‘Yahudi ajanlar Fethullah’i sorguladı’
Fethullah Gülen cemaati üyelerinin ABD’de ‘Charter School’ denilen okullarda yetiştiğini ifade eden Latif Erdoğan, cemaat kadrolarının gittikleri ülkede ilk olarak ABD Büyükelçiliğini ziyaret ettiklerini ve orada ‘biat’ tabir edilen yeminle göreve başladıklarını söyledi...‘Yahudi ajanlar Fethullah Gülen’i sorguladı’
Yıllarca cemaat içinde olan, soruşturma
açıldıktan sonra tanık olarak ifade veren Latif Erdoğan, ‘suç örgütünün’
CIA ile bağlantısını Yahudi görevlilerin Fethullah Gülen’i nasıl
sorguladıklarını anlattı...
Cemaat üyelerinin ABD’de ‘Charter School’
denilen okullarda yetiştiğini ifade eden Latif Erdoğan, cemaat
kadrolarının gittikleri ülkede ilk olarak ABD Büyükelçiliğini ziyaret
ettiklerini ve orada ‘biat’ tabir edilen yeminle göreve başladıklarını
söyledi.
Fethullah Gülen hakkında açılan “suç
örgütü” soruşturmasında tanık olarak ifade veren Latif Erdoğan’a
yöneltilen sorular, savcılık tarafından kapsamlı bir araştırma
yapıldığını ortaya koyuyor.
Soruşturma kapsamında iki kere evinde
ifade veren Latif Erdoğan’a, cemaatin devlet kurumları arasındaki
yapılanması, dış ülke istihbaratlarıyla ilişkileri, cemaatte kullanılan
terimler, dış bağlantıları gibi bir çok soru yöneltildi.
‘ÖĞRENCİLER CHARTER SCHOOL’DA YETİŞİYOR’
Latif Erdoğan Cemaat’in okullarını şöyle
anlattı:
“Amerika’da devlet tarafından finanse edilen ‘Charter School’
denilen okullar vardır, bu okullara Türkiye’den, Fethullah Gülen bilgisi
dahilinde gelen öğrenciler yetiştiriliyor ve yetişmiş kadrolardan olan
bu öğretmenler cemaat adına görevlendirildikleri yerlerden bilgi akışı
sağlamıştır. Burada önemli olan husus, Amerika’nın hegemonyası altına
almak istediği Türkiye Cumhuriyeti ve İslam coğrafyasını çok kolay bir
şekilde etki altına alınmasına imkan sağlamasıdır.
Amerika’nın bu sayede
kendisine yeni bir kapı aralamış olduğunu Fethullah Gülen’in kendi
ağızından duymuşluğum vardır. Cemaat kadroları öncelikle gittikleri
ülkede Amerikan Büyükelçiliğini ziyaret ederek biat tabir edilen yeminle
göreve başlıyorlardı. Akabinde bu cemaate ait okullarda CIA
görevlilerinin öğretmen olarak çalıştığını biliyorum.”
FETHULLAH’A BAĞLILIK YEMİNİ
Latif Erdoğan ek ifadesinde, kendisine
yöneltilen “Cemaat olarak adlandırılan oluşumun kuruluşunda görev alan
kişilerin yaptığı bir ant ya da Fethullah Gülen’e bağlılık yemini var
mıydı?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Evet böyle bir yemin vardır. İlk kez
1986 yılında bana bu yemin ettirilmiştir. Ben hizmet içerisinde
bulunduğum yıllarda böyle bir yeminin olduğunu biliyordum ve gizlilik
esası olan bir uygulamadır. Bu yemin toplu halde yapılmaz. Bu yemin için
çağırılmışsanız belirli bir mertebeye gelmişsiniz demektir. Bana bu
yemin metnini okuyan Nurettin Veren’dir. Yüzüme karşı bu metin
okunduğunda Fethullah Gülen orada yoktu.
Bu yemin Fethullah Gülen’e bağlılık
anlamını taşır. Bende yemin metni yok ama Nurettin Veren’in bir
röportajında okuduğu metin doğrudur. Bu yapı içerisinde belirli bir
mertebeye gelmemiş iseniz kesinlikle yemin ettirilmezsiniz. Aynı zamanda
yapı içerisinde önemli bir göreve gelmek istiyorsanız da bu yemini
etmeniz zorunludur.”
