Ali kıran baş kesen Erdoğan iyice şaşırdı"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hükümetin dış politikada başarısızlığının komşularla ilişkileri bitirdiğini söyledi. Suriye'de yeni bir Kürdistan kurulduğunu, bunun Türkiye'de de uygulanmaya çalışıldığını ileri süren Vural, "Türkiye komşuları ile yürüttüğü politikada önce kendi birlik ve beraberliğinin menfaatini düşünmeli. Suriye'de uygulanan politika sonrası Türkiye'nin sınırları teröristlerin cirit attığı sınır oldu" dedi.
Düşmanlık üretiyor
Adıyaman'da temaslarda bulunan Vural, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının somut delillerle ortaya konulmasının ardından Başbakan Tayyip Erdoğan'ın herkese saldırıp, düşmanlık ürettiğini ileri sürdü. Erdoğan'ın yaşanan süreçle birlikte hırçınlaştığını ifade eden Vural, şöyle konuştu: "İyice şaşıran Başbakan, rüşvet ve yolsuzluk iddiaları, bu iddiaların somut deliller ile ortaya konulması gerçeği karşısında telaşa kapıldı. Maalesef ali kıran baş kesen şekilde düşmanlık üretiyor. Savcıya, polise, adli kolluğa, hukuka saldırdığı gibi camiaları suçluyor. Kendisine oy vermiş insanları diğer insanlara da düşman kılmak suretiyle bu yapılanların hesabını vermekten kaçınıyor. Bu tavırlar suçluluk kompleksidir. Raflardaki darbe planları üzerinden mağduriyet edebiyatıyla oy almak isteyenler, bu sefer 'kumpas kuruldu'demek suretiyle yargıya hesap vermemek için başka bahaneler oluşturuyor. MHP'ye, millete, camialara yönelik üslubu sertleşti. Yavuz hırsız ev sahibini bastırmaya çalışıyor."
Sokakta olmayacağız
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da, "Ülkücü hareket sokakların karanlık köşelerinden kendisini saklamıştır ama meydanlar milletin sinesidir" dedi. Partisinin, ülke gerçeklerini, iktidarın yolsuzluklarını, halkı yokluk ve sefalet içerisine koyduğu gerçeğini anlatırken hiçbir şekilde sokakta olmayacağını belirten Yalçın, "Beraber yol yürüdüğü insanlarla bugün geçinemeyen Başbakan, paralel devlet suçlamasıyla milletimizin gözünden Suriye ve Irak'ta meydana gelen 'alternatif devlet'gerçeğini gizlemeye çalışıyor. İlgilenilmesi gereken konu ayrışma süreciyle birlikte ortaya koydukları terörle pazarlık süreci ve onun gittiği noktadır. Bu süreç Türkiye'yi bölünmenin kucağına getirmiştir. Seçimlerden itibaren PKK'nın Meclis'teki mazbatalı, kravatlı temsilcileri 31 Mart sabahında 'bu ülkeyi nasıl böleriz, sınırı nasıl çizeriz'hesabı içerisindedir" dedi.
"Gül, yolsuzluğa göz yumarsa ortak olur!"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "paralel yolsuzluğun" adının "paralel devlet" olduğunu belirterek, "Bakanların fezlekeleri görülmemiş bir şekilde iade edildi. Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek, ne zaman konuşacaksınız. Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'görevimin başındayım'diyorsunuz. Paralel yolsuzluğa göz yumarsanız bu işlerin ortağısınız demektir" dedi.
CHP'li muhabirlerle kahvaltıda bir araya gelen Gürsel Tekin, "Cumhurbaşkanı testten geçiyor. HSYK yasasını onaylarsa, Başbakan'ın uzun süredir hayal ettiği başkanlık sistemi fiilen hayata geçmiş olur. Bu kurumlardaki yetkililerin hiçbirisinin Başbakan'a sözü geçmiyor" dedi. Tekin, CHP'nin son dönemde cemaate yakınlaştığı iddialarıyla ilgili, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "CHP paralel yapının oyuncağı oldu" sözlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine şunları söyledi:
Başbakan'a acıyorum
"Başbakanı dinlerken üzüldüğümü, aynı zamanda acıdığımı da itiraf etmek istiyorum. Bir ülkenin başbakanı bu kadar çaresiz kalınca ne yapacağını şaşırmış durumda olması hepimizi üzen bir tablodur. Biz hukuk devletinden, demokrasi ve özgürlükten yanayız. Başbakan'ın dedikleri doğruysa bu vahim bir olaydır. 12 yıldır bu ülkeyi yöneteceksin, bütün bu olup bitenlerin karşısında çaresiz kalacaksın, sonra yolsuzlukları kapatmak için ona buna çamur atacaksın. Devletin bütün kurumları elinde, ne biliyorsa açıklasın. O savcılar, hakimler polisler sürgün edilmemiş olsa başka tablo ortaya çıkacak. Organize ve paralel yolsuzluğun tamamı çıkacak. Bu sadece yolsuzlukların bir boyutu ama tehlikeli boyutu. Aynı zamanda dış politika konusunda bizi önümüzdeki süreçte çok ciddi sıkıntıya sokabilecek bir dönem geçiriyoruz."
