Bağış, mal varlığını izah edemedi
Egemen
Bağış, Soruşturma Komisyonu'nun sorularının önemli bir kısmını
cevaplamazken, 500 bin doların kutuya veya gömlek paketine sığıp
sığmayacağı tartışması Komisyon'a damga vurdu...
.
‘Onu da Rıza'ya sorun’
“17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu” kapsamında hakkında fezleke düzenlenen ve AB Bakanlığı’ndan istifa etmek zorunda kalan Egemen Bağış, TBMM Soruşturma Komisyonu’na perşembe günü “şüpheli” sıfatı ile ifade verdi...
Bağış, komisyona yazılı metinden bir sunuş yaptı ve üyelerin sorularının büyük bölümünü “Komisyonla ilgisi yok, benimle ilgisi yok! Bilmiyorum, yorum yapmam” diyerek geçiştirdi.
Servet beyanları üzerinden yapılan mali analize ilişkin kritik soruların hiçbirine yanıt vermeyen Bağış, mal varlığını komisyona “sözlü” olarak izah edemedi. Bağış, mali konulara “yazılı yanıt vermek istediğini” söyledi. AKP’li Komisyon Başkanı Hakkı Köylü’nün “izaha muhtaç” diyerek yönelttiği 6 kritik soruya da Bağış “Avukatlarımla değerlendirip yazılı yanıt vereceğim” dedi.
Meclis Soruşturma Komisyonu’nda 500 bin doların hangi kutuya sığacağının da uzun uzun tartışıldığı ortaya çıktı.
Edinilen bilgiye göre Bağış’a bazı AKP’li üyeler de Rıza Sarraf’ın gönderdiği iddia edilen 500 bin dolar, mal beyanı, hesap hareketleri; Sarraf, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan ile ilişkilerine dönük sorular yönelttiler ancak tatmin edici yanıt alamadılar.
'İtibar cellatlığı yapıldı'
Hakkındaki suçlamalar sorulan Bağış, soruyu “17-25 Aralık darbe girişimi” esnasında “paralel yapı”nın algı operasyonu sonucunda kendisine yönelik “itibar cellatlığı” yapıldığı şeklinde cevapladı. Komisyonun AKP'li üyesinin dört bakanın seçilmesinin sebebini sorması üzerine ise, bu sorunun Komisyon'un kuruluş gerekçesiyle bağlantısız olduğunu söyleyerek cevaplamadı.
'Siyasi darağacı kuruldu'
Ses ve kamera kayıtlarının sorulması, ayrıca bunlara ilişkin montaj yapılmadığına dair Adli Tıp raporunun gösterilmesi üzerine ise Bağış, bunların montaj olduğu ve birbirine eklenerek oluşturulduğunu ve böylece “siyasi darağacı” kurulduğu cevabını verdi.
Bağış, rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun en önemli ismi olan Rıza Sarraf'la ilişkisinin ve Sarraf'ın kendisinden taleplerinin sorulması üzerine de, Sarraf'la Amerika'da olduğu dönemde Ebru Gündeş üzerinden tanıştığını ve kendi bakanlığıyla bağlantılı iş yapmaması sebebiyle Sarraf'la görüşmekte sakınca görmediğini ifade etti. Rıza Sarraf'ın kendisinden bakanlık görevinden kaynaklı bir talepte bulunmadığını söyleyen Bağış, “suç gibi gösterilen” olayların sadece “beşeri ilişki” ürünü olduğunu ve bunun tüm vekillerin seçmenleriyle olan ilişkilerinde de görüldüğünü ifade etti.
'Yoruma cevap vermem'
Bağış, Rıza Sarraf'ın kendisinden babasının İtalya vizesi için yardım istediğini ancak kendisinin bu konuda vize başvurusunun dahil yapılmamış olmasından ötürü yardımcı olamadığını, böyle bir işlem içinse kimsenin 500 bin dolar ödeme yapmasının akla uygun olmadığını söyledi.
Vize almak kadar kolay bir işlem için neden bakanlık görevi üstlenen birisinden yardım istenildiğinin sorulması üzerine Bağış, bunun yorum olduğunu ve bu sebeple cevaplamayacağını söyledi.
Sarraf'ın otel alımından mefaat sağladığı iddialarını yanıtlayan Egemen Bağış, söz konusu otelin 'bildiği kadarıyla' yapılmadığını ancak Sarraf'ın otel için bir tanıdığından bina aldığından haberdar olduğunu ve bu konuda hem Sarraf'a hem de binayı satana 'hayırlı olsun' temennisinde bulunduğunu söyledi.
'Şantajı Çelik'e söyledim'
Sarraf aleyhinde olan bir haber için 500 bin dolar ödeme yaptığına ilişkin iddiaları da yanıtlayan Bağış, böyle bir gücü olması halinde kendisine yönelen 'iftira'ları engelleyeceğini ancak 'paralel yapı'ya ait bir gazetenin muhabirinin Sarraf'ı aradığından ve haber yapmamak için 1 milyon dolar talep ettiğinden bilgisi olduğunu ve bu şantajı durdurmak için Hüseyin Çelik'e durumu aktardığını söyledi. Bir gazetecinin şantajı neden AKP'ye yönelttiği yönündeki soruyu da bunun 'yorum' olduğunu gerekçe göstererek cevaplamaktan imtina etti.
