Barolar Tayyip’i saygıya davet etti
Muğla’da bir araya gelen 12 Baro Başkanı, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na karşı sergilediği tavırdan dolayı Başbakan’a yönelik ortak bildiri yayınladı:“Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı hukuka, hukukun üstünlüğüne ve savunma temsilcilerine karşı saygılı olmaya davet ediyoruz!”
.
Barolar Tayyip Erdoğan’ı saygıya davet etti
.
Adana, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Denizli, Eskişehir, Erzincan, İstanbul, Karabük, Kütahya ve Muğla barolarının açıklamasında “Başbakan hukuka aykırı davranış sergiledi. Kınıyoruz. Savunma yolundaki kararlılığımızdan yılmayacağımızı bir defa daha tekrar ediyoruz” denildi.
İstanbul Barosu daha sert çıktı!..
İstanbul Barosu’nun açıklamasında ise daha sert ifadeler kullanıldı: Başbakan’ın bu şekilde müdahale hakkı yoktur. Tahammülsüzlüğün ötesinde saldırı, taciz ve saygısızlıktır. Üstelik edep ve nezaket kurallarına en çok uyması gereken devletin belirli makamında olan kişilerdir.
YARSAV’dan Danıştay’a tepki
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) ise ev sahibi durumundaki Danıştay’a yüklendi: Burada eleştirilmesi gereken, sırf misafirlerini incitmeme adına yüzeysel bir konuşma yapan Danıştay Başkanı’dır. Bazılarının farklı planları olsa da Türkiye demokratik bir hukuk devletidir!
Savunma temsilcisine karşı saygılı olunmalı
Muğla’da bir araya gelen 12 baro başkanı Feyzioğlu’na sahip çıktı: Başbakan Erdoğan’ın TBB Başkanı’na karşı olan tutumu tahammülsüzlüğün de ötesinde saygısızlıktır
Adana, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Denizli, Eskişehir, Erzincan, İstanbul, Karabük, Kütahya ve Muğla baroları, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’na sahip çıkarak, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı kınadı. Danıştay’ın 146’ncı yıldönümü töreninde Başbakan Erdoğan ile TBB Başkanı Feyzioğlu arasında yaşanan gerginliğin ardından 12 baro başkanı ortak bildiri yayınladı.
Muğla Barosu tarafından düzenlenen “Hukuk Muhakemeleri” konulu sempozyumunun ardından TBB Başkan Vekili Av. Berra Besler, Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, Aydın Baro Başkanı Av. Sümer Germen, Balıkesir Baro Başkanı Av. Yaşar Meyvacı, Bolu Baro Başkanı Av. Ferit Atalay, Bursa Baro Başkanı Av. Ekrem Demiröz, Denizli Baro Başkanı Av. Müjdat İlhan, Eskişehir Baro Başkanı Av. Rıza Öztekin, Erzincan Baro Başkanı Av. Can Tekin, İstanbul Baro Başkanı Yardımcısı Av. Mehmet Durakoğlu, Karabük Bora Başkanı Av. Rıdvan Erdoğan, Kütahya Baro Başkanı Av. Sabit Özdoğlar ve Muğla Baro Başkanı Av. Mustafa İlker Gürkan ortak basın açıklaması yaptı.
Hukuka saygılı olsun
Açıklamada, “Cumhuriyet tarihinde örneğine rastlanılmamış bir olay yaşandı. Başbakan tarafından, Türkiye’deki avukatları temsilen konuşan Feyzioğlu’na karşı; devlet adamlığı ile bağdaşmayan, düşünce ve ifade özgürlüğüne, hukuka aykırı bir davranış sergilenmiştir. Birlik başkanımıza yapılan davranış ve sözlerin tüm avukatlara ve barolara yönelik olduğunu düşünüyor ve kınıyoruz. Savunma mesleğinin mensupları olarak hukukun üstünlüğünü, hukuk devletini ve savunmayı savunmak yolundaki kararlılığımızdan yılmayacağımızı bir defa daha tekrar ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı hukuka, hukukun üstünlüğüne ve savunma temsilcilerine saygılı olmaya davet ediyoruz.” denildi.
