Arap damarı!


Kükreyin de görelim!

Necati DOĞRU
SivriSinekCazZamanı geldi, geçiyor. Paris’ de kanlı katliamı beklemeye de gerek yoktu aslında. Yanımızda, yanı başımızda ve hatta içimizde (Sivas’ta, Maraş’ da, Malatya’da) bir Müslüman, “Allah-ü Ekber” diyerek diğer Müslümanı kesip biçtiğinde, vurup öldürdüğünde, oteli ateşe verip 33 canı diri diri yaktığında aklını önüne koyup “acaba yanlış kaynamış kemik nerede” diye sormak gerekirdi. Fransa’nın mizah dergisi sadece Hz. Muhammed’e değil, Hz. İsa’ ya, Hz. Musa’ya da dil uzatıyor, karikatür çiziyor, inançları dalgaya alıyor, kutsalı incitiyor, acıtıyordu.

Dergiyi basan.
Katliam yapan.
Müslüman terörist oldu.


Bu derginin çizerleri Hristiyan’ın da peygamberini iğnelemişlerdi. Yahudi’nin peygamberini de çimdiklemişlerdi. Papa’yı da yerin dibine sokmuşlardı.
Fakat katliamı yapan niçin “Allah-ü Ekber” diyerek kurşun yağdıranlar oldu?


Müslüman!
Katliam yapmaz diyorlar.
24 saat geçmiyor.
Müslüman katliam yapıyor.

* * * *
Hiç değilse bu kaçmasın.
İslam nedir?
Niçin katliama referanstır?
Adı: IŞİD.
Adı: El Kaide.
Adı: Boko Haram.
Adı: Hizbullah.


Bu cihatçı örgütler ve “İslam adına terör yükselten” diğer keskinler (radikaller) ayet ve hadisleri kendilerine dayanak yapma hakkını nereden alıyorlar? Acaba indirilen dinin ya da sonradan uydurulan dinin içinde “İslam adına kafa kesmeye” vize veren hükümler mi var?


Bu 2 soru sorulsun.
Cevabı: “İslam kimseye zarar vermeyen bir dindir” olacaksa ve “kimseye zarar vermeyen İslam” sözde kalmayacaksa Müslüman ülke Türkiye “kafa kesen İslam imajını” dünyanın her yerinde kazıyıp atmak için seferber olsun.


Öncü olsun.
Yol göstersin.
Müslüman geçinenler!
Kükreyin de görelim.

* * * *
Biliyor musunuz? İslam ülkeleri içinde ilk mizah dergisi Türkiye’de yayın hayatına girdi. Namık Kemal ve Teodor Kasap, DİYOJEN adlı mizah dergisini çıkardılar. Fransa’dan 246 yıl gecikmeyle yayınlanmıştı.

Teodor Kasap çiziyordu.
“Ağlanacak durumları tebessüm ettirerek anlatabilmek” için Namık Kemal yazıyordu.


Dinci çevreler kaşlarını çattı.
Padişahı etkilediler.
Basın baskı altına alındı.
Namık Kemal sürüldü.


Kanat takmış havada uçan eşek karikatürü var diye “Haşa merkebi melek gösterdiler” gerekçesiyle 1877 Birinci Meşrutiyet Meclisi’ne içinde “mizah dergisi çıkartmayı yasaklayan” maddeler olan bir kanun tasarısı getirdiler. Basın tarihimize adı altın harflerle girecek 6 milletvekilinin günlerce süren mücadelesi sonunda “mizah dergisi yayınlamayı yasaklayan maddeler” kanundan atıldı. DİYOJEN ve onu izleyen HAYAL, ÇAYLAK, ÇINGIRAKLI TATAR, ŞARİVARİ, BEBE RUHİ mizah dergileri yayınlanabildi. DİYOJEN’ de Bektaşi Babasının, “Canım efendim, masraf edecek zaman mı? Yalnız bayram namazları için top atılsa da bayram namazı ile kifayet etsek olmaz mı?” diyen karikatürler yayınlandı.

* * * *
137 yıl önceydi.
Bu ülkede 137 yıl önce “namazı bile” nükteye, neşeye, espriye, tebessüme getirebilme özgürlüğü yaşandı.


Arap damarı!
Osmanlıcaya dönelim, Türkçe ile zaten felsefe yapılmaz gericiliği, “kampüsün” yerine “külliyeyi” koyalım teklifini ortaya attı. Külliye Arapça. Kampüsün yerine kullanılan arı, duru ve anlatımı çok daha kusursuz “Yerleşke” kelimesi var. Ancak “Yerleşke” Türkçe… Türkçe istemiyor, Arap damarı bastırıyor.
➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..
.com/img/a/