Fethullah çılgına döndü
Fethullah Gülen'den ilk açıklama geldi!: 'Gözü dönmüş dinsiz ve densizlerin tecavüzleri karşısında'...Fethullah F tipi operasyonu duyunca çılgına döndü
Fuat Avni'nin Twitter'dan açıkladığı F tipine operasyonu duyan cemaatin başı Fethullah Gülen Pensilvanya'daki villasında korktu ve çılgına döndü...
.
Gülen, sohbetinde yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Gözü dönmüş dinsiz ve densizlerin tecavüzleri karşısında ölümü gülerek karşılayan Hazreti Zekeriya, Hazreti Yahya ve Hazreti Mesih gibi gülerek karşılayacaklardır” dedi.
İşte herkül.com'da yer alan Fethullah Gülen'in o konuşması;
Kıymetli arkadaşlar,
Malumunuz olduğu üzere, hemen herkes bugün
ülke çapında 400 kişinin gözaltına alınacağı ve bunların yüz ellisinin
gazeteci olduğu haberini konuşuyor. Zaman, Bugün ve Taraf gazetelerinin
genel yayın yönetmenlerinin yanı sıra merkez ve muhalif medyadan
gazetecilerin hedeflendiği söyleniyor.
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi,
birkaç saat önceki sohbetine bu haberle alakalı cümlelerle başladı ve
Hizmet gönüllülerinin genel mülahazalarını anlattı.
*Ölüm üzerlerine yedi başlı bir canavar
şeklinde gelse, onlar o kapıyı dosta vuslat kapısı gördüklerinden
tebessümle karşılarlar. Ölüme böyle bakan insanları onun berisindeki
tehlikeler hiç endişelendiremez ki!.. İçeriye atacaklarmış!..
Zannediyorum, dün içeriye attıkları insanlar meseleyi Kur’an okuyarak ve
gülerek karşıladıkları gibi yarın öbür gün içeriye atacakları insanlar
da öyle karşılayacaklardır. Onlar da ölümü -Firavun’un karşısında- Seyyidina Hazreti Musa gibi gülerek karşılayacaklardır. Gözü
dönmüş dinsiz ve densizlerin tecavüzleri karşısında ölümü gülerek
karşılayan Hazreti Zekeriya, Hazreti Yahya ve Hazreti Mesih gibi gülerek
karşılayacaklardır.
*Hazreti Üstad diyor ki: “İman hem nurdur
hem kuvvettir. Evet, hakikî imanı elde eden adam, kâinata meydan
okuyabilir ve imanın kuvvetine göre, hâdisâtın tazyikatından
kurtulabilir.”
*Hiçbir peygamber Nemrutlara ve Firavunların işlerini kolaylaştırmamıştır. Zâlimin işini kolaylaştırmak da vebaldir.
*Kim Allah için olursa, Allah da onun için olur.
*Biz ölüme öteden beri şeb-i arûs (düğün gecesi) nazarıyla baktık.
Muhterem Hocamız, başlıklarına işaret ettiğimiz mevzular üzerinde durduktan sonra kendisine şu soruyu tevcih ettik:
Soru: Özellikle sosyal medyada yeni
bir algı operasyonundan bahsediliyor. Onca üst üste komploya ilaveten
birkaç aydır pek çok masum insan gözaltına alındı, tutuklandı ve şimdi
bunların artarak devam edeceği konuşuluyor. Bu türlü hadiseler
karşısında hem birinci dereceden mağdurların hem de onları tanıyan ve
sevenlerin mü’mince tavırları nasıl olmalıdır?
Bu soruya cevap sadedinde, Hocaefendi, şu mevzulara temas etti:
*Çok önemli hakikatlere gönül vermiş
insanlar iğne ucuyla iğnelenme gibi bu türlü hadiseler karşısında ne
ürker, ne titrer, ne de bir refleksle ona karşılık vermeye çalışırlar.
Çünkü onlar öyle ciddi meselelere konsantre olmuşlardır ki, değil bu
türlü şeyler, Mus’ab b. Umeyr gibi, bir kılıç darbesiyle bir kolunu
indirseler, başka bir kılıç darbesiyle öbür kolunu indirseler, bu defa
da başını uzatacak “İnsanlığın İftihar Tablosu’na bir şey olmasın!”
diyeceklerdir.
