‘Soma katliamı ve iktidarın rant politikası’

Soma’da, 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamın ardından vaatlerle susturulan işçiler, toprağına, zeytinine sahip çıktığı için darp edilen köylüler bu kez kararlı. ‘5 aydır Soma’da hiçbir şey değişmedi. Yalnızca, biz değiştik. Şimdi mücadele zamanı...

‘Soma’da bir şey değişmedi ama biz değiştik’

SivriSinekCaz

Taşeron ağlarıyla şirket, şirket ile devlet arasında kurulan illegal ağ ve alanlar her geçen gün karşımıza çıkan iş cinayetleriyle kendini gösteriyor. Soma'da adaletin sağlanamamış olması ise her gün karşımıza çıkan iş cinayetlerinin giderek artmasının en büyük nedenlerinden...

Boğaziçi Üniversitesi, tüm bu sorunlara işaret etmek için ‘Soma’yı Hatırlamak: Hakikat, Adalet ve Mücadele’ konulu bir sempozyum düzenledi. 

İki gün süren sempozyumun açılışı adalet kavramının sorgulanması ile; “Bizce adalet intikam değildir. Adalet sadece bir suçun, cinayetlerin sahiplerinin ne kadar ağır olursa olsun cezalandırılması da değildir. Adalet bir adaletsizlik durumunun bir daha gerçekleşmeyeceği koşulların ve yaşamın örgütlenmesidir” cümleleriyle başladı.

Soma'yı başından beri takip ettiğimiz için bu kez Soma'da değil ama sempozyuma konuşmacı olarak katılan Yırca köylüleri ve madencilerle Boğaziçi Ünversitesi'nde bir araya geldik. Eynez Kömür Ocağı’nda meydana gelen facianın ardından Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait Işıklar ve Atabacası maden ocaklarındaki tüm faaliyetler durdurulmuş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü müfettişlerinin son incelemelerinin ardından, Işıklar ocağında 15 Ekim’de bin 700 madenci tekrar işbaşı yapmıştı. 

Hafta başı ise madene girmedikleri süre boyunca aylık 1900 lira maaş alan işçiler, mesai yapmaları halinde ödenecek ekstra ücretlerin hesaplarına yatırılmadığını farkedince, paşa ve serseri vardiyası yeraltına inmeyerek ocağın önünde eylem gerçekleştirmişti.

Facianın yaşandığı Eynez Ocağı’nda çalışan Ahmet Metan, artık hakkımızı aramak için sesimizi çıkarmaktan korkmuyoruz diyor. Metan, ”Biz haklarımızı aramamız gerektiğini anladık. Soma’da tek değişen bu oldu. Ne çalışma koşulları, ne maaşlar... 13 Mayıs’tan beri herşey aynı.”

‘Mücadelemiz ekmeğimiz için’

Dev Maden Sen (DİSK)’e üye olduğu için baskı ve tehditlere maruz kalan Metan,”DİSK’e üye olduğum için beni tecrit etmeye çalışıyorlar. Biz aslında iş yerine iyilik etmeye çalışıyoruz. Güvenli çalışma ortamları sağlansın, insanlar ölmesin istiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. Benim korkum yok, artık ekmeğimiz için mücadele ediyoruz. Ekmek demek vatan demek, bunun üzerinden besleniyoruz. Kimimiz yeraltına iniyor, kimimiz zeytincilikle uğraşıyor. Ama birileri geliyor ekmeğimiz üzerinden rant elde etmeye çalışıyor”.

‘Kolin demek AKP demek’

“Yüzlerce arkadaşımızı kaybettik madende. Bu sorumluluk sadece bizim değil, toplumun da sorumluluğu. Bugün bizim başımıza gelen onların da başına gelecek. Kobani'de bugün ne oluyor? İnsanlar ölüyor, toprakları için. İnsanlar topraklarında yaşamak istiyor. Biz toprağa bağlıyız, bu topraklarda doğduk, mayamız bu topraklar. Yaşanan katliamın ardından sahip çıkacaklarına şirketlerin eline bıraktılar Soma’yı. Tarlalarımız, zeytinlik alanlarımız, hukuksuzca Kolin’e peşkeş çekildi. Kolin demek, AKP Hükümeti demek bunu çok iyi biliyoruz.”

Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve Çalışma Bakanlığı İş Güvenliği müfettişlerinin incelemelerinin ardından 9 Eylül’de Işıklar ocağında eksikliklerin giderildiği belirlenen 30 metrelik bölümde üretim için firmaya izin verilmişti. 

