AKP-Yolsuzluk, AKP-Yoksulluk, AKP-Yasaklar
AKP’yi “3 Y” götürecek!..

Ne CHP, ne MHP, ne de bunlardaki korkusunun paranoya haline geldiği darbe…
Bu iktidarı “3 Y” götürecek!..
İktidara “3 Y ile mücadele edeceğiz” diye geldiler…
12 yılda ülkeyi “3 Y”, yani yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar bataklığına soktular!..
Gırtlaklarına kadar yolsuzluğa gömüldüler!..
Yolsuzlukları ortaya çıkmasın diye de “yasaklar simidine” sarıldılar!..
* * * *
Tam 12 yıl yoksul halkı kömür çuvalları, nohut-bulgur torbalarıyla esir aldılar!..
Yoksul halkı çuvallara, torbalara bağımlı hale getirdiler…
Ve her geçen gün halkı yoksullaştırdılar!..
İşsizlik, kayıtlı olanlarda yüzde 10’a çıktı ve onlar yoksul sınıfın da altında kaldılar!..
Ama 1000 odalı saray için 1 katrilyon 300 trilyon lirayı, daha büyük daha lüks uçak için 410 trilyonu gözlerini kırpmadan sokağa attılar!..
* * * *
Türkiye’nin adı artık bütün dünyada yolsuzluklarla anılıyor!..
Yolsuzluk ve rüşvet bu iktidar döneminde meşrulaştırıldı…
Rüşvetin adı mahkeme kararlarında bile “hediye” oldu!..
Yolsuzluk ve rüşvet, yakında yasal bir hak olarak hukuk sistemimize bile girebilir!..
Yolsuzluk ve rüşvetin takibi, ortaya çıkarılması da iktidara karşı “darbe” teşebbüsü olarak tescil (!) edildi!..
* * * *
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) yaptığı araştırmada, farklı sektörlerde, farklı ölçekteki şirket temsilcilerinin tamamının “Türkiye’de yolsuzluk var” dediği ortaya çıktı…
Bunların yüzde 46’sı “yolsuzluğun daha da artacağını” söylüyor…
Zira iktidarın yapısı bu…
Kazan-kazan sistemi üzerine çalışıyorlar…
Sen kazanacaksan, ben de avantamı almalıyım; bana yoksa sana da yok!..
İhaleler, imar planları değişiklikleri, yapılan usulsüzlüklerle sağlanan milyon dolarlar bu rota üzerinde ilerliyor, iktidarın önde gidenleri kaynağı belli olmayan paralarla zenginleşiyor!..
* * * *
Bu iktidarın getirdiği yasaklar ise, darbe dönemlerine bile nal toplatıyor!..
Sansür, otosansür, jurnal sistemi Abdülhamit’e rahmet okutuyor!..
Rüşveti yazmak yasak!..
Yolsuzlukları yazmak yasak!..
İktidarın radikal İslamcı terör örgütlerine milyon dolarları, silah ve cephaneyi akıttığı iddialarının hesabını sormak yasak!..
Bırakın hepsini, Taksim Gezi Parkı’nın merdivenlerine çıkıp basın açıklaması yapmak yasak!..
Gezi Parkı’na 5-10 kişilik grup halinde girmek bile yasak!..
Neden?..
Çünkü korkuyorlar!..
* * * *
Son olarak gördünüz…
Üçü istifa etmek zorunda kalan, biri azledilen dört bakanın Meclis Soruşturma Komisyonu’na verdikleri ifadeleri yazmaya bile yasak geldi…
Neymiş?..
Şöhretlerine zarar gelirmiş!..
“Şöhretlerinin” ne olduğu gayet iyi bilinmesine rağmen!..
Zaten göreceksiniz, dördü de iktidarın eliyle aklanacaklar ve bu olay da kapanacak!..
Ama…
İktidara gözü kapalı oy verenler bile artık uyanmaya başladılar!..
Bu iktidarı yoksulluk, yolsuzluklar ve yasaklar götürecek!..
Bu büyük çıkar ortaklığının saltanatı da, tarihin karanlık sayfalarına gömülüp gidecek!..
Kurtulamadık!..
Tayyip 12’nci olunca biraz durulur ve sesini keser sanmıştık…
Ama ne mümkün…
Her gün yine bağırıyor, hiç ilgisiz laflar edince insanlar strese giriyor!..
Kadın ve Adalet konferansında konuştu, bağırdı…
Ertesi gün Esnaf Şurası’nda bağırıp çağırdı…
Dün de İSEDAK toplantısında konuşuyordu…
Her gün TV kanallarında sabahtan akşama kadar karşımızda…
Üstelik bir iken iki oldular, hem Tayyip, hem Sadrazamı Ahmet…
Allah’ım biz ne günah işledik?!.