Hırsız siyasetçinin zihniyeti!
İşte muhalefetin gizlediği köşk adayı...
Mehmet FARAÇ

Hatta o yazıda, ankette önde çıkan ismin medyada
da gizlendiğini vurgulamıştık...
CHP yönetimi, araştırmanın sonuçları medyada
yanlış yer aldıysa neden müdahale etmedi ya da hatalara sebep olmamak için
anketin sonuçlarını niçin kamuoyuna açıklamadı acaba?..
Peki, CHP seçmeni üzerinde yapılan bu anketi
medyaya kim sızdırdı ve bazı gazeteler bunun sonuçlarıyla neden oynadı?..
Lafı fazla uzatmadan CHP yönetimine sormak lazım;
cumhurbaşkanlığı adayı için yapılan ankette Emine Ülker Tarhan’ın birinci
çıktığı doğru mu?.. Aldığımız bilgiye göre Ülker, ikinci adayın bir puan
önündeymiş...
Parti yönetiminin bu sonuçtan pek memnun kalmadığı
konuşuluyor... Bu nedenle mi ankette aslında ikinci çıkan Eskişehir Belediye
Başkanı Yılmaz Büyükerşen, “açık farkla önde” iddiasıyla medyaya yansıtıldı
acaba?..
Bu soruların çok ilginç yanıtları olabilir... Bu
anket, CHP içindeki “ulusalcı, yenilikçi” tartışmalarının kurbanı mı oldu?..
Yoksa Tarhan’ın bir süre önce yine bu köşede,
“Kılıçdaroğlu’na cumhurbaşkanı adayı olması çağrısı”nda bulunması mı rahatsızlık
yarattı?..
Gerekçesi ne olursa olsun bir anketin gerçek
sonuçlarının gizlenmesi, dezenformasyon yapılması ve çarpıtılması en azından
araştırmanın yapıldığı CHP seçmenine de bir haksızlık değil mi?..
YALOVA’DA CHP ZAMANI...
Mart ayındaki yerel seçimde sandık sonuçlarıyla
oynandığı ve hile yapıldığı konusunda iddialar bitmedi...
Yalova’da da CHP’nin seçimleri 6 oy farkla
kazanması AKP’yi huzursuz etti... Sonunda YSK’nın burada iptal ettiği seçimler
Pazar günü yinelenecek...
Mart’taki seçimlerde başarı sağlayan Milletvekili
Muharrem İnce ile CHP Yalova örgütü seçimi yeniden kazanmak için büyük uğraş
veriyor...
Seçimin sonucunu yalnızca “6 oy” tartışmalı hale
getirdiği için, Yalova’da bir oy bile altın değerinde...
İşte bu sırada İşçi Partisi ile HEPAR da büyük bir
sorumluluk üstlendi ve kendi adaylarını CHP lehine geri çekti...
30 Mart seçimlerinde “6 oy” dengeleri değiştirdiği
için HEPAR’ın aldığı 224 ve İşçi Partisi’nin 93 oyu çok önemli...
Doğu Perinçek ve Osman Pamukoğlu’nu kutlamak lazım
ama burada asıl iş yine Yalovalılarda...
Kent sakinleri; 1989’dan bu yana sağcı ve gerici
partilerce yönetilen Yalova’da, CHP’nin uğradığı haksızlığı telafi etmeli...
Kentteki tüm yurttaşlar, de-mokratik güçler ve
aydınlıktan yana bireyler CHP adayı Vefa Salman’ı hak ettiği koltuğa geri
getirmeli...
Üstelik Yalova’daki örnek güçbirliği, önümüzdeki
Cumhurbaşkanlığı seçimi için de bir işaret fişeği olacak...
PKK’DAN İNTİKAM KURŞUNU!..
HÜDA-PAR’ın kurulmasının ardından Güneydoğu’da bir
dönem PKK ile Hizbullah arasında yaşanan çatışma farklı boyut kazandı...
Tıpkı PKK gibi Kürt meselesinde aktör olmaya
çalışan Hizbullah’ın partisi HÜDA-PAR’ın, 30 Mart seçimlerinde, kimi illerde
ciddi oranda oy almasının ardından gerginlik de büyüyor...
3 Kasım 2013’te Batman’daki bir düğünde, bildiri
dağıtmak isteyen HÜDA-PAR üyeleri, çıkan kavgada BDP yanlısı Özcan Temel’i
öldürmüşlerdi...
