Zaman’ın haberi polis tutanağında
325 kişinin mahkum edildiği davaya dayanak olan 11 ve 17 numaralı
CD’lerin üzerindeki yazıların sahte olduğu ortaya çıktı. Balyoz
savcılarının avukatlardan gizlediği CD’nin fotoğrafı, ilk kez Zaman’da
yayınlandı...
Zaman’ın haberi polis tutanağı oldu

BALYOZ davasının yeniden yargılamasını yapan
mahkemenin atadığı bilirkişi Prof. Dr. Salih Cengiz’in hazırladığı
raporla komutanların cezalandırılmasına dayanak gösterilen “en önemli
deliller” çöktü...
El yazısı ve imza uzmanı Prof. Dr. Salih Cengiz, titiz
bir çalışma yürüterek Mehmet Baransu’nun savcılığa teslim ettiği 11 ve
17 No’lu CD’yi inceledi.
Böylece CD’lerin üzerindeki “Or.K.na” ve
“K.özel” el yazılarının makineyle yazıldığı ortaya çıktı. Şimdi sıra bu
tertibi kimin hazırladığının bulunmasına geldi. İşaretler F tipi örgütü,
onun Emniyet ve yargı içindeki elemanlarını gösteriyor. Olay güvenlik ve yargı çevrelerinde “F tipi örgüt için suçüstü durumu” şeklinde yorumlanıyor.
Sahte olduğu tespit edilen 11 ve 17 No’lu CD’lerin fotoğraflarını, Özel Görevli Mahkeme sanıklara
dahi vermedi. Sanıklar, CD’lerin varlığını 3 Ocak 2011’de Zaman
gazetesinde gördü. Sanıklar, CD’lerin fotoğraflarını aylar sonra aldı,
gerçek o zaman ortaya çıktı. CD’lerin üzerindeki yazıların, Süha
Tanyeri’nin notlarından harf harf alınarak makineyle yazıldığı
anlaşıldı.
HABER POLİS TUTANAĞI OLDU
Zaman gazetesi, 22 Ocak 2010’da 11 No’lu CD’nin
içinde yer alan “Faydalanılacak medya mensupları.doc” isimli bir dijital
veriyle ilgili bir “analiz haber” yaptı. Yazıdaki ifadeler ise 25
Haziran 2010’da Emniyet Tespit Tutanağı’na girdi. Öte yandan 2003
yılında hazırlandığı öne sürülen bu dijital veride kullanılan yazı
karakterinin 2007 yılında kullanılmaya başlanan “Calibri” olması da
dikkat çekti.
CD’lerin üzerindeki el yazısının emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri’ye ait olduğu iddia edilmişti. Aydınlık’a konuşan Tanyeri,
Zaman’ın sahte CD’lerle ilgili ilk haber yapan kuruluş olduğunu
hatırlatarak, Ekrem Dumanlı için
“basın özgürlüğü” diye haykıranları
eleştirdi. “Sahte belgeleri gerçek gibi göstererek habercilik
yapıyorsanız, bunun neresi gazetecilik oluyor? Neresi basın özgürlüğü?”
diye soran Tanyeri, “Sonra da biz gazetecilikten yargılanıyoruz
diyorlar. Böyle bir şey olur mu? Onların da adil yargılanmaya çok
ihtiyaçları olacak. Allah inşallah onlara adil yargılanmayı nasip etsin”
ifadelerini kullandı.
İLK KEZ ZAMAN YAYIMLADI
F tipi yapılanmaya yönelik operasyonda gözaltına
alınanlara esas suçları olan Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla ilgili
soru sorulmadığına dikkat çeken Tanyeri,
“Bizim savcılığa verdiğimiz suç
duyuruları var. Onlar hakkında şikayetçiyiz dedik. CD’lerin fotoğrafını
yayımlayan ilk gazete Zaman’dır. ‘Bunlar Süha Tanyeri’nin el yazısıdır’
diyerek grafologtan sözümona bir rapor alarak haber yaptılar. Demek ki,
bunlar da bu işin içerisinde... CD’yi ben göremiyorum ama Zaman
gazetesi ele geçiriyor. Nasıl ele geçirmiş? İşte bunlar sorulmalı” diye
konuştu.
Tanyeri, 11 ve 17 No’lu CD’lere ilişkin hazırlanan bilirkişi
raporuyla ilgili de şunları dile getirdi: “Biz zaten bu delillerin sahte
olduğunu, bu raporun aynısını daha önceki mahkemeye de verdik. Ama
dikkate almadılar. Şimdi mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi bunu bu
şekilde söyledi. Mahkeme bilirkişiyi niye görevlendirir? ‘Benim aldığım
eğitim, bilgi birikimim bunları değerlendirmeye yeterli değil, bunları
benim adıma sen değerlendir’ der. Şimdi mahkemenin adına bilirkişi,
değerlendirmesini yapmış, ‘Bu yazılar sahte’ demiş. CD’nin üzerindeki
yazılar sahteyse CD’de sahtedir. Bizi suçlayan bütün ‘deliller’ o CD’nin
içerisinde.”
Aydınlık