Müdahale hakkı yok
İstanbul Barosu’ndan yapılan açıklamada da, Feyzioğlu’na yapılan müdahale “saldırı, taciz ve saygısızlık” olarak nitelendirildi. Açıklamada, “Birlik Başkanı’nın konumu ve sıfatı gereği olarak yaptığı konuşmaya Başbakan’ın bu şekilde müdahale hakkı yoktur. Yapılan müdahale olmaktan ziyade tahammülsüzlüğün de ötesinde saldırı, taciz ve saygısızlıktır. Devlet adabı ve genel adap kuralları içerisinde eleştirinin çeşitli yolları olup söz kesme, kişilik haklarına saldırı bu yollar arasında değildir. Üstelik edep ve nezaket kurallarına en çok uyması gereken devletin belirli makamında olan kişilerdir” ifadeleri kullanıldı.
“Olumsuz eleştiride fevrileşiyor”
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Danıştay’ın 146. kuruluş yılı konuşmasına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sert tepki göstermesi, Türk Psikologları Derneği Başkanı Prof. Gökhan Malkoç’u da şaşırttı. 17 Aralık Rüşvet Operasyonu’nun Başbakan Erdoğan’ın psikolojisini olumsuz etkilediğini ifade eden Malkoç, “Başbakan önceden kendisine yapılan eleştirilere daha sağlıklı tepkiler veriyordu ve dışa yansıtmıyordu. Fakat 17 Aralık’tan sonra tepkilerinde bir anormalleşme oldu. Olumsuz eleştiride fevrileşiyor. Bu da onun psikolojik olarak çok gergin olduğunu gösteriyor” dedi.
Önyargılı gitmiştir
Gökhan Malkoç, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, yüksek yargı ile girdiği tartışmalardan dolayı Danıştay’ın kuruluş yıldönümü toplantısına da bu psikolojik baskı altında gitmiş olabileceğini anımsattı. Malkoç, “Danıştay, AYM olsun bütün mahkemelerle ilgili toplantılarda, konferanslarda herhalde koşullama gereği biraz gergin oluyor.
Daha önce de AYM’de böyle bir şey yaşandı. Danıştay’da da mı yaşanacak gibi bir gerginlikle oraya gittiğini tahmin ediyorum” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın tepkisini konuşmanın sonunda ya da başında göstermesinin önemli olmadığına dikkat çeken Malkoç, asıl üzerinde durulması gerekenin Cumhurbaşkanı’nın olduğu bir ortamda bu tavırların sergilenmesi olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başbakan Erdoğan’ın kolundan tutarak sakinleştirmeye çalışmasını ve bunları yaparken de gülümsemesini Malkoç, şöyle değerlendirdi:
“Yaşanan olaya gülmüş olabilir, gülümseyerek tepkisini gösteriyor olabilir. Oradaki havayı yumuşatmak için böyle bir şey yapmış olabilir. Cumhurbaşkanı’nın yanında böyle bir davranış bizim teamüllerimizde olmayan bir şey diye düşünüyorum. Cumhurbaşkanı’nın sakinleştirmeye çalışması da ayrı bir şey tabii. Yaşananlar toplumumuzda şeffaflığın olmayışından kaynaklanıyor. Bütün tartışmaları şeffaf biçimde yapabilseydik inanın çok daha barışçıl bir toplum olurduk. Birçok şeyi yapamadığımız gibi Cumhurbaşkanlığı seçimini de şeffaf yürütemiyoruz.”
Öfke toplumu olduk
Kritik görevlerde olan insanların toplum önünde agresif davranışlar sergilememesi gerektiğini vurgulayan Malkoç, siyasi öfkenin vatandaşa da yansıdığını ifade etti. Malkoç, “Sokakta herkes birbirine agresif davrandığında ’neden bunu yaptın’diyecek hakkımız zamanla kalmayacak. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, davalar, tüm siyasi meseleler bir şekilde hallolur. Ama bırakılan o travmaların izlerini silmek pek mümkün olmuyor” dedi.
Yeniçağ
