Hırsızın kör sağır koyunları!



 Özgürlüğe sevinilen ülke, özgür değildir!

 
Mustafa MUTLU
SivriSinekCaz
Fethullah Gülen Cemaati ile AKP iktidarının ortak kumpasıyla yıllardır cezaevinde olan aydınlarımızın önemli bir bölümü, bu yazıyı okuduğunuz an itibarıyla ya serbest kaldılar ya da kalmak üzereler…


Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında verdiği karar, Ergenekon Davası’nda yargılanan tüm sanıklara özgürlük yolunu açtı…
 

***
Yüksek Mahkeme, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararı bir türlü yazmamasını ve tutukluluk süresine itirazları görüşmemesini “hak ihlali” olarak gördü.

Böylece Silivri’deki cezaevi yerleşkesinde bulunan duruşma salonlarında sanıklara, sanık yakınlarına, avukatlara, gazetecilere ve izleyicilere yıllardır “manevi şiddet” uygulayan Hakim Hasan Hüseyin Özese başkanlığındaki mahkeme heyeti, “tarih”e geçti.

***
Sıradan bir vatandaş olarak şu anda hissettiğim duyguyu tek sözcükle, burukluk!

Evet, buruğum, tahliyelerin tadını çıkaramıyorum; çünkü bu kararlar çok geç kaldı…

Suçları sadece yazı yazmak ya da konuşmak olan insanların yedi yıla yakın bir süre hücreye tıkıldıktan sonra,”Hata yapmışız… Buyurun özgürsünüz”diye salıverilmelerini “masum” bulmadığım için buruğum!

Bu tutuklamaların altında “iktidar-cemaat dayanışması” olduğundan ne kadar eminsem, bugünkü tahliyelerin de yaşanan “çatışma” ortamından kaynaklandığını bildiğim için buruğum!

***
Özgürlük de tıpkı barış, huzur, eşitlik gibi soyut bir kavramdır.
Elle tutulmaz, gözle görülmez…

Çok ilginç bir özellikleri vardır bu kavramların:
Varlıklarının farkında bile olmayız ama… Yokluklarında yanar, kavruluruz!

Hiçbirimiz sıradan günlerde, “Oh, ne güzel bugün de savaş yok… Barış içinde yaşıyoruz”diye sevinmeyiz ama…

Savaşın bittiği günü, bayram ilan ederiz!

Özgürlük de böyle bir şey: Eğer bugün bu ülkenin cezaevlerine tıkılan aydınlarının bırakılmasına seviniyorsak…

Bayraklarımızı alıp onları karşılamaya gidiyorsak…
Duygularımızı anlatacak cümleler bulamıyorsak…
Eşlerin, çocukların, kardeşlerin gözleri yaşlıysa…
Anneler, babalar şükür namazına durmuşsa…
Tüm bunlar aslında tek bir şeyin kanıtıdır:
Özgür olmadığımızın!

***
Oysa bizim bayram yapmamız gereken gün düşünen, konuşan, yazan aydınlarımızın özgürlüklerine kavuştukları gün değil; bir daha asla içeriye girmemelerini yasal güvenceye bağladığımız gün olmalıdır…

***
İşte; sıra şimdi buna geldi:
Eğer bir daha böylesine yüz kızartan tutuklamalar, haksız yargılamalar, komplolar yaşamak istemiyorsak, yapacağınız ilk iş zalimlerin iktidarını yıkmak olmalıdır!

BAŞBUĞ

Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı görevinden 30 Ağustos 2010’da emekli oldu.

Çok sayıda silah arkadaşı, onun görevde olduğu yıllarda tutuklandı.

6 Ocak 2012’de “terör örgütü lideri olmak” suçlamasıyla tutuklandığı güne kadar, tutuklu arkadaşlarının, “Neden çok daha açık bir şekilde yanımızda olmuyorsunuz?” sitemine muhatap oldu.

Tutuklu subay yakınlarının 11 Şubat 2011’de kurduğu Vardiya Bizde’nin toplantılarına gitmediği için eleştirildi.

Aynı İlker Başbuğ, önceki gece salıverildikten sonra dün ilk iş olarak Beşiktaş’taki buluşmaya koştu.

Sayın Başbuğ…
İşte; ben sizi, dün yaptığınızı yıllarca yapmadığınız için eleştiriyordum. Keşke bu dayanışmayı tutuklanmadan önce de gösterebilseydiniz.
Geçmiş olsun!

GÜNÜN SORUSU

Ergenekon koğuşları boşalıyor; sıra sahtelikleri kesinleşen delillerle mahkûm edilen Balyoz hükümlülerinde… Sorum yargı teşkilatına:
Yeniden yargılama için daha ne bekliyorsunuz?

İNANILMAZ BİR GAF DAHA!

Başbakan, geçenlerde türban üzerinden siyaset yaparken, lafı düne kadar saygıda kusur etmediği Fethullah Gülen’e getirmiş ve “Onun çocuğu yok, bu yüzden çekilen çileleri anlamaz” demişti ya… Fethullah Gülen yememiş, içmemiş; neden hiç evlenmediğini ve çocuk sahibi olmadığını anlatmış:
“Bir dikilitaşım, çoluğum, çocuğum olmadı. Ben bunları mensup olduğum, gönlümü verdiğim davama düşünceme hep aykırı saydım…”

***

Bu adamların kendilerini böyle “dev aynası”nda görmelerinden nefret ediyorum.

Madem evlenip çoluk çocuk sahibi olmak “davaya” aykırı; o zaman peygamberimiz neden dördü kız yedi çocuk babası oldu şaşkın adam?

Sen, ondanda mı daha fazla “dava adamı” olduğunu iddia ediyorsun yoksa?

Ya konuşma, müritlerin seni âlim sanmaya devam etsin; ya da konuşurken beynini kullan da saçmalayıp günaha girme!

GÜNÜN İSYANI!

İsyanım, halkın tahammülünün kalmadığını bildikleri halde hoparlörlerin sesini sonuna kadar açarak binlerce seçim minibüsünü sokaklara salan AKP yöneticilerine:
Araçlarınızın dolaştığı her yerde halk “Hırsız vaaaaar” diye bağırıyor. Görevli arkadaşlarınıza sorar mısınız; nasıl oluyor da “Kimmiş bu hırsız” diye hiç merak etmiyorlar?

➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..