AKP'nin yeni talanı: Gelibolu
AKP'nin, Gelibolu Yarımadası'nın "Tarihi Milli Park" sıfatını yok edip, yarımadayı "Tarihi Alan"a dönüştüren düzenlemeyi Meclis'ten geçirmesine sayılı günler kaldı...Talan sırası Gelibolu'da
AKP, Gelibolu'yu 'Milli Park' statüsünden çıkarıyor, 'Tarihi Alan' statüsüne dönüştürüyor. Düzenlemeyle, bölge yönetimi kurulacak olan Tarihi Alan Başkanlığı'na devredilirken hurafeci rehberlere de gün doğuyor...
AKP'nin, Gelibolu Yarımadası'nın "Tarihi Milli Park" sıfatını yok edip,
yarımadayı "Tarihi Alan"a dönüştüren düzenlemeyi Meclis'ten geçirmesine sayılı
günler kaldı. AKP iktidarı, 3 Haziran'da TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda kabul edilen düzenlemeyi, yasama dönemi bitmeden Genel Kurul'dan geçirmeyi düşünüyor.
Düzenlemede öne çıkan hükümler şunlar:
- Gelibolu Yarımadası'nın Tarihi Milli Park vasfını ortadan kaldırılacak. Yarımadada tarihi, kültürel ve "manevi" değerlerle doğal dokuyu koruması öngörülen "tarihi alan" oluşturulacak.
- Tarihi Alan Başkanlığı kurulacak. Branşı ne olursa olsun, 4 yıllık bir üniversite mezunu alan başkanlığına getirilebilecek. Başkanlık, tarihi alandaki her etkinlik ve düzenlemede tek yetkili olacak.
- Tasarının mevcut haline göre, sayısı 300'ü geçmemek üzere uzman personel ve destek personeli çalıştıracak. Bu personelin önemli bir kısmını rehberler oluşturacak.
- Yarımadada, konaklama ve geceleme alanları ile birlikte alkollü içki tüketilebilen alanlar daraltılacak. Düzenlemeye aykırı geceleyenler, alkollü içki tüketenler ve ateş yakanlara 5 bin lira para cezası verilecek.
- Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı'nın bütçesi TBMM ve Sayıştay denetimlerinden muaf tutulacak. Adeta dokunulmazlık zırhıyla koruma altına alınan başkanlığın harcamaları da, Kamu İhale Kanunu'na tabii olmayacak.
Yağmaya yasal zemin
TBMM'den hızla geçirilmesi planlanan düzenleme ile Gelibolu yağmaya açık hale getiriliyor. Uzmanlar, "tarihi alan" ifadesini, "yuvarlak bir kavram" olarak değerlendiriyorlar. Düzenlemeyle, her şey kurulacak başkanlığın inisiyatifine bırakılıyor. Oysa milli parkların statüsü ve korunma şekli ilgili kanunda açık biçimde yazılı. Gelibolu Milli Parkı "tarihi alan"a dönüştüğünde, her türlü suiistimale de açık hale gelmiş olacak.
Tasarıda, Gelibolu'daki tarihi ve doğal yapının korunacağı ifade edilse de; yarımada SİT "alancık"larından oluşacağından, "kamu yararı", "zaruret" gibi muğlak gerekçelerle yarımadanın talanına yasal zemin oluşturulmuş oluyor.
Hurafe rehberliği
AKP iktidarıyla birlikte Gelibolu Milli Parkı'nda olumsuz gelişmeler yaşandı.
Parkın ziyaretine gelenlere Çanakkale savaşları ve yarımada hakkında verilen rehberlik ve kılavuzluk hizmetleri bunun somut örneği. Ziyaretçilere, hurafelerle dolu, maneviyatçı değerleri öne çıkaran, uluslaşma ve vatan savunması yerine Osmanlı güzellemesi yapan rehberler türedi.
Şimdi kurulacak başkanlığın çalıştıracağı rehberlerin niteliklerinin ne olacağı, ziyaretçilere neler anlatacağı konusu yine muğlak bırakıldı.
AKP döneminde türeyen rehberlerin ziyaretçilere Çanakkale Savaşı ile ilgili şu hurafeleri anlattığı belirtiliyor:
- Mustafa Kemal'in kaçtığı savaş.
- Böcekler ve kuşlar bile düşman askerlerine savaş açtı.
- Bulut, İngiliz askerlerini içine alıp götürdü.
- Sarık ve yeşil cübbeliler, düşmanın top mermilerini elleriyle tuttu, düşman gemisine attı.
- Boğaz Komutanı Cevat Paşa rüyasında mayın gördü, sonra mayınlar Boğaz'a döşendi.
- Türk askeri bir gecede hem Rus hem de Çanakkale Cephesi'nde savaştı.
100 yıllık birikim yok sayılıyor
Çanakkale Sivil İnisiyatifi, Gelibolu'yu "tarihi alan" statüsüne dönüştürecek olan düzenleme üzerinde kapsamlı bir inceleme yaptı.
İnceleme sonrası hazırlanan raporda, öne çıkan saptamalar şu şekilde:
- Gelibolu Milli Parkı statüsü kaldırılmaktadır. Bu alan koruma anlamında içinde çeşitli SİT alanlarının bulunduğu sıradan bölgeye dönüşmektedir.
- Karar süreçlerinde olmayan yerel kurumlara/kuruluşlara, bütçe oluşumunda yer verilmektedir.
- Gelibolu Milli Parkı'nın 100 yıllık birikimi yeni önermede kendisini göstermemektedir. Özellikle 1994-2004 yılları arasında çok yoğun emekler ve bilimsel/evrensel değerlerle yapılan planlama çalışması ve sonuç politikaları yok sayılmaktadır.
- Son 20 yılda toplumsal yaygınlığa oluşan ve yasal-hukuki mevzuata giren "barış" ve "barış parkı" kavramları taslaktan tamamen çıkartılmıştır.
.
Aydınlık
