Ala'dan yeni ses kaydı: 'Öz'ü içeri atın'
İnternette yayınlanan yeni ses kaydındaki iddiaya göre; dönemin Müsteşarı şimdinin İçişleri Bakanı Efkan Ala olduğu iddia edilen kişi, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar olduğu iddia edilen kişiye Zekeriya Öz'ü içeri atmaları için talimat veriyor. Ancak ses kaydına göre; Kılıçlar olduğu iddia edilen kişinin talimatı yerine ulaşmadan Zekeriya Öz Emniyet'ten ayrılıyor.Efkan Ala'dan bomba ses kaydı:
“Zekeriya Öz'ü içeri alın” İşte o ses kaydı
Sosyal medyada "Başçalan" adlı kullanıcının
yayınladığı yeni ses kaydında iddiaya göre; görüşme Efkan Ala'yla Emniyet Genel
Müdürü Mehmet Kılıçlar arasında geçiyor.
'Öz'ü içeri atın'
İnternette yayınlanan yeni ses kaydındaki iddiaya
göre; dönemin Müsteşarı şimdinin İçişleri Bakanı Efkan Ala olduğu iddia edilen
kişi, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar olduğu iddia edilen kişiye Zekeriya
Öz'ü içeri atmaları için talimat veriyor. Ancak ses kaydına göre; Kılıçlar
olduğu iddia edilen kişinin talimatı yerine ulaşmadan Zekeriya Öz Emniyet'ten
ayrılıyor.
Zekeriya öz'e hakaret
Aynı ses kaydında yer alan 2. görüşmede Ala olduğu
iddia edilen kişi durum hakkında bilgi almak için Kılıçlar olduğu iddia edilen
kişiyi arıyor. Kılıçlar olduğu öne sürülen kişi de "Ben alın demedim, tutanak
tutun" dedim. Sizden sonra aradım. Çıkmış oradan şerefsiz." ifadelerini
kullanıyor. Ala olduğu öne sürülen kişi de "Tabi çıkacak. Hemen tutup
atacaklar." diyor.
'İstediğimizle değiştiririz'
Konuşmanın sonlarında Ala olduğu iddia edilen
kişi, tutanak tutulması gerektiğini, orada hukuku işleteceklerini, onu
istedikleriyle değiştirebileceklerini söylüyor.
Zekeriya Öz'ün 3. kata çıktığı gün neler
yaşanmıştı
17 Aralık 2013 günü yapılan
yolsuzlukoperasyonundan 1 gün sonra, soruşturmayı yürüten polis şefleri görevden
alınmış, yerlerine yeni müdürler atanmıştı. Müdürler göreve başladıktan 1gün
sonra da Zekeriya Öz, 19 Aralık 2013 günü akşam saatlerinde İstanbul Emniyet
Müdürlüğü’ne gelmiş ve basın mensuplarının “Neden geldiniz?” sorularına “Neden
geldiğim belli değil mi” diye yanıt vermişti.
Soruşturmayı yürüten Emniyet’in 3. katındaki
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne çıkan Öz, iddiaya göre;sorguları
yapan emniyet görevlilerine, şüphelilere yöneltilen soruları değiştirmemelerini,
soruları değiştirmeleri halinde tutuklanacaklarını söylemişti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Öz’ün 3. kat
ziyaretinde polisleri tehdit ettiğini, soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiğini
belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.
1. Görüşme
Mehmet Kılıçlar: Efendim siz İstanbul'a mı gittiniz? Şey orada karşılayanların içinde Milletvekili, onu bir dinler misiniz, Selami Yıldız. Şimdi o Zekeriya Öz oraya gitmiş de. Benim anladığım kadarıyla bizimkileri tehdit ediyor, bizimkilere dedim ki tutanak tutsunlar.
Efkan Ala: Hemen onu alsınlar içeri
alsınlar, buraya geldi tehdit ediyor diye. Söyle onlara bak hemen içeri alsınlar
tamam mı?
MK: Efendim ben söyledim, siz oradayken
talimatı vali versin, şey versin.
EA: Aynen söyle. Sen buraya hangi yetkiyle
geldin. Onun yetkiside yok. Derhal içeri atsınlar, tam şeylik.
MK: Evet efendim, tutanak tutsunlar.
EA: Tutanak değil. Bu herifi derhal
oradaysa, emniyetteyse hemen içeri alsınlar, ben sana söylüyorum. Tehdit etti
şöyle yaptı.
MK: Tamam efendim, ben hemen
söylüyorum.
EA: Hemen söyle onun yetkisi yok, bütün
yetkileri alındı onun.
2. Görüşme
Efkan Ala: Alo
Mehmet Kılıçlar: Sayın müsteşarım buyrun
efendim.
EA: Ne var ne yok, oraya gelmiş. Oradan da
çıkmış. Bak panikledi şimdi, kurduğu tezgah. Bu nasıl bir adam yav. Hemen şeye
alacaklardı. Orada yanlış yaptılar, neyse.
MK: Ben onlara tabi alın demedim de,
tutanak tutun dedim. Sizden sonra aradım çıkmış oradan şerefsiz.
EA: Tabi çıkmış. Hemen tutacaklar atacaklar
içeri, gel lan buraya bakim sen burayı basmaya mı. Kimsin ya?
MK: Efendim onlar tutanağını gene
tutsunlar.
EA: Aynen öyle. Tutanağını tutsunlar hem
HSYK'ya hem savcılığa mutlaka gittiler zaten oraya. Orada hukuk işleteceğiz.
Kimse bu memlekette öyle hukukun üstünde. İstediğimizle değiştiririz. Şimdi
üstat şeyi bizim Selami'yi arıyorum şimdi, o vekalete bakanların da, vardır.
MK: Var efendim var. sizin yanınızdaydı,
herhalde bana cevap vermedi, var.
EA: Bir bağlattır da şeyi beni şey
yapsınlar beni Telefonu inerken unutmuş olabilir açmayı.
MK: Telefonunuzu verebilir miyim ona? Şeyi
diyorsunuz di mi, Vali Selami'yi diyorsunuz.
EA: Evet evet, Selami'nin telefonu kapalı.
Bizi arasın sana zahmet.
MK: Anlaşıdı.
Aydınlık