Sanatçılardan Tayyip'e: ‘Ama bir gün...’
Tayyip Erdoğan, bir ödül töreninde yaptığı konuşmada “31 Mayıs’ta meydandayız” çağrısı yapan sanatçıları hedef göstermiş, "Artist, sanatçı görünümünde bir takım müsveddeler yeni acılar yeni ölümler yaşansın diye isyan çağrıları yapıyorlar" demişti...Erdoğan’ın ‘artist müsveddeleri’
çıkışına sanatçılardan cevap:
‘Nazım Hikmetler'in karbon kopyalarıyız’
31 Mayıs'ta meydandayız" çağrısı yapan sanatçılara, "artist müsveddeleri" diyen Başbakan'a sanatçılardan yanıt:
"Biz Çehovların, Melih Cevdetlerin, Nâzım Hikmetlerin, Turgut Uyarların müsveddeleriyiz, karbon kopyalarıyız."
Başbakan Erdoğan, 30 Mayıs’ta Birlik Vakfı ve Milli Türk Talebe Birliği tarafından İstanbul’un fethinin yıl dönümü nedeniyle düzenlenen kompozisyon yarışmasının ödül töreninde yaptığı konuşmada “31 Mayıs’ta meydandayız” çağrısı yapan sanatçıları hedef göstermiş, "Artist, sanatçı görünümünde bir takım müsveddeler yeni acılar yeni ölümler yaşansın diye isyan çağrıları yapıyorlar" demişti.
Tiyatrocu Orhan Aydın katıldığı bir canlı yayında Başbakan'ın çıkışına;
"Bana, arkadaşlarıma, sanatçı kardeşlerime, ustalara; tüm dünyanın önünde 'müsvedde' deme saygısızlığını gösteren başbakan, kendi tarihinin seviyesizliğini yaşamaktadır ve bu ülkem için, insanlık için utanç vericidir. Ne mutlu ona ve ona tapınanlara" diyerek yanıt verdi.
‘Biz Nâzım Hikmetler'in karbon kopyalarıyız’
Videoya destek veren oyunculardan Damla Özen Kılıçoğlu soL’a yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
‘Bu hükümet tarafından bu sözlerle karşılanmaktan onur duyarım. Bu hükümet yıllardır bu tür hedef göstermeler, bu tür konuşmalar yapıyor. Onur duyarım çünkü biz onların bildiği kula kulluk eden sanatçılardan değiliz. Biz Çehovların, Melih Cevdetlerin, Nâzım Hikmetlerin, Turgut Uyarların müsveddeleriyiz, karbon kopyalarıyız. Ve bu isimleri çoğaltarak yolumuza devam etmekteyiz. Bu hükümet içinde bulunduğumuz durumu tırmandırmaya devam ediyor. Ama bunun günün birinde bir şekilde patlayacağını göremiyor.
31 Mayıs’ta İstanbul’da OHAL ilan ettiler. Ellerine hiçbir şey geçmez. Kötülüğün vücuda gelmiş hali gibiler. Ama bir gün değişmeye başladığında bu durum, dönüşü olmayacak ve bunu fark edemiyorlar, kendilerini durduramıyorlar. Biz de artık o kadar çok duyuyoruz ki bunları, sanatçılar için çok sıradan sözler haline gelmeye başladı bu kadar sıklıkla duyduklarımız. Biz kendi bildiğimiz yolda üretmeye devam ediyoruz. Bu sözlere takılmıyoruz.’