Mart ayındaki seçimler sırasında ise Diyarbakır’ın
Lice ilçesinde BDP ile HÜDA-PAR üyeleri arasındaki çatışma sokaklarda araçların
yakılmasına kadar uzanmıştı...
Bıçak, sopa ve taşların kullanıldığı saldırı,
bölgede son 4 ayda yaşanan onuncu gerginlikti...
Ancak Lice’deki yeni gerginlik daha tehlikeli
boyutlarda... Örneğin, önceki gün Lice’de HÜDA-PAR Belediye Meclis üyesi Mikail
Ayık’ı kaçırmak isteyen bir grubun, kendilerine karşı koyanlara uzun namlulu
silahlarla ateş etmesi infial yarattı.
Dün ise Mardin’in Dargeçit ilçesinde HÜDA-PAR
üyesi Mehmet Uğurtay öldürüldü...
PKK’nın yayın organları, Uğurtay’ın çeşitli
“eylemlere karışmış” bir “korucu” olduğuna dikkat çekti!..
Bu olayın yaşandığı saatlerde ise HÜDA-PAR Dicle
İlçe Başkanı Ercan Alpaslan da ilçenin Yokuşlu mevkiinde kaçırıldı...
HÜDA-PAR kaynakları, üç eylemin ardında da
“PKK’lılar”ın olduğunu öne sürdü ve bunun bir “savaş ilanı olduğunu”
açıkladı...
Peki, yaşananlar ne anlama geliyor?.. İşte 4
Şubat’ta bu köşede yayımlanan uyarılarımız:
“Kürt meselesinde ‘aktör’ olmak için partileşen
Hizbullahçılar artık bölgeyi PKK-BDP çizgisine bırakmak istemiyor... Bir yandan
da ilk kez partileşirken etkilerini kanıtlama peşindeler... PKK-BDP çizgisi ise
bölgeye tam hâkim olmak için çırpınırken milis grupları kontrol etmekte
zorlanıyor...
Yerel seçim yaklaşırken iki grup arasındaki
mücadele büyük çatışmalara dönme tehlikesi de yaşıyor... Unutmayalım ki kanlı
gerginlik, her ne kadar iki yasal partinin mücadelesi gibi görünse de, geçmişte
yaşanan ağır travmalar nedeniyle bilinçaltında halen PKK ile Hizbullah
çatışıyor!..
Güvenlik güçleri ise ne yazık ki tehlikenin hiç de
farkında değil ve geçmişten ders de çıkartamıyorlar!..”
Mardin ve Diyarbakır’da yaşanan 3 olayın ardından
da; 4 ay önce bu köşede yaptığımız uyarıları yineleyelim: PKK ile Hizbullah’a
çok dikkat!.. Çünkü cinayetler büyük bir çatışmaya dönüşebilir...
NEYİN GENETİĞİ BOZUK!..
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın dünkü
Resmî Gazete’de yayımlanan kararıyla, “Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar
(GDO) ve Ürünlerine Dair Yönetmelik”te değişiklik yapılmış...
Bakanlık; gıda ürünlerinde, yüzde 0.9 ve altında
GDO bulunan gıdaların üretim ve satışına izin vermiş...
Gıdadaki 0.9’luk oranı ise “GDO bulaşanı”na
bağlayan Bakanlık bu tanımlamayı da şöyle açıklamış;
“Üretim, imalat, sırasında ya da çevresel
faktörler ile teknik olarak önlenemeyen veya tesadüfi olarak bulaşan
GDO’lar.”
Başta eğitim, ticaret ve siyaset olmak üzere
yaşamı çembere alan her unsurun hızla kirlendiği bir ülkede, gıda kriterleri
tesadüflere bağlanırken, sizce insan sağlığının önemi olabilir mi?..
Belli ki bu değişikliğin amacı, neredeyse
maydanozun bile ithal edildiği bu ülkede, halka ruhu bozuk ürünleri satabilecek
sermaye gruplarına rahat ticaret olanağı sağlamak...
Diyeceksiniz ki, GDO’su bozulmuş zihniyetlerin
siyaset yaptığı, hatta ülke yönettiği bir coğrafyada, gıdadaki hücre
bozukluğunun ne önemi olabilir ki?..
Ne yani şimdi, AKP gibi yolsuzlukla sarsılan bir
partiye “yüzde 46 oy” vermiş bir millet, GDO’yu da takmaz mı diyorsunuz...
.
Haklısınız vallahi, gıdadaki GDO’nun, hırsız
siyasetçinin zihniyetinin yanında lafı mı olur?..