Musul’un işgalinde kim hangi safta?
Musul’da IŞİD bayrağı altında Iraklı kaynakların verdiği bilgiye göre, 27 ayrı Selefi/Tekfirci örgütün katıldığı işgal operasyonunu anlamak için bölgedeki saflaşma anahtar rolü oynuyor...Musul’un işgalinde kim hangi safta?
Suriye’deki durumun benzeri Musul’da yaşanıyor.
IŞİD’in Bağdat’a ilerlemesine Batı’dan gelen tepkiler cılız kalırken Çin, Rusya
ve İran; Maliki’nin yanında yer aldı...

ABD: ABD, Nuri el Maliki Hükümeti ile arasında
görünüşte bir sorun yok. Ancak bu bir zorunluluktan kaynaklanıyor. ABD’nin esas
tercihi, Maliki hükümetinin yerine ABD’nin her dediğine “evet” diyecek bir
hükümet. 2010 yılındaki seçimlerde bunun için çaba harcayan ABD, bu yöndeki
örtülü faaliyetlerini AKP hükümeti, Suudi Arabistan, Katar ve bölgede CIA
denetimindeki “cihatçı” örgütler üzerinden sürdürüyor.
İsrail: 2006 yılında Hizbullah karşısında yenilen
İsrail, tarihinin en fazla ve çok yönlü tehdidi altında olduğu bir dönemi
yaşıyor. Esas dayanağı olan ABD, Ortadoğu’daki hedeflerine ulaşamıyor. ABD’nin
Pasifiğe yönelme stratejisine karşılık, İsrail oldubittilerle ABD’yi bölgede
tutmaya çalışıyor. Bölgede anti-emperyalizm ve anti-Siyonizm yükseliyor.
Suriye’de Esad savaşı kazanıyor, Maliki hükümeti yönetiminde Irak, İran’la yakın
ve aynı cephede bir politika izliyor.
Rusya: Maliki hükümetiyle iyi ilişkiler içinde.
Irak’ın birliğini savunuyor. Geçen yıl, hem Barzani hem Maliki Moskova’ya gitti.
Rusya’nın Barzani’ye tavsiyesi, Irak merkezi hükümeti ile ilişkileri düzeltmesi
oldu. 2012 yılında Maliki’nin ziyareti sırasında Rusya ile Irak arasında 4.2
milyar dolarlık silah anlaşması imzalandı.
İran: Irak’ta Şii partilerin doğal müttefiği olan
İran da, Irak’ın birliğini savunuyor. İran, her biri için farklı derecelerde de
olsa, Barzani, Talabani, Goran ve Maliki hükümetiyle doğrudan etki sağlayacak
ilişkilere sahip. Ayrıca Irak’ta İran’ın doğrudan kumanda ettiği siyasal güçler
de var. ABD’nin İran etkisine karşı Sünni kuvvetlere dayanan bir cephe oluşturma
çabasına karşılık, İran’ın Irak’ta mezhepler arası birliği telkin ve tavsiye
ettiği biliniyor.
Çin: Bölgede Rusya ve İran ile birlikte aynı
cephede yer alıyor. Irak’ta önemli petrol yatırımları var. Maliki hükümetiyle
çok yakın ilişkiler içinde olan Çin yönetimi, Irak’ın birliğini savunuyor.
AKP: ABD’yle birlikte Irak’ta Maliki hükümetine
karşı, Sünni temelli bir blok oluşturmaya çalışıyor. 3 yıldır Suriye’de rejime
karşı savaşan Tekfirci/Selefi örgütlerle “cihat kardeşliği” içinde olan AKP’nin
hem siyasal kuvvetler düzleminde Haşimi, Nuceyfi vb. gibi kişilerle, hem de MİT
üzerinden IŞİD, El Nusra vb. gibi örgütlerle doğrudan ilişkileri var.
KDP: Barzani’nin KDP’si hem kendi bölgesinde hem
de Irak’ın bütününde güç kaybettiği bir dönemi yaşıyor. Irak’ın kuzeyinde 21
Eylül 2013’te, Irak genelinde ise 30 Nisan 2014’te yapılan parlamento
seçimlerinin ardından 1992 yılından beri inişli çıkışlı, birbirleri arasındaki
çatışmalara rağmen kurulu olan KDP ve KYB’nin tek hâkim olduğu ikili statüko
sona erdi. Irak’ın birliğini savunan Maliki’nin seçimlerden birinci ve gücünü
artırmış olarak çıkması Bağdat’ın elini güçlendirdi. Sırtını Ankara’daki AKP
hükümetine dayayarak konumunu güçlendirmeye çalışıyor.
KYB: Irak Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan
Celal Talabani’nin hastalığı nedeniyle siyaset sahnesinden çekilmesinden sonra,
hem Irak’ın kuzeyinde hem de Bağdat’ta siyasal açıdan ciddi ölçüde zayıfladı.
Maliki ile iyi ilişkiler içinde olan KYB üzerinde etkili olan esas dış kuvvet
İran.
Goran: KYB içinden kopan Goran hareketi, hem
kuzeyde hem de Irak genelindeki Parlamento seçimlerinde konumunu güçlendirdi.
Musul operasyonu öncesinde Goran’ın Maliki hükümeti içinde KYB ile birlikte yer
alabileceği konuşuluyordu.
Aydınlık