Ancak Işıklar’a yapılan teftiş sırasında firmanın 50 metre ilerlediği ve iş sağlığı ve güvenliği koşullarının sağlanamadığı nedeniyle üretimin durdurulması kararı çıkmıştı. Şirketin, ‘ocaklarımı açmazsanız madenleri kapatırım’ tehdidinin ardından müfettişler tarafından üretim yapılmasına izin verilmeyen ocak üç gün sonra açıldı.

Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan’ın ocakları kapatıyorum diyerek madenciyi işsizlik ile tehdit ettiğini söyleyen madenci Murat Dinç,  

“Ocakların tekrar açılması için kamuoyu baskısı oluşturulmak istendi. İşçileri sokağa dökmeye çalıştılar. Bu oyuna gelip sokağa çıkan arkadaşlarımız oldu. Hatta İl Emniyet Müdürü, “Müfettişler yeni gitti arkadaşlar yarın yaparsınız eyleminizi” dedi. Sesimizi duyurmak için sokağa çıktığımızda yaka paça gözaltına aldıkları işçilere Emniyet eylem çağrısı yapıyor. Şirket iş güvenliği sağlanmadan ocağı açamayacağı ve dolayısıyla her geçen gün zarar edeceği için bir an evvel ocakların açılması için bize böyle bir oyun oynadı.”

‘İki günde ne önlem aldılar?’

Aradan iki gün geçti, müfettişler 'ocaklar açılabilir' kararı verdi. Raporlar daha Kaymakamlığa gelmeden işçilerin cep telefonlarına Türk İş’ten 'işbaşı yapabilirsiniz' mesajı geldi. Ocak toplamda iki gün kapalı kaldı. 'İşçi sağlığı önlemleri alınmıştır' dendi. İki günde ne önlemi alındı, neye göre ocağı açtılar, belli değil. Biz, madenler iş sağlığı ve güvenliği koşulları iyileştirildikten sonra açılsın istiyoruz. Madenden çıkamayacağımız korkusuyla yerin altına girmek istemiyoruz.”

Sorumlu iktidarın rant politikasıdır

Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen Soma’yı hatırlamak: Hakikat, Adalet, Mücadele Sempozyumunun ikinci gününde konuşan Özgür Özel facianın sorumlusu olarak AKP iktidarını gösterdi.


Boğaziçi Soma Dayanışması’nın düzenlediği “Soma’yı hatırlamak hakikat, adalet, mücadele sempozyumu
nun ikinci gününde CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de konuşmacı olarak yer aldı.

 Özel, Soma’da yaşanan facianın nedeninin özelleştirmeler olduğunu vurgulayarak,“Türkiye’de TKİ işletirken Soma’daki madende bir kişi öldü, 1978’de bu madenler kamulaştırıldıkran sonra 30 yıl boyunca sadece bir kişi” dedi. Madenlerin kamu malı olduğunu söyleyen Özel, 

“Şimdi tekrar kamulaştırılsın mı tartışmasında bir algı yönetimi var. Özelleştirilmemiş bir şey kamulaştırılamaz, o madenler zaten kamu malı. Sadece rödövans uygulamasıyla ya da hizmet alım sözleşmesi diye uydurdukları bir şeyle, güvenle işlettikleri ve çok iyi bildikleri bir işi yapmayarak, rant sağlamak amacıyla oradan çekilmiş durumdalar. Bugün Soma A.Ş.’nin sözleşmesini iptal etseniz ki tek taraflı fesih hakkı var TKİ’nin, bugün tekrar kamulaştırabilir ve yarın işletebilirsiniz” diye konuştu.

‘Maden işletmek hükümetin işi’

Özel, madenlerin TKİ tarafından işletilmesi gerektiğini söyleyerek, “TKİ en iyi bildiği işi yapmayarak, güvenle işletebileceğini bildiği halde buraları işletmeyerek, bu facianın sorumlusudur. Madenlerin özel sektöre açılması, özel sektor tarafından işletilmesi onların hükümet politikası” diyen Özel, Soma faciasının birinci derecede sorumlusu olarak AKP’yi gösterdi. Özel, “Bugün eğer o madende bir kaza olduysa ve o madende işletmeci, madeni işletenler gerekli güvenlik önlemlerini almadıysa, binlerce milyonlarca sayabileceğimiz kusur varsa, bundan siyasi iktidar sorumludur. Ondan sonra geri kalan sorumlulukları tartışabiliriz” şeklinde konuştu.

Yurt

➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..