1 torba kömüre Allahını sattı
Altta ölüm, üstte zulüm
Yaşar Nuri ÖZTÜRK
Manisa katliamı için tarihî bir söz söylemek istesem o söz, işte bu başlık olur: Altta ölüm, üstte zulüm.
Bir ekleme yapalım:
Altta, servet azmışlarının ihmalleri yüzünden üç yüz ila beş yüz canın gitmesine yol açan bir ölüm, üstte ise binlerce masum ve mağdurun polis gazıyla zehirlenmesine yol açan zulüm.
Alttaki ölümün de üstteki zulümün de baş müsebbibi iş başındaki iktidar. İcraatçılar ise iktidarın beslediği Maun mücrimi kodamanlarla şiddet aracı olarak kullandığı polisler.
Bu servet kodamanlarının 17 Aralık talan operasyonu münasebetiyle gündeme gelenle-rinden bir tanesi “Bu milletin a… koyacağız” demişti. Bendeniz bu milletin bir ferdi olarak, sövmenin bana isabet eden kısmına cevap vermezsem anamın emzirdiği sütler bana haram olur. Her bahis açıldığında cevap vereceğim:
“Haram yemekten suratları domuz suratına dönmüş me’unlar! O dediğinizi size birkaç misliyle iade ediyorum.”
Kutsal görevimi yaptıktan sonra yazıma devam edeyim.
Yerin altındaki ölümlerin de üstündeki zulümlerin de icra aracı ve malzemesi zehirli gaz. Halkın bu iktidara verdiği vergiler altta ölüm, üstte zulüm alımında kullanılarak değerlendiriliyor. Vergiler, halka ölüm ve zulüm halinde zehirli gaz olup geri dönüyor.
Tam bu noktada, ibret verici bir mektubu kayda geçirmek istiyorum.
Murat Toklu yazıyor:
“Resullere inanmayanlara büyük gazaplar geldi. Sizin ifadenizle, ‘Mesulleri dinlemeyenlere de büyük tokatlar geldi.’
“Atatürk bir mesuldü. Onu dinleyenlerle birlikte bu ülke, küllerinden yeniden doğdu. Bana göre, siz de bir mesulsünüz. Yıllardır hastalık, kötü gün demeden sürekli uyarıyorsunuz. Fakat sonuç ortada: 1 torba kömüre Allahını sattı bu toplumun bir kesimi. Kömür nerden geldi? Maun mücrimlerinden. Maun mücrimleri bu kömürü nerden alıyor? Somadan. Soma madeninden bir işçi şöyle haykırıyordu: ‘Burası özel değil, AKP’nin. Soma halkı başına kimi lider getirdi? Maun mücrimlerini. Neden? Korkudan. Korku neden? Aç kalacağından. Ya Kurtuluş Savaşı’nda öğle ve akşam kumanyaları bir tas üzüm hoşafı olanlar!!! 12 yaşın-daki evladını şehit olmaya gönderiyordu o insanlar.”
“Eğer bu millet veyl vadisinden önceki son cıkış olan cumhurbaşkanlığı seçiminde de aynısını yaparsa bu tokatların daha ağırlarının geleceğine inanıyorum.”
“Maun mücrimlerine destek vermenin açlık, korku ve hatta ölüm tehlikesi gibi bahanesi olabilir mi? Zalimlerin gırtlağına sarılanlar Allah’ın yardımcısı değil midir? Allah’ın yardımcısının korkusu olabilir mi?”
“Bazı gerçekleri görmezlik edemiyorum. Bu olup bitenler sanki daha büyük felaketlerin habercisi gibi…”
Son sözü, Muhammed İkbal’e söyletelim:
“Namerdin mertten daha çok yararlandığı bir dünyayı altüst et.”