*Meseleye bu zaviyeden bakan insanlar,
zannediyorum, bu türlü ayak oyunları karşısında katiyen ve katibeten
paniğe kapılmazlar. Paniğe kapılmak şöyle dursun, “Cenâb-ı Allah bizi
imtihan ediyor bu türlü şeylerle. İnşaallah bunlar bizim arınmamıza
vesile olacaktır.” derler. Zira değişik bela ve musibetler karşısında
-ki onlara sabır da sabrın türlerindendir- dayanma bir ibadettir. İnsana
-menfi yönden- öyle sevap kazandırır ki, insan namaz kılmakla o sevabı
elde edemeyebilir, hacca gitmekle o sevabı elde edemeyebilir. Bela ve
musibetler başına sağanak sağanak yağdığı zaman “Küfür ve dalalet
dışında her hal için Allah’a sonsuz hamd ü sena olsun!” diyebilme çok
önemlidir.
*Meseleye bu şekilde kilitlenmiş bir
insan, pire ya da kene ısırması nev’inden bu türlü şeyler karşısında
katiyen sarsıntı yaşamaz. Zaten sarsıntı yaşamayanlar da yaşanmayacağını
fiilen gösterdiler. O bacılarımız ellerinde Kur’an-ı Kerim
adliyenin/hapishanenin önünde Kur’an okudular. İçeriye atılanlar dar
hücrede teravih namazını bile aksatmadılar. Orada kuru yerlerde
yataksız, yorgansız, döşeksiz yattılar ama katiyen şikâyet etmediler. Bu
halleriyle hem imanlarının gereğini -nifaka karşı- ortaya koydular hem
de arkadan birilerinin başına bu türlü hadiseler gelirse, yapmaları
gerekli olan şeyler mevzuunda ders verdiler. “İşte böyle olacak!”
dediler. İçeriye giren içeriye girecek. Onun akraba ve taallukâtı,
annesi, babası, kardeşi, evladı, eşi, dostu.. onlar da fevkalade bir
metanetle bu meseleyi karşılayacak, katiyen sarsıntıya meydan
vermeyecekler.
*O dışarıdakiler adeta içeridekilere
imrendiler; “Bizi de alsınlar, orada medrese-i Yusufiyeyi beraber
paylaşalım!” dediler. Allah’a bu ölçüde inanmayan insanlar bunun nasıl
bir zevk-i ruhani ifade ettiğini bilemezler!.. Nasıl adeta cennete
girmiş gibi bir neşve vesilesi olduğunu bilemezler!..
*Yapılan tamamen insanları psikolojik
bozgunluğa sevketme maksadına matuf. Günümüzün moda tabiriyle, algı
operasyonu.. ve korkutma, sindirme.. bilemiyorlar ki, onlar üzerlerine
geldikçe bunlar güçlenecekler, tıpkı mikroplar üzerine gelip durdukça
insanın immun sisteminin güçlenmesi gibi. Bilmiyorlar ki, yumruklandıkça
güçlenir iman etmiş insanlar. Bilmiyorlar ki balyozlandıkça bunlar
çelikleşirler. Bilmiyorlar ki, ayaklar altında ezildikçe, Allah’ın izin
ve inayetiyle, granitleşirler ve parçalanıp bölünmezler.
*Birinci dereceden mağdurların yakınları
ve sevenleri hiçbir şey olmamış gibi davranmalı. Cenâb-ı Hakk’a samimi
kalble, daha derin bir keyfiyette teveccüh etmeli. Kur’an’a sımsıkı
sarılmalı. Teheccüd namazını bugüne kadar aksatmışlarsa onu artık tam
eda etmeli. Teheccüd namazlarını dualarla taçlandırmalı. Enbiyâ ve
asfiyanın maruz kaldığı şeylere bizi maruz bıraktığından dolayı Allah’a
hamd etmeli.
*İçten içe üzülme olabilir fakat iradenin
hakkını vererek onu baskı altına almamız gerekir. Meşguliyetlerimizi
biraz daha artırarak elimizi kolumuzu bağlayacak duygulardan sıyrılmamız
icap eder. “Ben usanmam gözümün nuru cefadan amma / Ne kadar olsa
cefadan usanır candır bu!” (Keçecizade) Biz de insanız; bir tekme
yiyince sarsıntı olması normaldir; fakat sarsılıp kalmamamız lazım.
Hadiseleri “Hizmet’te daha hızlı yürüyün!..” ikazı şeklindeki dürtmeler
olarak değerlendirmemiz lazım.
*Bir gün gelecek, siz istemeseniz de,
onlar ettiklerini bulacaklar. Siz de Allah’ın izni ve inayetiyle murat
ettiğiniz şeye nail olacaksınız. Sonra, bugün o arkadaşların, onların
ailelerinin ve yakınlarının çektikleri sıkıntıları geçmişte yaşanmış
birer menkıbe şeklinde anlatıp güleceksiniz.
.
.