'Ben de Sarraf'a hediyeler aldım'
Çikolata kutusu içerisinde evine 500 bin dolar götürüldüğü yönündeki iddiaları ise, Sarraf'tan evine çikolata, kıyafet, gömlek ve kravat geldiğini, ancak herhangi bir maddi menfaat sağlamadığını söyledi. Bağış, hediyeleşmenin 'bizim kültürümüzde' olduğu ve kendisinin de Sarraf'a çeşitli hediyeler verdiğini söyledi.
Savcı iddianamesinde yer alan tapelerde Sarraf ve adamları arasında Bağış'ın evine çikolata kutusu içerisinde 500 bin dolar götürülmesine dair konuşmaların geçtiğinin hatırlatılması üzerineyse bu sorunun 'Sarraf'a sorulması gerektiği' yanıtını verdi.
Bağış'a 3 şirketinin mali büyüklülükleri ve iş konuları ve kişisel malvarlığıyla ilgili soruları ise elinde yeterli donenin bulunmadığı bu sebeple yazılı olarak daha sonra yanıtlamak istediği şeklinde cevapladı.
AKP'liler de tatmin olmadı
Komisyonda bazı AKP’lilerin de Bağış’ın yanıtlarından tatmin olmadığı ortaya çıktı. AKP Denizli Milletvekili Bilal Uçar, Sarraf'ın hem kendisiyle hem Muammer Güler'le hem de Zafer Çağlayan'la ilişkide olmasının ve Güler'in oğlunun Sarraf'ın şirketinde yüksek ücretle danışmanlık yapmasının şüphe çekici olduğunu belirterek bu ilişkilerden kendisinin haberdar olup olmadığını sordu.
Uçar'ın bu sorusunu Egemen Bağış, avukatlarının tavsiyesi ile susma hakkını kullanacağı şeklinde cevapladı.
AKP'linin aklına yatmayan fiil
AKP'li bir üyenin Sarraf için neden programını değiştirdiği yönündeki sorusunu ise Bağış, bunun Sarraf'la ilgili değil İranlı Bakan'ın talebiyle gerçekleştiği ve bu durumun Sarraf'ın işleriyle alakalı olmadığı yönünde cevapladı. Bağış, bu görüşmenin bakanlık tutanaklarında da bulunduğunu ifade etti.
'Mahkemeleri AİHM zannediyorsun!'
Bağış’ın dinlendiği komisyonda ilginç diyaloglar da yaşandı. Bir ara CHP’li Türmen “Bu tapeler hakim kararı ile mahkeme kararı ile dinlemelere dayanıyor” dedi.
AKP Konya Milletvekili Mustafa Akış da buna karşılık, “Rıza ağabey sen AİHM gibi zannediyorsun bizim mahkemeleri” dedi. AKP’li Akış, tapelere “Montaj” diyen Bağış’a da “Tapelerle içerik dökümlerinin doğru olduğuna dair rapor var” anımsatması yaptı.
Bağış’a sorular
Komisyon'Un 'acil yazılı yanıt' isteyerek Bağış'a sorduğu sorular ise şu şekilde:
1- 2010 ve 2011 yılında alınan ve toplam tutarı 1 milyon 500 bin TL olan 3 adet taşınmazın finansmanı ve ödemesi (nakit veya banka transferi) ne şekilde yapıldı?
2- 28.11.2013 tarihli mal bildiriminde eşinin annesinden kalan altın ve mücevherat hangi tarihte edinildi?
3- 20.03.2013 tarihinde Zeynep Gülşah Akkuş’a (Bağış’ın sekreteri) yapılan 415 bin lira ödemenin izahı gerekiyor. Taşınmaz satışından gelen 425 bin liranın akabinde Akkuş’a ödendiği anlaşılmıştır. Bu konu izah edilmeli.
4- Ortağı olduğu BNB şirketinin 16.07.2013 tarihinde 1 milyon 526 bin lira karşılığında alınan yaklaşık 787 bin Amerikan Doları'nın izahı.
5- Eşinin ortağı Dekorname Dekorasyon Şirketi'nin 28.05.2013 tarihinde Egemen Bağış’ın ortağı olduğu BNB şirketine yapılan 500 bin lira para transferinin mahiyeti.
6- Amrullah Alevcan adlı bir şahıs var. Bu şahıs kimdir? Bunun sizin şirketinizde ortak, hissedar olduğu görülüyor.
‘500 bin dolar kutuya sığar mı?
Komisyonda “Sarraf’ın Bağış’a kuryeyle içinde 500 bin dolar olan çikolata kutusu gönderdiği” iddiası gündeme geldiğinde “500 bin dolar hangi kutuya sığar” tartışması yaşandı. AKP’li üyeler “çikolata kutusuna sığmaz” derken CHP’li üyeler “gömlek kutusuna” bile sığabileceğini savundular. AKP’li üye “Bir çikolata kutusunun içine 500 bin dolar sığmayacağı zaten belli” derken, CHP’li Rıza Türmen ise Sarraf’ın “Bir gömlek kutusuna koyun” dediğini anımsattı.
Türmen, “Para tabii ki çikolata kutusuna sığmayacak, paranın çikolata kutusuna sığmayacağı belli, onun için ‘bir gömlek kutusuna koyun’ diyor” anımsatmasını yaptı.
