‘Sulak alanları da yok edecekler’
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, sulak alanların sınırlarını daraltacak yeni bir yönetmelik hazırladı...Bakanlığın gözü sulak alanlarda
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ni 3. kez önemli değişiklikler yaparak yayımlandı...
TMMOB’a bağlı Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) yapılan değişiklikle ilgili bir açıklama yaparak, “Başbakanın istediği oldu; koruma bölgeleri daraltılıyor, sulak alanlarımızın yok edilmesi hızlandırılıyor” dedi.
Taraf Gazetesi'nden Ayfer Çalıkıran'ın haberine göre, Yeni yönetmelikte sulak alanlar “ulusal öneme haiz sulak alanlar” ve “mahalli öneme haiz sulak alanlar” gibi iki ana başlığa ayrıldı. Türkiye’de halihazırda 135 adet uluslararası öneme haiz sulak alan var. Toplamda ise 300’ü aşkın sulak alan bulunuyor. Bu uluslararası alanlar yeni yönetmelikle ulusal alanlar içinde kalacak. Ancak böyle bir niteliği olmayan diğer alanlar mahalli öneme haiz sulak alanlar olacak.
ODALARA YER YOK
Mahalli öneme haiz sulak alanlar, Orman ve Su İşleri Bakanlığı İl Müdürlükleri tarafından belirlenecek.
İl Müdürlüğü, bölgedeki balıkçılık kooperatifleri, avcı derneklerinin de içinde yer aldığı mahalli komisyonlara danışarak çalışacak. Ancak bu komisyonlarda hükümetin çevre politikalarına itirazlarıyla gündeme gelen meslek odaları yer almayacak. Sulak alanların korunmasıyla ilgili her şeye bu yeni kurulacak komisyonlar karar verecek.
Yönetmelik değişikliğini değerlendiren ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu, yeni yönetmelikte bilime ve doğa kanunlarına aykırı hükümlerin olduğunu belirtti. Açıklamasında, mahalli komisyonlarda, teknik, bilimsel niteliğe sahip olup olmadığı bilinmeyen kişilerce sulak alanların kaderine karar verileceğini ifade eden Bozoğlu, düzenlemeyle, mahalli öneme haiz sulak alanların yapılaşmaya açılacağını buna da bizzat suları korumakla görevli Bakanlık teşkilatlarının karar vereceğini söyledi.
KORUMA BÖLGELERİ DARALIYOR
Yönetmeliği değerlendiren Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, yapılan değişiklikle koruma bölgeleri alanlarının daraltıldığını dile getirdi. Bozoğlu, değişikliği şu sözlerle değerlendirdi; “Daha önceki koruma alanları sadece sulak alanı değil çevresini de kapsıyordu. Ulusal ya da mahalli diye bir ayrım da yoktu. Bundan sonra ulusal öneme haiz alanlar korunmaya devam edecek. Ancak mahalli öneme haiz olanlarda alan daraltıldı. Örneğin önceden sulak alanın çeperinde bir tampon bölge tanımlanırdı. Çevresindeki sazlıklar, hayvanların yaşadığı alanlar da koruma altındaydı. Bu değiştirildi, sadece sulak alan korunacak artık. Bu şekilde sulak alanını çevresi korunmayacağı gibi imara da açılabilecek.”
3. HAVALİMANI SORUNUNU BÖYLE AŞACAKLAR
ÇMO yetkilileri değişikliğin, 3. Havalimanı projesinin etrafındaki sulak alanları doğrudan etkileyeceğini belirtiyor. Ayrıca bu şekilde hukuki itirazların da önüne geçileceğinin dile getirildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi; “3. Havalimanı projesi, 70 sulak alanın, 8 derenin yok olmasına neden olacak. Bu sulak alanlar, Trakya’ya, İstanbul’a hayat veren Terkos gibi önemli havzaları besliyor. Yönetmelikle, bu sulak alanlar, “mahalli öneme haiz” olarak tanımlanmakta ve yapılaşmaya açılması kolaylaştırılmaktadır.” Yönetmeliğe bir de geçici madde eklendi. Bu madde de şöyle; “Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce faaliyete geçmiş olan ve bu Yönetmelik kapsamında izin almamış işletmeler, bu Yönetmeliğin yayımından itibaren iki yıl içerisinde Bakanlıktan izin almaları şartı ile faaliyetlerine devam ederler.”
