Wikileaks’de Davutoğlu: ‘Meyilli acente’
Aydınlık’ın WikiLeaks belgelerinden bulup çıkardığı Davutoğlu ile ilgili bu çarpıcı bilgi daha önce hiç yayımlanmadı...Wikileaks belgelerinde Ahmet Davutoğlu:
‘Meyilli acente’
Fikret AKFIRAT
Dönemin ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’nin 26 Ocak 2010′da Washington’a
yolladığı ‘gizli’ kodlu kriptoda, Ahmet Davutoğlu ile ilgili tanımlaması çok
çarpıcı: ‘Meyilli acente’.“Türkiye, kültürü, tarihi ve dini konumunun olduğu kadar, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun stratejik ihtiraslarından dolayı, uluslararası toplumun Afganistan ve Pakistan’daki hedefleri için bir acente (ajan) olarak davranmaya çok meyillidir.”
İfadenin İngilizcesinde geçen “well disposed to”, Türkçeye “niyetli, meyilli, dünden hazır” diye çevriliyor.
Aydınlık’ın WikiLeaks belgelerinden bulup çıkardığı Davutoğlu ile ilgili bu çarpıcı bilgi daha önce hiç yayımlanmadı. Kriptoyu gönderen, 2008-2010 yılları arasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve ABD derin devletinin çelikçekirdeğinde bulunan James Jeffrey. Jeffrey, 26 Ocak 2010′da 10ANKARA126 kodlu Washington’a yolladığı kriptoda 4 Şubat 2010′da Türkiye’yi ziyaret edecek olan ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in gezisi öncesinde, masadaki konularla ilgili Türkiye’deki durumu ayrıntılarıyla ele alan bir rapor sunuyor.
‘GÜNLÜK BİLGİ DEĞİŞİMİ’
Ergenekon tertibinin önemli aşamalarında Türkiye’de bulunan James Jeffrey, önce Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’ın Dışişleri başdanışmanı sıfatıyla Türkiye’nin dış politikasını belirleyen, ardından Mayıs 2009′da Bakan olarak atanmasından sonra resmi muhatabı haline gelen Davutoğlu ile çok yakın işbirliği içinde çalıştı.
Jeffrey, 12 Mart 2009′da Radikal gazetesinden Murat Yetkin’e verdiği röportajda AKP Hükümeti ile ilişkilerini şu sözlerle niteliyordu:
“Türkiye’yle aramızda dünyadaki en geniş ve üst düzey diplomatik ve ekonomik ilişki sistemlerinden biri var. Dışişleri, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve diğer devlet kuruluşlarıyla olağanüstü işbirliğimiz var. Günlük bilgi değişimi.”
‘İRAN’DA BAŞARILI OLUR’
Davutoğlu’nun, “Stratejik Derinlik” kitabında vurguladığı, o yıllarda özellikle Türkiye’nin Ortadoğu’da İran’a alternatif bir pozisyona getirilmesi ABD açısından vazgeçilmezdi. Aynı zamanda İran’ı da ABD açısından daha az tehlikeli hale getirmek için AKP’ye ihtiyaç vardı.
Şubat 2010′da TBMM Dışişleri Komisyonu’nu ziyareti sırasında sorular üzerine Jeffrey, İran’ın nükleer çalışmalarından vazgeçmesinde Türkiye’nin önemli rol alacağını söyledi. Jeffrey, Davutoğlu’nun İran ile sürdürdüğü temasların başarılı olacağına inandıklarını vurguladı.
‘KESİNLİKLE BATI EKSENİNDE’
Jeffrey’nin, Türkiye’de bulunduğu yıllarda AKP’nin dış politikası konusundaki tartışmalarla ilgili de çarpıcı bir kriptosu var. 20 Ocak 2010 tarihli kriptoda Jeffrey şöyle diyor:
“Yürürlükteki AKP dış politikası, daha bağımsız faaliyet ve daha İslamcı yönelimler sürdürüyor. Tüm bunlar Türkiye’nin dış politikasında daha fazla İslamcı dünyaya ve müslüman geleneğine odaklandığı anlamına mı geliyor? Kesinlikle. Bu Türkiye geleneksel Batı yönelimini ve bizimle işbirliğine gitme gönüllülüğünü sonlandırıyor veya sonlandırmak istiyor anlamına mı geliyor? Kesinlikle hayır.”
Davutoğlu: “İran’ın bölgedeki etkisini sınırlandırırız”
James Jeffrey’nin 17 Kasım 2009 tarihli bir başka kriptosu ise Davutoğlu’nun “sıfır sorun” politikasının aslında neye hizmet ettiğini Davutoğlu’nun ağzından açıklıyor. Dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon’un Türkiye ziyaretinde Davutoğlu ile görüşmesi anlatılıyor. Kriptoda Davutoğlu Erdoğan’ın İran ile ilgili yumuşak söylemlerine açıklık getiriyor. Jeffrey Davutoğlu’nun sözlerini şöyle aktarıyor:
“Türkiye, İran ve Suudilere (ABD’nin kuklaları olarak görüldüğünü ileri sürdü) ek olarak ‘üçüncü bir fırsat’ sağlamaktaydı. Sonuçta ‘bölgedeki İran etkisini sınırlandıracağımızı’ söyledi.
Aydınlık
