Dini istismar eden AKP ile yarışmak!
Ekmeleddin ve Şemseddin!
Necati DOĞRU

Birinin adı:
Şemseddin.
Dinin güneşi demek. .
Diğerinin adı:
Ekmeleddin.
Dinin kusursuzu demek.
Ekmeleddin İhsanoğlu, geldi, getirildi 65 yıl sonra ikinci Şemsettin Günaltay oldu. Türkçe’ye uyum kalıbı nedeniyle “Şemsettin” diye iki “t” ile yazılıyor Arapça aslı iki “d” ile yazılırdı ve okunurdu.
* * * * *
Şemsettin Günaltay, 1883 yılında Erzincan’ın Kemaliye İlçesi’nde doğdu. Yüksek Öğretmen Okulu Fen Şubesi’nden mezun oldu. Lozan Üniversitesi Doğal Bilimler (fen bilimleri) bölümünü bitirdi. Arapça, Farsça, Fransızca’yı kusursuz yazıp konuşabiliyordu. Geometri öğretmeni olarak ilk görevine başladı fakat tarihçi olmayı seçti. Ortadoğu’da İslam ülkelerini inceleyen kitaplar yazdı. Ve sadece “İslam’ın ilmi (ahlakı) ile Batı’nın fennini (fizik ve doğa bilimlerini) buluşturup kaynaştırma” ağırlıklı çalışmalar yapıyor olması ve yazılarını dini dergilerde yazıyor olması değil aynı zamanda Süleymaniye Medresesi’nde dinler tarihi müderrisliği (profesör) yapması onu İslamcı görüş çizgisine çekti. Koyu şeriatçı ve müteassıp dindarlardan ayrılıyordu. Dinin donmuş kalıplarının içine gömülmüş biri olmadı. Türkiye’nin önemli sosyologlarından Hilmi Ziya Ülken onu “Sarıklı Türkçü” diye tanımladı.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanlığı yaptı. Ankara İlahiyat Fakültesi ile imam hatipler onun döneminde açıldı. İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye’nin “çok partili ve seçimli demokrasiye” geçmesini doğru bulan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Şemsettin Günaltay’ı 14 Ocak 1949’da Başbakanlığa getirdi. İsmet İnönü bunu yaparak; “CHP’nin İslam karşıtı olmadığı mesajını” topluma vermek istemişti. Çünkü DP’liler; “CHP dinsiz partidir” propagandası yapıyorlardı. CHP lideri İnönü, hem İslamcı Şemsettin Günaltay’ı Başbakan yapıp hem de “dinsiz ve komünist yetiştiriyor diye karalanan kendi kurduğu Köy Enstitüleri’ni kapatıp klasik okullara dönüştürerek” 1950 seçimlerine gitti. Seçim sonucu hüsran oldu. CHP’nin oy oranı yüzde 39.4’de kaldı, İslamcı ata binmiş DP’liler (Menderes-Bayar-Koraltan-Köprülü) oyların yüzde 52,7’sini aldılar.
* * * * *
Tam 65 yıl geçti.
Geldik 2014’e…
Ekmeleddin İhsanoğlu da fen bilimleri okudu. Tarihçiliği seçti. İslam ülkeleri üzerinde araştırmalar yaptı. Arapça’yı ve İngilizce’yi kusursuz konuşup yazıyor. Çok sayıda kitabı, araştırması var. Koyu şeriatçı ve müteassıp dindarlardan değil. Dinin donmuş kalıplarına çakılıp kalmış biri değil. İslam’ın ilmi (ahlakı) ile Batı’nın fennini birleştirme düşüncesini Ekmeleddin İhsanoğlu da taşıyor. CHP ile MHP’nin Cumhurbaşkanı çatı adayı gösterildi.
Ve CHP tıpkı 65 yıl önce yaptığını yaptı, “dini, iktidarda kalmak ve daha fazla güç kazanmak için her gün istismar eden AKP ile yarışa girerken Ekmelleddin ismi üzerinden CHP’ye İslam katma reçetesi” yazıcılığını tekrarladı.
Tutarlı tesadüf diyelim.
Ama sonuç ne fayda!
* * * * * *
Ey okur!
Ben parti işine karışmam.
CHP’nin adayı ve tercihi üzerinde kuşku yaratmak için bu yazıları yazmıyorum. CHP, “Ekmeleddin isminden vazgeçsin” diye bir teklif de getirmiyorum.
Buna hakkım yok.
Haddimi biliyorum.
Sadece 65 yıldan beri “seçim dönemlerinde vitrine İslamcı isimler koyarak sonuç alınmadığı” gerçeğini, bu kısa yazılarla, anlatmaya çalışıyorum.
Amacım doğruyu aramaktır.