BATAKP!



Altı bataklık çıktı! Bakan yatağa düştü!


Necati DOĞRU
SivriSinekCazBana bilgi; bakanın bir toplantıda fenalık geçirip hastane yatağına düşmesi ile yeni havalimanı yapılsın diye seçilen arazinin altının bataklık çıkmasınınarasında bağ var, tesadüf değil diye geldi.

Bilgi, belki doğrudur.
Belki de bir tesadüf.



İstanbul’a yeni havalimanı ihalesi eski Bakan Binali Yıldırım döneminde yapıldı. Sözleşme imzalandı. Temelin atılması ve arazinin altının bataklık çıkması ve pistlerin yerleşeceği alan kodunu indirme kurnazlığı yeni Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan dönemine denk geldi.

Yeni Bakan fenalık geçirdi.

Çünkü baskı ağırdı.
Bakan dayanamadı.


* * * * *
İhaleyi kazanan beşli ortak (Cengiz-Limak- Kolin-Mepa- Kalyon) havalimanı yapımı için imzaladıkları sözleşmenin dışına çıkmak, projeyi değiştirmek; etap etap yapacakları ve 2030 yılında 150 milyon yolcu kapasitesine çıkartacakları havalimanı inşaatının ilk aşaması olan “kazma ve doldurma- hafriyat ve blokaj “ kalemlerinde oynamalar yaparak devlet şirketi DHMİ’ye ilave yük bindirme ve özel şirketlerine tatlı kazanç elde etmek istiyorlardı. 

Yani bu havalimanını sözleşmede yazıldığı söylenen 10 milyar 247 milyon Avro yerine muhtemelen 13-14-15 milyar Avro’ya (artık milletin a..’a koymak nereye kadar izin verirse) çıkartıp, bu parayı devlete 25 yıl boyunca ödemeye söz verdikleri kiradan düşeceklerdi.

* * * * *
Yani burası Türkiye!
Burada bu tip; devlete köprü, tünel, baraj, hastane, başbakanlık sarayı, cumhurbaşkanı köşkü, ikinci boğaz, okul, kışla, havalimanı türü “vizyon projeleri” yapma ihale işleri hep “hafriyat-blokaj ve kazma-doldurma” kalemleriyle şişiriliyordu.


Bunun için bahane lazımdı.
Zemin çürük çıktı.
Altı bataklık çıktı.
Kodu yamuk çıktı.


Bildiğim yüzlerce örnek var. Havalimanı yapmakla ilgili olduğu için en yakın örneği size şöyle hatırlatabilirim: İstanbul Atatürk Havalimanı’nın kapasitesini artırmak için yeni bir pist inşaatı ihalesi yapılmış, en düşük ve uygun fiyatı veren o zamanki başbakanın memleketlisi yakın arkadaşı Sadri Şener adlı müteahhit, “ben bu pisti DHMİ’ye 1 trilyon 864 milyar liraya bitirir, teslim ederim” diyerek sözleşmeyi imzalamıştı. Fakat temel atıldıktan sonra; “projede yanlış keşif yapılmış, bu pistin altı çürük, bataklık” diyerek; kazılacak toprak 1.5 milyon metreküp değil, 2.5 milyon metreküp değil, 4.5 milyon metreküp değil, 5.5 milyon metreküp de değil tam 6.7 milyon metreküpe çıkartılmıştı. Başbakanın yakın arkadaşı müteahhit de 1.8 trilyon liraya bitiririm dediği işin faturasını 15.5 trilyona dayandırmıştı.
DHMİ bu parayı ödedi.


Sonradan gazetelerin ekonomi sayfaları, bu işadamının devletten pist ihalesini alarak iflastan kurtulduğunu yazmışlardı.
 

* * * * *
Çok benziyor.
Bugün de durum aynı.
Bugün “hortumları kestik” diye oy toplayan bir başbakan var ve aynı durum bugün “dünyanın en büyük havalimanı yapım işinde” de yaşanıyor.


Uygun teklif verildi.
Rakipler bertaraf edildi.
İhale kapıldı.
Sözleşme imzalandı.
Büyük tantana, tanıtma.
Propaganda, alkış.
Havalimanı temeli atıldı.


İhaleyi kapan firmalar, 2 yıl boyunca sustu, sustu şimdi; “Toprağın altı bataklık ve projedeki kod da yüksek” diye ilan ediyorlar. Bu işlerden anlayıp hesaba kitaba sarılanlar; “hem zeminin bataklık çıkması ve hem kodun indirilmesi” sonunda bugünkü başbakana yakın firmaların hanesine; “kazma-doldurma- hafriyat-blokaj kalemlerinden” kazanç diye yazılacak faturanın 2-3 milyar Avro tutacağını söylüyorlar.


Sizin anlayacağınız:
Vizyon virane!
Yeni Bakan dayanamadı.
Hastaneye düştü.



➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..