İran’la altın ticaretindeki vurgun...
Amerikalı gazeteci Hersh, Türkiye üzerinden İran’a yönelik altın ihracatını yapan kişilerin bu ticaretten elde ettiği vurgunun 2 milyar dolar olduğunu bildirdi. Bakanlarla ilgili fezlekelerde tespit edilen rüşvet yaklaşık 100 milyon dolar. CIA’nın hesabına göre bu paranın yaklaşık 700 milyon doları (Yüzde 4) Reza Zarrab’ın payı. Geri kalan 1,2 milyar doların ise kime verildiği belli değil...İran’la altın ticaretindeki vurgun: 2 milyar dolar
Pulitzer ödüllü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh, Türkiye üzerinden İran’a yönelik altın ihracatını yapan kişilerin bu ticaretten elde ettiği vurgunun 2 milyar dolar olduğunu bildirdi...

İran’a altın ihracatı(!) nasıl gündeme
geldi
Hersh ABD’li istihbaratçılara dayandırdığı
haberinde İran’a yönelik altın ihracatı yapan kişilerin yüzde 15’lik bir kaymağı
yediklerini belirtti. Türkiye’nin İran’a altın ihracatının Amerika’nın bilgisi
dahilinde olduğunu kaydeden Hersh yazısında,
“Program, Türkiye, İran ve BAE’deki
yolsuzluğa meyilli siyasiler ve işadamları için hızlı bir şekilde ana gelir
kaynağı/sağmal inek haline geldi. Eski bir istihbarat yetkilisi ‘Arabulucu her
zaman yaptıklarını yaptılar’ dedi:
‘Yüzde 15 aldılar. CIA, kaymak olarak
alınabilecek takriben 2 milyar kadar dolar olduğunu tahmin etti. Parmaklarına
altın ve Türk lirası yapışıyordu(Parmakları altın ve Türk lirasıyla yapış yapış
hale gelmişti)” dedi. İran’a altın ihracatında yaşanan vurgunun Aralık ayında
ortaya çıktığını vurgulayan Hersh, şunları dile getirdi: “İran’a altın
ticaretinde yaşananların ortaya çıkması sonucunda, önde gelen işadamları,
hükümet yetkililerinin akrabaları da dahil olmak üzere 24 kişiye suçlama
yapıldı.
Bunun sonucunda bakanlar istifa etti. Bunlardan biri Erdoğan’a da
istifa çağrısında bulundu.
Skandalın ortasında bulunan devlet kontrolündeki bir
Türk bankasının CEO’sunun evinin aranması sırasında polis tarafından ayakkabı
kutuları içinde bulunan 4.500.000 dolardan fazla nakit paranın aslında bağış
paraları olduğu konusunda ısrar etti.”
ABD’nin İran’a yönelik yaptırım kararı aldırması
sonrasında İran’a yönelik ticaret ve para transferleri önemli ölçüde engellendi.
ABD Hazine Bakanlığı yetkilileri yaptırımları etkili kılmak için başta Türkiye,
Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere bölge ülkelerinde kamp kurdu. Bu
ülkelerdeki bankaların İran’a para transferlerini engellemek için çaba gösteren
ABD, İran’a para transferleri yapmaları halinde bankaları kara listeye almakla
dondurmakla tehdit etti. Bu durum üzerine İran’a altın ihracatı gündeme
geldi.
Fezlekeler nasıl yansıdı
Türkiye 2009 yılında ekonomik kriz yaşayınca İran
el uzatmıştı. Türkiye krizi İran’ın finansman desteğiyle aştı. Ancak İran
sıkıntıya girince hükümetteki bazı çevreler bunu kendileri için fırsata
çevirmeye kalktı. İran’ın nakit ihtiyacı için altın ticareti yapana işadamları
hükümetin bilgisi dahilinde çok büyük oranlarda komisyon almaya başladılar.
Alınan komisyon bakanlarla paylaşılırken, asıl patronun kim olduğu tartışması
gündeme geldi. Meclis’e gönderilen fezlekede eski Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan’ın İran asıllı iş adamı Zarrab ile “pragmatik bir rüşvet sistemi”
geliştirdiği iddia edildi. Fezlekede yer alan iddialara göre Zarrab ile ‘abi’
dediği Çağlayan arasındaki rüşvet sistematiği ikili arasındaki rüşvet
anlaşmasını ortaya koyar nitelikte.
Bu anlaşmaya göre Zafer Çağlayan’a verilen
rüşvetin oranları şöyle: “İran’ın parasını altın ihracatıyla döndürme
işlemlerinde Zarrab’a ait firmaların hesabına gelen paranın binde 5’i. İran
parasını sahte evraklarla yapılan transit gıda/ilaç ticareti işlemlerinde de
Zarrab’a ait firmaların hesabına gelen paranın binde 4’ü. Ayrıca nakit para
gönderimlerinin haricinde Zafer Çağlayan’ın beğendiği lüks saat ve mücevher
alınarak komisyonla verilen rüşvet hesabından düşüldüğü iddia ediliyor.”
Fezlekelerde eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen
Bağış’a da rüşvet verildiği ifade ediliyor. Kayda giren verilerde bakanlara
verilen rüşvet ve hediyelerin toplamı 100 milyon dolar civarında. Geriye 1,9
milyar dolar kalıyor. Yine kayıtlara göre bu paranın yaklaşık üçte biri Reza
Zarrab’ın payı. Bu da yaklaşık 700 milyon dolar ediyor. CIA’nın belirlediği
rakamlara göre 1,2 milyar doların kime verildiği ise bilinmiyor.
Aydınlık