Fezlekelerin iadesi
Tekin, Türk siyasetinde görülmemiş bir uygulamayla bakanların fezlekelerinin iade edildiğini belirterek, "Sayın Cemil Çiçek, siz ne zaman konuşacaksınız. Sayın Cumhurbaşkanı Gül, 'görevimin başındayım'diyorsunuz. Göreceğiz görevinizin başına olup olmadığınızı. Paralel yolsuzluğa göz yumuyorsanız bütün bu işlerin ortağısınız demektir" dedi. Bugün gelinen noktada Türkiye'nin modern bir darbe ile karşı karşıya olduğunu savunan Tekin, "Paralel yolsuzluğun adı 'paralel devlet'oldu. Geçmiş döneme baktığımızda siyasette her zaman yolsuzluk olmuştur ama bu dönemde yolsuzluğun bir başka boyutu var. Eğer bir ülkenin iktidarında Bakanlar Kurulu'na, bakanların çocuğuna kadar sirayet etmişse bu sadece bir yolsuzlukla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye dış politikası konusunda ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu da bilmenizi istiyorum. Bir ülkenin yöneticileri başka bir ülkenin istihbaratları tarafından rehin alınabilecek duruma gelmişse, bunun ne kadar tehlikeli olduğunu da herhalde siz de fark ediyorsunuz" dedi.
Milli Görüş'e kumpas kurmadınız mı
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Efsane hizmetleriyle belediyecilikte çığır açan Milli Görüş kadroları, seçimlerde yönetimi devralarak, milletimizi özlediği hizmetlere kavuşturacaktır" dedi. Kamalak, işbaşına gelmeleri halinde yolsuzluk ve rüşvetle mücadele edeceklerini ifade ederek, "İlk iş olarak bakanlıkların ve belediyelerin kapılarına 'Rüşvet alan da veren de melundur'tabelasını astıracağız" dedi.
Kamalak, şunları kaydetti: "Başbakan'ın başdanışmanı çıkmış 'Orduya kumpas kuruldu'diyor. Ey AKP, ey Başbakan, ey Başdanışman, Milli Görüş'e kumpas kuran siz değil miydiniz. 'Bu kafayla iktidar olunmuyor'deyip küresel egemenlerle işbirliği yapan siz değil miydiniz. 'Biz uzlaşarak, anlaşarak yürüyeceğiz'diyen siz değil miydiniz." Emperyalizmin 20. Haçlı Seferi'ni yaptığını ve adım adım Büyük Orta Doğu Projesi'nin uygulandığını savunan Kamalak, "Sudan ikiye bölündü, Irak üçe bölündü, Libya 40 parçaya bölündü, Mısır'ın durumu ortada, Suriye paramparça. Ateş kapımıza dayandı. Şimdi hedefte Türkiye var. Amaç büyük İsrail devletini kurmak" diye konuştu.
Destici: Her şeyin sorumlusu AKP iktidarı
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, ülkede hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, işsizlik, gelir dağılımında adaletsizlik ve paralel yapı varsa bunun sorumlusunun mevcut iktidar olduğunu söyledi. Destici, "Siz 11 yıldır iktidar değil misiniz. Paralel yapı, örgüt ve çete varsa siz ne iş yapıyordunuz. Uçurtma mı uçuruyordunuz, çelik çomak mı oynuyordunuz" dedi. Paralel devlet diyerek ülkenin güneyinde üçgen devlet kurulacağını hatırlatan Destici, şunları kaydetti: "Bizim cambaza bak misali paralel devlet diye yukarı baktırırken üçgen devleti kurdurdular. BDP, 'Yerel seçimlerden sonra özerklik ilan edeceğiz'diyor. Biz bunu aylar öncesinden söylüyoruz. Önce Irak'ın kuzeyinde özerklik ilan ettirdiler, daha sonra Suriye'nin kuzeyinde PYD aracılığıyla bunu yaptılar. Şimdi yerel seçimlerden sonra Güneydoğu Anadolu'da bunu fiiliyata sokmaya çalışacaklar ve o üçgen devleti o bölgede oluşturacaklar."
PKK'nın şehir yönetimini ele geçirecek kadar güçlendiğini vurgulayan BBP lideri Mustafa Destici, "Bize yutturmaya kalktıkları şey terörün bitmesi değil. PKK ne silah bırakmış vaziyette, ne çekilmiş vaziyette. Tam tersine bu süreçle birlikte yaralarını sarmış ve bölgede daha etkin bir duruma gelmiş. Dağ kadrosu çok güçlenmiş bir duruma gelmiştir" diye konuştu.
Yeniçağ
