‘Tayyip’in sicili bozuktur’
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Edip Semih Yalçın, “Nasıl bir Cumhurbaşkanı” yazı dizimiz çerçevesindeki sorularımıza çarpıcı yanıtlar verdi...
‘AKP, PKK ile birlikte yeni bir siyasi düzen kuruyor’
Cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı aday formülü öneren MHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Yalçın AKP’nin mezhepçiliği ve PKK’yı kullanarak yeni bir siyasi düzen kurmaya çalıştığını vurguladı...
Yalçın, Tayyip Erdoğan’ın özellikle milliyetçi ve mezhepçi söylemler ile PKK’yı kullanarak kendisine yeni bir siyasi düzen kurma planı olduğunu vurguladı.
Yalçın’ın açıklamaları şöyle:
- Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı hangi vasıflara sahip olmalı?
Semih Yalçın- Cumhurbaşkanlığı makamı, TBMM’den sonra millet iradesini yansıtan ikinci yüce makamdır. Cumhurbaşkanlığı aynı zamanda Türk milletinin istiklal ve hürriyetinin de remzi ve timsali; savaşta milletimizin en yüksek kumanda mercii, barışta ise huzur ve sükûnun alemdarıdır. Cumhurbaşkanlığı; Türk milletinin Kurtuluş Savaşı sırasında verdiği varlık ve istiklal mücadelesinin süzülüp damıtılarak belirli kurallara döküldüğü mercidir. Türk milletinin tertemiz sinesinden doğan bağımsızlık aşkının en canlı timsali, egemenlik iradesinin en yüksek seviyedeki temsil yeridir. Birlik ve beraberliğimizin simgesi, milletçe bağlandığımız ülkülerin temerküz ettiği kuvvettir. O itibarla Cumhurbaşkanlığı mevkiinin; hiçbir ideolojinin, hiçbir zümrenin, hiçbir çıkar grubunun emanet ve emrinde olmaması gereklidir.
Bu temel gerekçelerle MHP, cumhurbaşkanlığı makamı için bir bölgenin, bir kesimin, bir yüzdenin, bir kitlenin değil, bütün Türk milletinin hak ve hukukunu gözetecek evsafta bir ismin tespiti açısından “çatı aday” önerisini gündeme taşımıştır.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesi Tayyip Erdoğan’a muhalif olmanın ötesinde, Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren önemli bir husustur.
- Başbakan Erdoğan, ülkücü /milliyetçi vatandaşlarımıza yönelik milliyetçi söylemlerine ek olarak Okmeydanı’ndaki provokasyon kokan tertiplerden beslenerek mezhepçilik yapmaya da başladı. Bu stratejiyi nasıl yorumluyorsunuz?
Semih Yalçın- Doğru, her seçim öncesi mağduriyet dilenciliği yapacak bir konu bulabiliyor. Sizin de tespit ettiğiniz gibi şimdi milliyetçiliği ve mezhepsel ayrımcılığı ve PKK terör örgütünü kullanarak yeni bir siyasi düzen kuruyor. Diğer taraftan Erdoğan; halkı esenlik ve sükûnete çağırıp herkesi kucaklamak yerine kutuplaştırmayı, ayrıştırmayı tercih ediyor. Bu durumdan da yeni bir mağduriyet alanı bulmaya çalışıyor. Bu kadar bozuk sicile sahip ve özellikle de PKK’yı meşrulaştıran bir siyasetçinin cumhurbaşkanı olması, ihanetin devleti tamamen ele geçirmesi anlamına gelecek, ayrışma cumhurbaşkanlığı makamına taşınacaktır. Tayyip Erdoğan bölücü örgütün desteğiyle cumhurbaşkanı seçilmeyi garantileme hesabı yapmaktadır. Bu süreçte AKP’nin koltuk değneği BDP’dir.
- Partinizin AKP’ye/Tayyip Erdoğan’a karşı çatı aday formülünü biraz açar mısınız?
Semih Yalçın- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çatı adayından kastı, CHP ve MHP arasındaki bir ortaklık değildir. Formülün gerekçesi şudur: Cumhurbaşkanlığı adayı partiler üstü mutabakatla belirlenmeli, her sosyal dilimin cumhurbaşkanında kendinden bir şeyler bulması gereklidir. Erdoğan’ın bunu görmezden gelmesi, muhalefete giden oylarla başka bir adayın tercih edilerek kendisinin alt edilebileceği endişesinin işaretidir. MHP, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sath-ı mailine girildiğinden beri süreci ana muhalefet gibi yönetmektedir. Partizanca hareket etmemekte, pekâlâ yapabileceği hâlde kendi camiasından bir aday dayatmamaktadır. Bilakis memleketin selameti adına halkı rahatlatacak ve gerginliği oradan kaldıracak bir isim arayışını sürdürmektedir.
‘Çatı adayı yakında duyuracağız’
- Varsa cumhurbaşkanı adaylarınız kimler?
MHP çatı adayını yakında halkına takdim edecektir. Cumhurbaşkanlığı makamı ne askeri vesayetin gölgesinde duranların ne de Tayyip Erdoğan gibi binlerce yıllık Türk devlet geleneğini yok etmek isteyen gayrimillî karakterlerin işgal edeceği bir makamdır. AKP’li bir cumhurbaşkanı halkın cumhurbaşkanı olamaz, olamayacaktır. Kutuplaşmacı, kamplaşmacı ve kendilerinden başkasını Müslümandan bile saymayan egoist bir zihniyetin baş temsilcisi cumhurbaşkanlığı makamına çıktığında kendi ilkel ideolojik ön yargılarını oraya taşıyacaktır.
‘Erdoğan Türk milletini sevmediği için zulmediyor’
Tayyip Erdoğan Türk milletini sevmediği için ona zulmetmekte, Türk milleti de bu sevgisizlik ve hoşgörüsüzlüğe misliyle mukabele etmektedir. Tayyip Erdoğan bugün Başbakan sıfatıyla halka reva gördüğü zulüm ve baskıyı devlet otoritesine bağlamaktadır.
Ancak Erdoğan’ın TOMA’lı ve sopalı rejimi, Türkiye’nin güneydoğusundaki bazı illerde devlet otoritesini sağlamaktan acizdir. Güçleri sadece masum ve korumasız vatandaşlarımıza yetmektedir. PKK, bazı Güneydoğu illerinde kurtarılmış bölgeler inşa etmiştir.
Tayyip Erdoğan ise sekiz keçili ağa gibi kurulduğu fildişi kulesinden gerçeküstü bir Türkiye tablosu çizmekte, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ülkede her şey güllük gülistanlıkmış gibi hazırlanmaktadır. Görüldüğü gibi R.Tayyip Erdoğan’ın sicili bozuktur.
.
Aydınlık