AKP darmadağın
AKP iktidarı darmadağın... Tayyip Erdoğan ile AKP hükümet üyelerinin kendi aralarındaki uyum kayboldu. Özellikle iktidar, ABD’nin talepleri karşısında kendi açıklamalarının tersi politikalara imza atıyor...
AKP İKTİDARI DARMADAĞIN
Dış politikadan ekonomiye her kafadan ayrı ses çıkan AKP iktidarı özellikle Suriye politikasında Türkiye’yi ciddi bir yönetim krizine soktu...
AKP iktidarı darmadağın. AKP’nin özellikle Suriye politikası, Türkiye’yi ciddi bir yönetim krizine soktu. Özellikle iktidar, ABD’nin talepleri karşısında kendi açıklamalarının tersi politikalara imza atıyor.
Hükümet iradesi ortadan kalkarken, MİT ve Dışişleri Bakanlığı TSK’yı devre dışı bırakarak, Suriye’de düşmanlığı öne çıkarıyor. Daha önce PYD’ye “terör örgütü” diyen hükümet Ayn El Arap’ta (Kobani) PYD’ye silah ve peşmerge yardımı için koridor açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AKP yöneticileri birbirleriyle çelişen açıklamalar yapıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri ise, PYD-IŞİD konusunda “teröre karşı net tavır” ortaya koyuyor, Türkiye’nin ulusal güvenliğini öne çıkarıyor, ABD’nin taleplerine karşı, belirlediği güvenlik politikasında direniş gösteriyor. Asker, PYD’ye yardıma da tepkili.
Sorulara sitemli bir şekilde “konunun muhatabının kendileri olmadığını” bilgisi veriliyor. Ancak askerin yapısını iyi bilen bir uzmanın “Kesinlikle PYD’ye yardım sonrası, üst düzey komutanlar ABD’li muhataplarını aramış ve gereken tepkiyi göstermiştir” tespiti de, askerin ilk günkü çizgisinde durduğunu gösteriyor.
ERDOĞAN-AKP UYUMU BOZULDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP hükümet üyelerinin kendi aralarındaki uyum kayboldu. Başbakan Davutoğlu, Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan ve Ali Babacan birbirine düşmüş durumda. Koordinasyon o kadar kopmuş ki Davutoğlu “güvenlikli bölge”lerin Suriye topraklarındaki yerlerini açıklarken, “güvenlikli bölge”lerin Türkiye sınırları içinde kurulacağını söyleyen bakanlar bile var.
AYN EL ARAP’A SİLAH VE PEŞMERGE YARDIMI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TSK, PYD için “terör örgütü” tanımı kullandı. Ancak ABD’lilerle yapılan görüşmeler ve ABD Başkanı Obama’nın Erdoğan’ı telefonla araması sonrası, “terör örgütü” olarak tanımlanan PYD’ye yardım için koridor açılması gündeme geldi. Hükümetten bu konuda da farklı açıklamalar yapıldı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, basın toplantısında “IŞİD’in kuşatması altındaki Kobani’ye geçmeleri için Peşmerge güçlerine yardımcı olduklarını” açıkladı. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra bazı televizyon kanallarına “Başbakanlık kaynakları” adına yapılan açıklamada, “Koridor için görüşmelerin sürdüğü” bilgisi verildi.
EKONOMİDE DE DURUM FARKSIZ
Dış politikada yaşanan kargaşa ekonomide de var. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ayrı bir baş çekerken, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ayrı bir baş çekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve danışmanları da Babacan’ın politikalarına muhalif.
Ancak uluslar arası finans kuruluşlarının tepkisinden ve ekonomide yaşanan kırılganlıktan dolayı Babacan’ın kararlarına uymak zorunda kaldılar.
Babacan’ın da durumu bildiği için daha rahat hareket ettiği ifade ediliyor. Başbakan Davutoğlu ise ekonomiden anlamadığı için tartışmalara sessiz. Sadece yeri geldiğinde Cumhurbaşkanına destek veriyor.
‘AÇILIM’DA DA FARKLI SESLER
Benzer bir durum PKK ile sürdürülen “açılım” konusunda da yaşandı. Erdoğan “IŞİD neyse PKK da o” diye açıklama yaparken Öcalan’ın durumunun iyileştirilmesine itiraz etti.
Erdoğan bu açıklamayı yaparken Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala tam tersini, Öcalan’ın koşullarının iyileştirilebileceğini açıkladı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay “Çözüm sürecinin hareketleneceğini” vurguladı. Davutoğlu, “Akiller” toplantısında “Kürtlere karşı nefret dili” uyarısına “İspatlayın istifa ederim” karşılığını verdi. Olay duyulur duyulmaz PYD’ye “terörist” diyen TSK’nın tavrı merak konusu oldu. Genelkurmay yetkilerini arayan gazetecilere, “konunun muhatabı biz değiliz, açıklamayı yapan bakanlıklarla görüşün” mesajı verildi. Bu mesaj “TSK karara kesin karşı” şeklinde yorumlandı.
ABD’NİN KÜRT KORİDORU
Hükümetin, Peşmergeleri MİT’in seçmesini istediği konuşuluyor. Askerin bu konudaki tavrı ise net: “Basra’dan Akdeniz’e ulaşacak Kürt koridorunu kim kuracaksa kursun, bu durum Türkiye’nin ulusal güvenliği için tehdittir.”
SAVUNMA BAKANI: BENİM HABERİM VAR
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a peşmergenin Türkiye’den Kobani’ye geçişinde askerin bilgisinin olmadığı iddiaları sorulduğunda, “Benim haberim var. Ben askerin bakanıyım” yanıtını verdi. Oysa ki Genelkurmay’dan verilen bilgilerde “Haberimiz yok” denmemiş, sadece “Muhatabın kendileri olmadığı” ifade edilmişti.
Bu ifadede de alınan karara “sitem” sözkonusuydu. Nitekim daha sonra, TSK’dan yapılan açıklamada, “Genelkurmay Başkanlığı’nın Peşmergenin Türkiye’den Kobani’ye geçişinde ‘Askerin bilgisinin olmadığına’ yönelik açıklaması olmamıştır. İddia gerçek dışıdır” denildi.
Bu arada Ayn El Arap’a (Kobani) yardım konusundaki müzakereleri esas olarak MİT’in yürüttüğü ortaya çıktı.
Aydınlık