‘YAHUDİ AJANLAR GÜLEN’İ SORGULADI’
Latif Erdoğan’a yöneltilen bir diğer soru da Fethullah Gülen cemaatinin dış ülke istihbarat servisleriyle bağlantıları oldu.
“Fethullah Gülen ve kendisine bağlı
yapılanmanın CIA-MOSSAD ya da başka ülkelerin servisleri ile irtibatları
var mıydı?” sorusuna Latif Erdoğan,
“Bu sorunun yanıtını Ali Ünal’ın
‘Bir Portre Denemesi’ isimli kitabında bulabilirsiniz. Çünkü bu kitap
bizzat Ali Ünal’a Fethullah Gülen tarafından yazdırılmıştır ve o açıdan
bu kitaptaki bilgiler doğrudur.”
“ABD, Fethullah Gülen ile neden temas
kurdu? Başka ülkelerde teması oldu mu?” sorusunu da cevaplayan Latif
Erdoğan, cemaatin Amerika ile ilişkilerini şu sözlerle anlattı:
‘ABD, GÜLEN’E DEKLARE EDİYORDU’
“Amerika’da Ortadoğu ve Türkiye masasında
Yahudi görevliler vardır. Fethullah Gülen’in bu masalar tarafından
birçok kez sorgulandığını kendisi bana anlatmıştır. Hatta Usame bin
Ladin sorusunu bile sorduklarını anlattığını hatırlıyorum. Amerika hangi
ülkeyi terör örgütü ilan edecekse Fethullah Gülen’i çağırarak deklare
etmesini istiyordu.”
‘KOD İSİM KULLANIYORLAR’
Latif Erdoğan’ın, “Fethullah Gülen
cemaati içerisinde kod isim kullanımı var mıdır? Ne amaçla kod isim
kullanılır” sorusuna da yanıtı şöyle:
“Yapılanma içerisinde kod isim uygulaması
vardır. Özellikle mahremiyet içeren kamu kurumlarında görev alan
şahıslar kod isim kullanır ancak bu kod isimlerden sadece Hamidullah
Öztürk’ün ‘Talip’ kod adını kullandığını biliyorum. Kod isim kim
tarafından verilir bilmiyorum. Ama bağlı olduğu sorumlu şahsa kod isim
verilebilir. Benim ise sadece gazetede müstear bir isimle bir dönem
yazılarım yayınlanmıştır.”
İŞTE CEMAAT’İN JARGONU
Cemaat içinde kullanılan kavramların da
karşılığının yer aldığı “Fethullah Gülen Suç Örgütü” soruşturma
dosyasında, “Cemaat içerisinde ‘öğrenci evi, ağabey, imam, hadim’
jargonlarının tam karşılığı olan bir tanımlama var mıdır” diye
soruluyor.
Latif Erdoğan sorunun yanıtını ayrıntılı bir şekilde açıklıyor:
- “Cemaat: Genel manada iman ve Kuran
inancını dünya ve Türkiye bazında yaymaya çalışan belli bir statü ve
hiyerarşisi olan geniş kitlenin geniş ismidir.
- Hizmet: Hizmette cemaat ile aynı anlamı taşır.
- Öğrenci evi ağabeyi: Bir ev içinde kalan cemaat üyelerinin başlarında sorumlu olan şahıstır.
- Semt ağabeyi: Bir kaç evden sorumlu olan kişiye denilir ancak bu ev sayısı şehirlere göre değişir.
- İlçe İmamı: Kazalara bakan ve onlardan sorumlu olan kişidir.
- İl İmamı: Bağlı olduğu illerde
koordinasyonu sağlayan ve onlardan sorumlu olan kişidir. O ilde olan
cemaatin bütün faaliyetlerinden haberdar olan kişidir. Eskiden bu
yapılanma içinde bulunduğum zamanda il imamları Fethullah Gülen’in
katıldığı aylık rutin toplantılarda bulunan sorumlu kişilerdir.
Toplantıda alınan kararlar bu şahıslar aracılığıyla görevli olduğu ilde
cemaat adına faaliyet yürüten diğer sorumlu kişilere iletilir.
