Tarımı ‘TOKİ’ ile yokediyorlar!

Yırca’da, Gemlik’te ve birçok yerde zeytinlikler tarumar edilerek yeni rant alanları açılıyor. AKP’nin zeytincilik politikasının değişmesinin nedeni, maden, enerji ve TOKİ yağmacılığıdır...

AKP’nin politikasını TOKi belirliyor
SivriSinekCaz

26 Ocak 1939’da kabul edilen ve o günden beri “geleceğe yatırım” anlamına gelen zeytini ve zeytinciliği koruyan yasa, AKP Hükümeti tarafından değiştirilmeye çalışılıyor...

 “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun” adını taşıyan bu yasa, Yırca’da 6 binden fazla zeytin ağacının kesilmesiyle birlikte yeniden gündeme geldi. Yaklaşık 70 yıldır zeytin ve zeytinciliği koruyan kanunun değiştirilmek istenmesini, 25 dekar altındaki zeytin alanlarının kesilebilir ağaç statüsüne alınmasını ve AKP’nin tarım politikasının neden değiştiğini İzmir Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Ferdan Çiftçi gazetemize anlattı.


1939 yılında çıkarılan 3573 sayılı kanunla zeytincilik nasıl korundu? Şimdiye kadar  yasanın ne gibi yararlarını gördük?


Zeytin hem dünya açısından hem de bizim açımızdan çok önemli bir ürün. Bunun bilincinde olan cumhuriyet dönemi yöneticilerinin zeytine değer verdiklerinin önemli bir göstergesi 1939 yılınca çıkarılan ve şu an yürürlükte olan 3573 sayılı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması” kanunudur. 


Bu yasanın çıkarılmasının iki önemi var. Birincisi zeytin ve zeytinyağının insan sağlığı için yararlı olması. İkincisi de köylünün çok emek harcamadan doğada ‘Delice’ diye bilinen ağacın aşılattırılması. Zeytinlerin olduğu yerler de yoksul köylülerin yaşadığı yerlerdedir. Bunların aşılattırılarak, köylülerin gelir elde etmesi amacıyla yapılmıştır. Yani kanun ile hem köylü korunmuş hem de insanların yararlanılması amaçlanmıştır.

TÜİK rakamları çelişkili
 

Şu an zeytincilik hangi düzeyde ilerliyor? İstatiksel olarak zeytin üretimi ve ihracatında bir artış görülüyor, zeytincilik iyiye gidiyor diyebilir miyiz?
Geldiğimiz nokta da 2014 yılında hem zeytin sayımızda hem de zeytinlik alanlarda artış meydana geldi. Tabi ki burada çelişkili rakamları da görüyoruz aslında. 


TÜİK verilerine göre zeytin üretimi 2013 yılında 1 milyon 600 bin ton, ağaç sayımıza baktığımızda ise ağaç sayısı 167 milyon burada bir çelişki ortaya çıktığını görüyoruz. Rakamların güvenirliğine ilişkin bir durum olduğunu da gösteriyor bizlere. Geldiğimiz noktada aslında yeni zeytinlik alanlarda bir destekleme olduğunu söylemek doğrudur. 2005 yılından itibaren yapılan desteklerle zeytinlik alanlarda bir artış meydana geldi. Şimdi tamamen bir politika değişikliğinden söz etmek gerekiyor.

Peki, Arınç’ın ‘Dağ taş zeytin ağacı oldu’ sözü ve yapılan ağaç katliamları AKP’nin zeytin politikasının değiştiği yargısını kuvvetlendiriyor mu?
Değiştiğini söyleyebiliriz. Bir yandan maden ve enerji diğer yandan da kentsel dönüşüm adı altında yapılan TOKİ yağmacılığı, ülkede sırf zeytinlikleri değil tüm tarım alanlarını tehdit ediyor.


Çıkarılan her kanun enerji, maden, inşaat vs. rant sağlamak için tarım alanlarının yok olmasına neden oluyor. AKP iktidarının politikasının değişmesinin nedeni 'dağ taş zeytin ağacı dolduğu için' değil, dağa taşa RES, HES, maden yapacak yer kalmayınca tarım arazilerine girilmesi gerekti. AKP zeytinyağı ihracatını 30 bin ton seviyelerinden 2023 hedeflerinde 700 bin ton seviyelerine taşıyacağını belirtmişti. Bu politikayla daha da alt seviyeleri görebiliriz.

Tarımın yokoluşu hızlanacak


3573 sayılı kanun değiştirilmek isteniyor? Bu yasa çıkarsa zeytinciliğin sonu hazırlanmış mı olacak? Bu yasanın ardından zeytinciliği gelecekte ne bekliyor?
 

Öncelikle 3573 sayılı yasa tasarısının kimden geldiğine bakmak lazım. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu yasanın değişmesini istiyor. Yani tamamen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı olan enerji firmalarının önü açılmak isteniyor. 1939’daki kanunda Gıda ve Tarım Bakanlığı onayı alınırken yeni tasarıyla Koruma Kurulu onayına bırakılıyor. 

Koruma Kurulu’nun yapısına baktığımızda bizi hemen 5403 sayılı Toprak Koruma Kanuna’na götürüyor. Burada da bir kurul var. Adı da Toprak Koruma Kurulu olmasına rağmen ne yazık ki toprak dağıtma kurulu olarak işlev görüyor. Bu yasayla beraber 3 milyon hektar alan tarım dışına çıkarıldı. Şimdi de aynı bu kurul gibi bir durumda zeytincilik için geçerli olacak. Kurulun yapısı valinin başkanlığında 9 kişilik bir koruma kurulu oluşturulacak.
 

İlk 5 tane üye Vali’ye bağlı kurumlar tarafından oluşuyor. Bu kurullarda en çarpıcı üyelik ise Enerji Bakanlığı’nın Ankara’daki üst düzey bürokratlarından birisi olmasıdır. Tepeden bir bağlantının nasıl kurulmak istendiğinin en iyi göstergesidir. Bu tasarının bir önemli maddesi ise 24 dekar altındaki alanların kesilebilir ağaç statüsüne alınmasıdır. Bunun da bizim zeytin alanlarımızın ortalama 12 dekar olduğunu düşünürsek Türkiye’de 25 dekarlık alanlalar bir elin parmaklarını geçmez.

Son olarak, Yırca’da yaşanan ağaç katliamı sonrasında 3573 sayılı kanuna göre ağaç kesenlere ceza verilmesi gerekiyor? Bu konuda ZMO bir başvuru yapacak mı?


3573 sayılı kanuna göre “ İzinsiz zeytin ağacı kesenlere veya sökenlere ağaç başına 60 lira idari para cezası verilir” hükmü yer alıyor. 60 lira şimdi hesaplandığı takdirde 91 lira olacak. Biz elbette Kolin AŞ’ye dava açacağız. Ama Danıştay’ın yürütmeyi durdurmasından sonra çıkacak kesin bir karara göre bu davayı açacağız.

İSTATiSTiKLER

Türkiye dünyada zeytin üretiminde 4. sırada yer alıyor. Ege Bölgesi, Türkiye üretiminin yüzde 60’ını oluşturuyor.


Türkiye’de zeytinyağı tüketimi kişi başı  2 litre iken, Yunanistan’da 20 litredir.

Yurt
➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..