‘Fesat şebekesi’nin akıbeti üstüne
‘Fesat şebekesi’nin akıbeti üstüne
Yaşar Nuri ÖZTÜRK

İkincisi, maddî güç. Onu da Türk Ordusu temsil ediyordu. Bu yüzden, Atatürk düşmanlarıyla el ele subaşlarına çöktüklerinde, kurdukları ‘kumpaslarla’ Türk Ordusu’nu tasfiye ettiler. Ama bir gün geldi tarihin diyalektiği işe el koydu: Ortaklar, birbirine girdi.
Fesat şebekesiyle savaşa tutuşan ‘eski ortak’, şimdilerde şebekeyi Türkiye için ‘içte ve dışta en büyük tehdit’ ilan etti. İcabını yapmak üzere de, eskiden itham ve tahkirler yağdırdığı cumhuriyetçi yapıları örnek alan bir mücadele programladı.
1 Kasım 2014 tarihli gazetelerden öğrendiğimize göre, fesat şebekesinin eski ortağı RTE başkanlığında toplanan MGK, tarihinin en uzun toplantısını yaparak ‘irticaî faaliyetlere karşı’ tedbirleri görüştü ve bu meyanda, Fesat Mollası’nın kotardığı şebekeyi değerlendirdi.
Hükûmete tavsiye edilmesi karara bağlanan sonuçlar şöyle:
Şebekenin oluşturduğu ‘iç ve dış tehdit’ Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) denen ‘Kırmızı Kitap’ bünyesine dahil edilecek. Dahası: Bu tehdidin aşılması için 28 Şubat sürecinde Genelkurmay Başkanlığı kotarımında kurulan Batı Çalışma Grubu (BÇG) benzeri bir yapılanma vücuda getirilecek.
DİYALEKTİK NELERE KADİRMİŞ!
Kırmızı Kitap, 5 yılda bir güncelleniyor. Paralel Yapı’nın eski ortağı AKP döneminde bu güncelleme iki kez yapıldı.
Yapılana bakın:
2005 güncellemesinde, ‘aşırı sağ’, 2010 güncellemesinde ise ‘irticaî faaliyetler’ tehdit olmaktan çıkarıldı. O yıllarda, başbakan olan RTE’nin verdiği talimatla MGSB 100 sayfadan 25 sayfaya indirilmiş, yani kuşa çevrilmiş, belgenin ekleri olan İç Güvenlik ve Dış Güvenlik Eylem Planları, gereksiz görülerek kaldırılmıştı.
Bugün ‘Paralel Hıyanet, Haşhaşî Çete’ diyerek üstüne yürüdükleri şebeke, işte o değişikliklerden sonra boy atıp her yanı istila etti. O gün bu istilaya imkân ve zemin hazırlayanlar bugün, onu ‘iç ve dış tehdit’ listesinin başına oturtuyorlar.
Tarihin şu garip ve çıldırtıcı cilvesine bakın!
28 Şubat’ı yerden yere çalıp onun üzerinden siyaset yapanların bugün 28 Şubat’a rahmet okutacak tavırları bir tür ‘kurtuluş reçetesi’ gibi öne çıkarmalarına da bakın! İbretle bakın! Şebekenin eski ortağı, bir zamanlar ‘zulüm’ olarak nitelediği tedbirlerin tümünü ‘Haşhaşî Fesat Çetesi’ dediği Şebeke’ye karşı hayata geçiriyor.
Ruhunu satmamış kitleler de bu olup bitenleri vicdan kayıtlarına geçireceklerdir.
Şunu da görelim:
Şebekenin en önemli adamlarından ve sözcülerinden biri, ‘yeni şartlar muvacehesinde’ Hürriyet’e verdiği röportajda şebekeye şöyle vurdu:
“Cemaat, devleti ele geçirmek istedi. Artık hareketin kazanma şansı yok, bitecek. Böylece, cemaatçılar da cemaatten kurtulacak, iyi olacak. Ben onlarla bütün bağlarımı kopardım.”
Ey tarihin diyalektiği! Sen nelere kadirsin!