- Bölge İmamı: Normalde birkaç semtin
içinde olduğu bir yapıyı anlatırdı. Ancak bizim dönemimizde Türkiye’nin
coğrafi bölge dağılımına göre bölge imamları mevcuttu.
- Müfettiş: İmamlık konumundan alınan
yani emekli olabilecek gibi görülen il imamlarının faaliyetlerini
denetlemek maksadıyla kısıtlı yetkilerle göstermelik olarak cemaatin
illerdeki faaliyetlerini kontrole giden şahıslardır.
- İrşat Ekipleri: Cemaat içerisinde tüm
sorumluluk görevlerini yerine getirdikten sonra herhangi bir vazife
almadan sadece sohbet-vaaz vermekle görevlendirilen şahıslardır.
- Mütevelli Heyeti: Hizmet bölgesinde mali işlere bakan ve çoğunluğu esnaftan oluşan topluluktur.
- Tayin Heyeti: O dönemde cemaat içinde en üst düzeyde görev yapan şahısların oluşturduğu heyettir.
- Şakirt: Bediüzzaman dönemine ait bir tabirdir. Talebe anlamına gelir. Hizmette kullanılmaz.
- Hadim: Hizmetçi anlamına gelir ancak cemaat yapılanması içinde imam anlamında kullanılmıştır. Şu anda kullanılmamaktadır.
- Ağabey: Hizmette öncülüğü olan kişi anlamındadır.
- Abla: Bayanlarda ağabeyin yaptığı görevi üstlenen kişidir.
- Kardeş: Müslümanlarda umumi bir kavramdır. Geleneksel olarak yapı içinde kullanılmaktadır.”
LATİF ERDOĞAN KİMDİR?
Soruşturma kapsamında verdiği ifadede özgeçmişini anlatan Latif Erdoğan cemaate nasıl girdiğini ayrıntılı bir şekilde aktarıyor:
“İlkokulu İzmir Çiğli’de okuduktan sonra
Kestanepazarı’ndaki Kuran kursuna gittim. Fethullah Gülen de orada hoca
olarak bulunuyordu. Cahit Erdoğan’ın referansı ile girdim. Cahit Erdoğan
ilk Mütevelli Heyetinde olan ve Fethullah Gülen’in vaazlarını kaydeden
kişiydi. 1974’te İzmir Yüksek İslam Enstitüsüne girdim. 1975 yılında
Edremit kampında bulunduğum sırada Jandarma baskın yaptı. Ben orada
bulunan Risale-i Nur kitaplarının kendime ait olduğunu söylemem üzerine
İzmir Buca Cezaevi’nde 3 ay yattım. Cezanın diğer kısmını 1980 yılında 3
ay daha yatarak tamamladım.
1981-82 yılında Bitlis Tatvan’da
ilçesinde vaizlik yaptım. Bu görevimden kendi isteğimle istifa ederek
hizmette göreve devam ettim.
Askerden sonra, Sivas, Tokat, Amasya, Samsun, Ordu, Giresun illerinde hizmet adına imamlık yaptım.
1989 yılında İstanbul’a geldim. Bu
tarihten itibaren Akademi isimli kuruluş adı altında yaklaşık 4 yıl
boyunca Fethullah Gülen’in hayatı başta olmak üzere sohbet ve vaazlarını
kitaplaştırdık. Bu süreçte Fethullah Gülen ile 3 ay kadar kendi
hayatını anlatan röportaj yaptım.
Hizmet gereği Amerika’da 6 ay, Almanya ve
Arjantin’de değişik süreler kaldım. Gazeteciler ve Yazarlar Vakf’nı
kurduktan sonra Zaman gazetesindeki görevime devam ettim. Gazete
bünyesindeki ‘Akademi’ sayfasını ben oluşturuyordum. Daha sonra fikir
ayrılığı nedeniyle cemaatle ilişkilerimi mesafeli olarak yürütmeye
başladım. Ardından Bugün gazetesinde yazdım. Şu anda Yeni Akit
gazetesinde yazıyorum. 1989 yılından sonra cemaat içinde herhangi bir
ilde ve yurt dışında imamlık görevinde bulunmadım.”
YARIN: Fethullah Gülen’in bir sonraki adımı ne olacak?
Aydınlık