“Bu Rıza tehlikeli bir adam”
Erdal Aksünger’den şok iddialar: Eski Kilis CHP Belediye Başkanı’nın öldürülmesinde Sarraf’ın yakınlarının adları geçiyor, MİT, “Bu Rıza Sarraf tehlikeli bir adam” diyor...
MiT: “Bu Rıza Sarraf tehlikeli bir adam”

Aksünger, MİT’in 18 Nisan’da dönemin Başbakanı Erdoğan’a verdiği raporda Rıza Sarraf için “Tehlikeli bir adam” dediğini ifade etti. Aksünger, Rıza Sarraf’ın babası Hüseyin Sarraf ile 1990’lı yıllarda Gaziantep Valisi olan Muammer Güler’in tanışıklıklarının o yıllara dayandığını ileri sürdü.
Aksünger, eski Kilis CHP Belediye Başkanı Ekrem Çetin ve oğlu Cahit Çetin’in öldürülmesinde de Rıza Sarraf’ın yakınlarının adlarının geçtiğini ima ederek, Sarraf’ın yakınları o dönemde de birtakım olaylara karıştığını, Hüseyin Sarraf’ın da İstanbul’a kaçırıldığını iddia etti.
İşte Aksünger ile CHP’li Osman Korutürk’ün Komisyon tutanaklarına yansıyan o sözleri:
“Kaçırılan Sarraf'ın babası”
Erdal Aksünger (İzmir-CHP): MASAK, Happani Grup'la ilgili takip raporu çıkartıyor, o raporda Happani Grup'un bütün değerlendirme raporları var. MASAK raporunda Happani Grup'un hepsini değerlendirirken bir tanesinde de Abdurrahman İşcen'le Mehmet Happani var içinde. Kim bu Happaniler? Rıza Sarraf'ın adamları. Bunlar, Kapalıçarşı'da yıllardır bu işi yapan, 5-10 tane döviz bürosu olan, bir sürü altın işi yapan adamlar. Rusya'daki hikâyeyle ilgili bunlarda var konu, Edirne gümrüğündeki 2007'deki uyuşturucu konusunda da Happaniler var.
Ben bunları araştırırken öyle ilginç şeylerle karşılaştım ki. 1993 yılına, Belediye Başkanımızın öldürüldüğü yıla gidiyorum, yanında 27 yaşında oğlu var. O gün onu öldürenler iki gün öncesinden birilerini İstanbul’da kaçırıyorlar, bu herif ecnebi ve bunun ne yaptığı biliniyor. Bütün bu olayların temeli Kilis’e dayanıyor, çünkü Happani’ler de Kilisli, Kapalı Çarşı’dakilerin hepsi de Kilisli, bunların hepsi Kilisli ve o dönemlerde Muammer Güler de orada görev yapıyor. Şimdi, 1993'te bu olaylar olduğunda gönül isterdi ki, onun çocuklarını ve o gün o jandarmada o soruşturmayı yapanlar, emniyetteki soruşturmayı yapanlar...
Hakkı Köylü (Başkan): Gaziantep’te valilik yaptığı zamanlardan mı bahsediyorsun?
Erdal Aksünger (İzmir, CHP): Evet. Yani kimin kimle ne irtibatları... İsim de vermeden geçecektim aslında ama çok duygusal bir konu çünkü, karşımda ağlayan adamları çok dinledim bu konuyla ilgili. İstanbul’da kaçırılan adam, ecnebi adam ve bu adamın -silah ve uyuşturucuyla ilgisi olduğu iddia edildiği için, o da jandarma raporunda geçtiği için söylüyorum bunları, tanımam, etmem, bilmem- bizim belediye başkanımızı vuran kişiyle aynı adamlar olduğu belgeleniyor orada. Kim bu adam biliyor musunuz, İstanbul’da kaçırılan adam? Rıza Sarraf'ın babası, yıl 1993. Yani, bunun, tabii, temeli başka yerlere gidiyor ama burada konuyu getirip hükümete darbeye, bu bakanlar konusuna bağlamak işin gerçekten çok ilginç tarafı oluyor.
“İşlerin hepsi şüpheli”
Erdal Aksünger (Devamla): Royal Denizcilik, Durak Döviz, Pırlanta Limited Şirketi, İran ve Dubai'deki külçe altın ihracatı ve İran’daki Atasay kuyumculukla ortağı olanlarla ilgili MASAK bir rapor gönderiyor bununla ilgili, “Bunların yaptıkları işlemelerin hepsi şüpheli, Emniyet bunların arkasına bir düşsün, bir araştırsın. Bir baksın yani bu nedir?” diyor. Bu 2011’de bir rapor daha var, MASAK, KOM Daire Başkanlığıyla birlikte yapıyor. Raporun başlığı şu: Habbani Grup Değerlendirme Raporu. Bu adamların ne yaptığını burada MASAK kendince anlatıyor.
Erdal Aksünger (Devamla): 18 Nisan 2013 iyi bir tarih. MİT orada bir bilgi notu gönderiyor, aksini kimse iddia edemez, burada da var. Bilgi notunda diyor ki, 18 Nisan 2013 tarihinde:
“Bu Rıza Sarraf tehlikeli bir adam.”
Mustafa Akış (Konya-AKP): 18 Temmuz 2013.
