‘29 Ekim’de halkla omuz omuza’
Ankara Barosu’nun 63. olağan Genel Kurulu’nda başkanlığa seçilen Av. Hakan Canduran, Türkiye’nin faşizan bir sisteme sürüklendiğini belirterek Ankara Barosu, İstanbul Barosu, diğer barolar ve TBB’nin bu zorluklar içinde güçlerini, birleştireceğini söyledi...Ankara Barosu’nun yeni başkanı Canduran Aydınlık’a konuştu
‘29 EKİMDE HALKLA BİRLİKTE OLACAĞIZ’
‘29 Ekim’de halkla olacağız. Toplumsal
davaları takip edeceğiz. Hukuksuzluklara karşı direneceğiz. Ankara
Barosu her zaman Atatürk ilke ve devrimlerinden yana oldu, bundan sonra
da böyle olacak’
Ankara Barosu’nun 63. olağan Genel
Kurulu’nda başkanlığa seçilen Av. Hakan Canduran, Türkiye’nin faşizan
bir sisteme sürüklendiğini belirterek Ankara Barosu, İstanbul Barosu,
diğer barolar ve TBB’nin bu zorluklar içinde güçlerini, birleştireceğini
söyledi.
Ankara Barosu’nun yeni başkanı Hakan
Canduran önceki gün düzenlenen törenle görevi Sema Aksoy’dan devraldı.
Canduran ile önümüzdeki sürece ilişkin konuştuk.
- Ankara Barosu’nda yeni yönetimle birlikte neler değişecek?
Biz Ankara Barosu olarak her zaman
Atatürk ilke ve devrimlerinden yana olduk. Bundan sonra da bu böyle
olacak. Ankara Barosu her zaman insan haklarının, hukukun üstünlüğünün
yanında oldu. Bu ilkelerden herhangi birine karşı olan kişi ve kurumlara
karşı her zaman sert tavır aldık. Bundan sonra bu sert tavrı daha da
arttıracağız. Çünkü artık sesi çıkan birkaç tane baro kaldı. Bu
barolardan birisi de Ankara Barosu. Artık hukuksuzluklara karşı
gerekirse sokaklara çıkacağız.
‘DİRENMEK HAKKIMIZ’
- Ülkede insanların yargıya olan
güvensizliğinden bahsediliyor. Sizce yargı baskı altında mı? Baskı
altındaysa barolar ne yapmalı?
Adli yıl açılış töreninde TBB Başkanına
karşı bir görüş olmuştu. Yargıtay ne yazık ki o dönemde net bir tavır
almamıştı. Biz bir mesaj yayınlayarak, “Savunmayı susturmaya
çalışırsanız biz binlerce avukat sokaklara çıkacağız, Yargıtay’ın
kapısına cübbelerimizi bırakacağız” dedik. Beni binlerce avukat aradı.
Eğer Feyzioğlu konuşturulmazsa biz sizinle sokaklara gelmeye hazırız
diye. Daha sonra sorun çözüldü.
Ancak adli yıl açılışlarının
yapılmamasına yönelik girişimler oldu. Hukuk ayaklar altında. Hukuk
hükümetin hukuku, yargı da hükümetin yargısı haline gelmiş. Avukatları
sistemin içerisinden dışarıya atmaya çalışıyorlar. Yasama, yürütme ve
yargı tek elde toplanmaya başlandı. Bunun adı faşizmdir. Türkiye faşizan
bir hukuk sistemi içine götürülmeye çalışılıyor. Burada devreye Ankara
Barosu girecek, İstanbul Barosu girecek, diğer barolar girecek, TBB
girecek. Güçlerimizi birleştireceğiz. Hukuksuzluklara karşı direnme
hakkımızı kullanacağız.
‘GEREKİRSE TARAF OLACAĞIZ’
- Toplumun yakından ilgilendiği bazı davalar var. Ankara Barosu bu davalara karşı nasıl tavır alacak?
Toplumsal Davaları İzleme Kurulu adı
altında bir karar alacağız. Toplumsal davaları gerekirse taraf olarak
takip edeceğiz. Davanın başından sonuna kadar görevlendirdiğimiz
avukatlar bu davaları izleyecek. Bir adım ileriye giderek gerekirse bu
davalarda taraf olacağız.
‘HALKLA BİRLİKTE OLACAĞIZ’
- Ankara Barosu’nun önceki yönetimleri
mesleki sorunların yanında Gezi eylemleri, milli bayramlar ve benzeri
durumlarda hep sokaktaydı. Yeni yönetim nasıl bir tavır sergileyecek?
Önümüzde 29 Ekim var.
Biz öncelikle Anıtkabir’e gidip, Ata’ya
bağlılığımızı gösterdik. 29 Ekim’deki törenlere mutlaka katılacağız. Ama
resmi törenlere değil. Resmi törenlerin ne kadar kısıtlandığını
biliyoruz. Toplumla, halkla birlikte olacağız. Yönetim kurulu
toplantısında karar alacağız. 29 Ekim’de birçok etkinlik olacak.
Hangilerine katılacağımızı değerlendireceğiz.