“Hükümet düşürecek davalar”
İşte Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde unutturmaya çalıştığı “Hükümet düşürecek” davalar...‘El yakan’ davalar
Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı her biri hükümet düşürecek soruşturma ve davaları gündemden düşürmek için her yolu deniyor. “Tehlikeli dosyalar” zamana yayılıp unutturmaya çalışılırken, kritik davalardaki tüm hâkim ve savcılar değiştirildi. “El yakan” davalar olarak anılan, Başbakan Erdoğan ve hükümetini zora sokacak davalara doğrudan müdahaleler yapılırken, davaların kamuoyu gündeminden çıkarılması için “zamana yayma” taktiği uygulanıyor. “El yakan” davalarla ilgili haber yapılmaması için gazete ve televizyonlara baskı ve uyarı yapılırken, duruşmaların arası uzun tutularak konunun unutulması sağlanmaya çalışılıyor.
İşte Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde unutturmaya çalıştığı “Hükümet düşürecek” davalardan bazıları:
‘FENER YOLSUZLUĞU’
Almanların “Yüzyılın yolsuzluğu” ve “Asıl failler Türkiye’de” dediği Deniz Feneri Yolsuzluğu davasının kapatılması için her risk alındı. Cemaat’le birlikte HSYK üzerinden davaya müdahale edildi. Soruşturmayı yürüten savcılar görevden alındı, yargılandı. Tutuklu sanıkların “Bir an önce çıkarılmazsak konuşuruz” tehdidi gündeme geldi. Savcıların görevden alınması sonrasında tutuklu sanıklar tek tek serbest bırakıldı. Dava Ankara’dan İstanbul’a gönderildi. Yeni hazırlanan iddianameyle davanın içi boşaltıldı.
35 KÖYLÜ CAN VERDİ
Uludere saldırısında 35 köylü öldürüldü. Saldırının nasıl ve kim tarafından gerçekleştirildiği hâlâ meçhul. Amerikalıların predatörlerinin saldırıdaki rolü gizlendi. Güvenlik güçleri PKK’lı Fehman Hüseyin’in cep telefonunu sürekli izliyordu. Bu cep telefonu saldırı olduğu anda köylülerin yanında sinyal veriyordu. Telefonu oradaydı ama kendisi yoktu. Bu bir tuzak mıydı? Tuzaksa kimler kurdu? Türk uçakları vurduysa emri kim vermişti. Dava sürüyor, ama bu konulara yanıt yok.
AYAKKABI KUTULARI
17 Aralık rüşvet operasyonunda suç da kanıtlar da ortada. Evlerde ayakkabı kutusunda bulunan milyonlarca dolar, sıra sıra para kasaları, para sayma makineleri, yasal dinleme tapeleri, 700 bin liralık hediye saatler, hepsi dosyada. Erdoğan’ın bugüne kadar hiç reddetmediği oğlu Bilal’le “Paraları sıfırla” konuşması da kayıtlarda. Zarrab’ın da “Çıkarmazsanız konuşurum” dediği öne sürüldü. İddianın hemen arkasından bakan çocuklarıyla birlikte o da serbest kaldı.
KİMYASAL ÜRETİMİ
Adana’da kimyasal silah yakalandı. Yakalananların kimyasal silah olmadığı öne sürüldü.
Suçüstü yakalama durumu ortaya çıkınca dosyanın üstü örtülmeye çalışıldı. Dava birçok uluslararası kuruluşun dosyasına girdi.
REYHANLI’YA DÜŞEN ATEŞ
Hükümetin destek verdiği terör örgütleri tarafından yapıldığı iddia edilen dava Suriye devletinin üzerine yıkılmak istendi. Ancak El Kaide’nin Türkiye’de saldırı gerçekleştireceğine ilişkin Jandarma istihbaratının ortaya çıkması üzerine patlama ile ilgili soruşturma hükümet tarafından gündemden düşürüldü.
Patlama ile ilgili yeni bilgiler hükümetin destek verdiği terör gruplarını gösterince Başbakan Tayyip Erdoğan patlamayı ağzına almaz oldu.
NİĞDE SALDIRISININ BAĞLANTILARI
İstanbul’a gitmek için yola çıkan teröristler, kiraladıkları aracın bagajına domates salatalık doldurur gibi el bombaları ve silahları doldurdu. Niğde’de jandarmanın önlerini kesmesi üzerine silahla saldırdılar ve üç kişiyi öldürdüler.
Başlarına bir şey gelmeyeceğinden o kadar eminlerdi ki yanlarında tek kuruş Türk parası bile bulundurmadılar. Başbakan Erdoğan, bu teröristlerin yanlarındaki silahları “sünnet” diye savundu.
Hem de biri asker, biri polis üç vatandaşımızı öldürmesine rağmen. IŞİD de Musul’da rehin aldığı Türkler için bu teröristlerin serbest bırakılmasını şart koştu.
