AKP Hatay'ı gözden mi çıkardı?
İD’in Hatay’a yönelik tehditlerine karşın hükümetin sessiz kalması tedirginliği arttırdığı gibi, Hataylılara “böyle bir durumda ne yapabiliriz”i düşündürtmeye başlamış...Hükümet Hatay'ı gözden mi çıkardı?
Yaklaşık 3.5 yıldır habercilerin (yandaş olmayanların), muhalefet milletvekillerinin hatta son dönemde kendi valisinin uyarılarına kulak asmayan AKP Hükümeti’nin vurdum duymaz tavrı “Hatay’ı gözden mi çıkarttılar” sorusunu getiriyor akla...
Uluslararası teammüllerin dışında, anlamını ve nedenini bir tek Başbakan’ın bildiği “Esad düşmanlığı” Türkiye Cumhuriyeti’ni teröristlere yataklık yapan, onları koruyan kollayan hatta silahlandıran ülke konumuna düşürdü.
“Açık kapı” politikasının Türkiye’ye yığdığı Suriyeliler tüm Türkiye’de olduğu gibi hatta en çok da Hatay’ı etkiledi. Ulaşım sektörü tamamen biterken diğer sektörlerde ucuz işçilik, işsizliği de beraberinde getirdi.
3.5 yıldır diken üstünde yaşayan Hataylılar tüm zorluklarına karşın bir gün barışın sağlanıp, eski günlere kavuşacaklarına olan inançlarını hiç kaybetmemişler. Taa ki IŞİD’ın “Hatay’ı alacağız” tehditlerine ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın mezhep ve etnik kökene dair ayrımcı konuşmalarına kadar.
İşte gelinen noktada IŞİD’in Hatay’a yönelik tehditlerine karşın hükümetin sessiz kalması tedirginliği artırdığı gibi, Hataylılar’a “böyle bir durumda ne yapabiliriz”i düşündürtmeye başlamış.
Sohbet ettiğimiz (ki; isimlerini hükümetin fişlediğini düşünerek vermediğimiz) vatandaşlar, daha büyük tehlikenin bu sahipsizlik karşısında bugüne kadar kendisini mezhep ve etnik olarak tanımlamayan gençlerin yavaş yavaş bir savunma mekanizması geliştirmesine dikkati çektiler.
Geleneğinde barış olan kent

Hataylılara “nasılsınız” demek, Hatay’da neler olup bitiyor öğrenmek için öyle uzun uzun dolaşmanıza gerek yok. Hangi esnafın yanına girseniz bir çay içimi sürede Musevi, Hristiyan, Ermeni, Alevi, Sünni herkesi bulabilir ve neler hissediyorlar öğrenebilirsiniz. Etnik kökenlerini ya da inançlarını sorarsanız da üzülürler. Çünkü aynı mahallelerde büyümüş, birlikte okumuş, düğünde bayramda hep birlikte olmuşlar. Yüzünüze “bu nasıl soru” der gibi bakıyorlar. Sadullah Ergin seçim kazansın diye sınırları belirlenmiş ilçelerde bile, bu birliktelik hala hakim. IŞİD tehdidini dile getirmeyen bir kaç kişi varsa da o da hükümete ters düşerim kaygısından kaynaklanıyor.
Oysa Hataylılar bugüne kadar kayıtsız göçmenlerden, gizli silah ve bomba imalatçılarından, teröristlerin tedavi merkezlerinden endişe duyarken IŞİD vahşeti ve kaygısı hepsinin önüne geçmiş.
Hatay Valisi Celalettin Lekesiz bile İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği raporda tüm gerçeği gözler önüne sermiş ancak bu konuda bir ilerleme kaydedilmemiş.
Lekesiz raporunda “Suriye’ye illegal geçişi engelleyelim. IŞİD’in sınır illerindeki faaliyetleri incelendiğinde, Suriye’deki çatışma bölgelerine katılmak amacıyla diğer illerden ve yabancı ülkelerden Hatay’a gelen kişiler Reyhanlı ilçesinin Bükülmez, Kuşaklı, Beşaslan köyleri, Altınözü ilçesinin Hacıpaşa beldesi, Yayladağı ilçesinin ise Güveçci köyünden sınır kaçakçıları vasıtası ile illegal olarak Suriye’ye geçiş yaptığı kaydedilmiştir. Suriye’deki çatışma bölgerinde bulunan IŞİd mensuplarının sınır hattından Hatay’a ve ülkemize yönelik; bomba yüklü araç, adam kaçırma ve sınır birliklerine dönük yoğun eylem duyumları alınmaktadır” diye belirtmiş.
IŞİD militanlarının dünyanın her tarafından gelip Suriye’ye geçişte Hatay’ı kullandıkların ilin valisi tarafından da tespit edildiği bir ortamda, bir de her akşam televizyonlarda IŞİD vahşeti izliyorsanız, gelin yaşayın Hatay’da.
Şu anda Hatay’ın mezarlık bölgesinde konuşlandıkları ve evlerden sabahları topluca çıkıp gece dönüş yaptıkları artık herkesce bilinen, bu yüzden gece özellikle bazı mahallelerde sokaklarına çıkılamayan Hatay’da, bu diken üstünde yaşamın ne kadar süreceği öngörülememesi korkuları artırıyor.
Hükümetten hâlâ ses yok
Geceleri Suriyelilerin konuşlandığı bölgelerden geçmenin hayli riskli olduğu Hatay’da ekonomi de dibe vurmuş durumda.
Diyanet’te görevli Sünni bir din adamının “El Kaide olsun, IŞİD’in adamları olsun, teröre bulaşmış olanların hepsi çok tehlikeli. Bunlar yönlerini Hatay’a çevirirse, hepimiz zarar görürüz. Çünkü bunlar ılımlı İslam’dan yana değiller” sözleri,
Vali Cemalettin Lekesiz’in uyarıcı raporu, CHP’li vekillerin 3.5 yıldır bitmez tükenmez tespit ve uyarılarına karşın hükümetin sessizliği akıllara “IŞİD ve diğer örgütlerle Türkiye’nin bir anlaşması mı var” sorusunu getiriyor.
Yazımızı Hataylı esnafın sözleri ile bitirelim: “Konuşma bölümünü geçtik. Şu anda otuz tane IŞİD militanının çarşıya gelip sağı solu taramayacağını kim garanti edebiliyor? Kapı kevgir gibi açık, sınır diye bir şey yok, kimseye de ‘nereden geldin, kimsin’ diye de sorulmuyor.”