Erdal Aksünger (İzmir-CHP): O 18 Temmuz ayrı bir konu. 18 Nisan 2013 tüm hepsinde var burada, MİT raporunda, “Bu Rıza Sarraf tehlikeli bir adam, bakanlarla da irtibat kurmaya çalışıyorlar devamlı olarak, bunun önünün alınması..." diyor bilgi notunda ve vatandaşlığa geçeceği ihbarını da orada anlatıyor, ondan sonra temmuz aylarında diğer konular görülüyor, MİT raporunda da bu var.
Hakkı Köylü (Başkan): Vatandaşlığa ne zaman geçmiş Rıza Sarraf?
Erdal Aksünger (İzmir-CHP): Temmuz ayı galiba. Mayıs'ta başvuruyor, Temmuz ayında da geçiyor. Ayrıca, şunu söylemek istiyorum: Bir adam bir adama neden 1 milyon dolar verip vatandaşlıkla ilgili talepte bulunur? Gerçekten ilginç yani.
Yılmaz Tunç (Bartın-AKP): MASAK suç duyurusunda bulunmuş mu bunlarla ilgili?
Erdal Aksünger (İzmir-CHP): Tabii, burada hepsi var. hatta raporu okusaydınız görürdünüz neler söylemiş, emniyete göndermiş hepsini zaten kendi başına mı yapmış onları, emniyete göndermiş hepsini.
Erdal Aksünger (Devamla): BTK’nın mailleri incelemesi ile ilgili mahkeme kararları var.
Yılmaz Tunç (Bartın-AKP): “Mahkeme kararı yok” mu dedim, biz mahkeme kararı var dedik ama hukuksuz dedik ya, bunu söylüyoruz.
Erdal Aksünger (İzmir-CHP): Mahkeme kararı nasıl hukuksuz olur arkadaş ya? Ne demek hukuksuz! KCK’dan binlerce insanı içeriye tıktılar, Ergenekon davasında “Darbe yapılacaktı” denildi, beş yıl içeride yattı insanlar, “Ayıp edilmiş” denildi. Kardeşim, adam kendini astı ya, kendini astı bir albay. Bu memleketin Genelkurmay Başkanını örgüt lideri diye içeriye attılar, kimsenin gıkı çıkmıyordu
“Adam fişli, vize alamıyor”
Erdal Aksünger (İzmir-CHP): Cebinde 100-200 bin doları olan adam, kimse, kimseden vize istemez. 500 bin dolar parası olan adam bankaya yatırdı mı her ülke vize verir. Niye açıyormuş da vizeyle ilgili konuyu? Adama vize vermezler tabii. MASAK raporlarının bir kısmı hangi havuzdan geliyor? Avrupa'daki bütün o tür kurumlardan geliyor bunlarla ilgili bütün bildirilerin hepsi. Adam fişli zaten, adam fişli, vize alamıyor, babasına vize alamıyor.
“Burada örgütlü suç var”
Erdal Aksünger (Devamla): Burada örgütlü suç var. Ben, TCK 220’den yani Erdoğan Bayraktar’ın örgütü başka bir şey, bu üçünün örgütü başka, buradan cezalandırılmalarını istiyorum bunların.
Rıza Türmen (İzmir-CHP): Birliktelik değil de.
Erdal Aksünger (İzmir-CHP): O ayrı bir yerden, bunlar Rıza Sarraf tayfasıyla beraber, bunların örgütü başka, başka bir örgütteler bunlar. O örgüt eskiden beri geliyor, bunları sonradan dâhil ediyorlar örgüte. Hatta şu da olabilir, hani “örgüte üye olmamakla birlikte...” diye başlayan bir hikâye var ya, herkesi oradan tıktılar ya içeriye. Tabii, burada resmî evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma, nüfuz ticaret, TCK 278, suçu bildirmeme. Çok net yani.
“Bakanların durumundan üzüntü duydum”
Osman Taney Korutürk (İstanbul-CHP): Burada dört bakanı ayrı ayrı dinledik. Bakanların savunmaları, esas itibarıyla hep usul üzerinden oldu. Kendilerine atfedilen fiilleri ikna edici bir şekilde cerh edemediler benim gördüğüm kadarıyla. Kendilerine sağlamış oldukları iddia edilen maddi kazançları da... Kazanç konusunu tırnak içinde söylüyorum çünkü bir kazanç değil, kayıp diye düşünüyorum böyle bir şeyi bir bakan için ama bu kazançları da ikna edici tarzda söylemediler. Ben şahsen bazılarını eskiden devlet görevi yaptığım sırada tanıdığım bu arkadaşların buradaki durumlarından üzüntü duydum.
Osman Taney Korutürk (Devamla): Ben, Allah göstermesin, böyle bir suçlamayla karşı karşıya kalsaydım Komisyona gerek kalmadan Yüce Divan'a çıkmayı arzu ederdim, orada aklanmayı isterdim. Yüce Divan'a çıkıp orada aklanmaları lazım. Ben vaktiyle devlet hizmetinde görüp tanıdığım bu insanlara bu şansın tanınması gerektiği kanaatindeyim eğer suçsuzsalar. Suçluysalar da cezalandırılmaları gerektiği kanaatindeyim.
Yurt