“Saltanat saplantılı ‘Yetersiz bakiye...’”
İstanbul Barosu, AKP’li Babuşcu’nun Cumhuriyet dönemini “90 yıllık reklam arası” nitelemesine sert tepki gösterip, “Cumhuriyet, köhnemiş bir zihniyetin ’yetersiz bakiyeleri’ tarafından yıkılamayacak kadar güçlüdür” ifadelerini kullandı...“Yetersiz bakiye...”
“Saltanat saplantılı kadın”
BabuŞCu’ya “saltanat saplantılı kadın” benzetmesi yapan Baro’nun açıklamasında, “Osmanlı’nın tarihsel misyonunu tamamlayarak kapanmış bir parantez, Cumhuriyet’in ise sonsuzluğu hedefleyen bir uygarlık açılımı olduğu gerçektir” denildi...
AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşcu’nun, Filistin Devlet Başkanı ile Tayyip Erdoğan’ın tarihteki temsili Türk askerleri ile çekilmiş olan fotoğrafıyla yazdığı, “Filistin’i vermediği bahanesiyle yıkılan Osmanlı İmparatorluğu ve Filistin Devlet Başkanı’yla Cumhurbaşkanı’mızın arka plan görüntüsü. Muhteşem bir zeka. Tabii ki Sn Cumhurbaşkanı’mızın zekası. 600 yıllık İmparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi” yorumuna en sert tepkiyi İstanbul barosu verdi. “Cumhuriyet, köhnemiş bir zihniyetin ‘yetersiz bakiyeleri’ tarafından yıkılamayacak kadar güçlüdür” diyen Baro, açıklamasında şunlara yer verdi:
Annelik kariyeri
Demokratik ve laik cumhuriyete bağlı kalacağına, namusu ve şerefi üzerine ant içen Balıkesir Mebusu Tülay Babuşçu; Türkiye Cumhuriyetini, 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğunun 90 yıllık ’reklam arası’olarak nitelendirmiş... Babuşçu’ya göre, Filistin’i vermediği için yıkılan Osmanlı’nın şimdi Filistin ve Türkiye için oluşturduğu ’arka plan’, tam da bir ’zeka parıltısı’imiş. Bir tümceye bu denli çok yanlış sığdırmayı başaran Cumhuriyet görünümlü saltanat saplantılı kadın için, Sağlık Bakanı tarafından önerilen ’annelik kariyeri’ideal sayılabilir. İstanbul Barosu olarak, kadını evde oturtmayı savunan zihniyete yıllardır karşı çıkarken, bu beyanlar karşısında bazı istisnaların bulunabileceği noktasına geldiğimizi itiraf ediyoruz.
“Yağlı çabalar”
Bizler, şimdilerde çoğalması da beklenen bu türden Babuşcu beyanlarının, Haziran/2015 seçimlerine yönelik milletvekili listelerinde yer tutmak adına sergilenen yağlı çabalar olduğunu biliyoruz. Bir yasama döneminde kürsüye sadece 3 kez çıkabilmiş olanların, kendi yüksekliklerini Cumhuriyete saldırarak sağlayabileceklerini düşünmeleri acı bir gerçeklik olsa da, Osmanlıcı kafaların bu ülkede edindikleri yerin bile Cumhuriyet sayesinde olduğunu söylemeye devam edeceğiz. Babuşçu ve onun gibiler bilmeli ki, bizim bu kararlılığımız sürdükçe de reklamlar bitmeyecektir. Cumhuriyeti ‘reklam’ sananlar, kendilerinin bir ‘kamera şakası’ olduğunu çok geçmeden anlayacaklardır.
“Osmanlı kapandı”
Türkiye Cumhuriyeti bir Osmanlı bakiyesi değildir. Tarihsel köklerinin yarattığı değerlere saygısını esirgemeyen bu Cumhuriyet, onurla taşıdığı Osmanlı geleneğinden övünç ve kıvanç duyan bir bilinç olarak, ‘yetersiz bakiyeleri’ eliyle yıkılamayacak kadar güçlüdür. Çalınmış yitik yüzyılları devrimle kısaltan Cumhuriyet, sonsuza kadar bu ülkenin rejimi olmaya devam edecektir.
Çatlağı sıvanmış saray duvarlarının huzurunda sukun arayıp hayal kuranlar, mebus mertebesinde olsalar da bunu bilmelidirler. Türk Halkı, cumhuriyetin içindeki cumhurdur. Tülay Babuşçu gibilerinin anlayamadığı, Osmanlının tarihsel misyonunu tamamlayarak kapanmış bir parantez; Cumhuriyet’in ise sonsuzluğu hedefleyen bir uygarlık açılımı olduğu gerçeğidir.
CHP VE MHP’DEN “KİN KUSAN” SÖZLERE TEPKİ
AKP’li Milletvekili Tülay Babuşcu’nun cumhuriyet ve Atatürk dönemine kin kusan açıklamasına tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, ağır konuştu.
Altay, şöyle dedi: “Sayın milletvekili parlamento kürsüsünden Anayasanın 81. Maddesinde yazılı yemin metnini okudu, o yemin cumhuriyete bağlılığı ve sadakati içerir ve hanımefendi namusu ve şerefi üzerine ant içti, yemin etti, bence hanımefendi bu beyanatıyla namusu ve şerefini de sorgulamaya açmıştır. Namustan kastım illa cinsel, şu bu demek istemiyorum, erkeğin de bir namusu vardır, biz siyasetçi olarak ettiği yeminin, inanmadan ettiği bir yemin olduğu anlaşılıyor. Bu Cumhuriyet kanla kuruldu yıkılacaksa ancak kanla yıkılır.”
Ülkeyi bölme siyaseti
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç da, AKP’nin Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü bölmek için her türlü politikayı izlediğini söyledi. Osmanlı İmparatorluğu’nu işgal komutanına teslim edenlerin aynı söylemleri dillendirdiklerini, AKP’nin siyaset anlayışının Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkanlara benzediğini kaydetti.
Koç, “O günün dünya koşullarında, Anadolu’ya sıkışmış bir Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlet olma dışında seçeneği yoktu. Emperyalistler bunu hediye etmedi. Bunu mücadele ederek kurduk. Bunun başka yolu yöntemi yoktu. Demek ki onlara kalsa Anadolu da gitmeliydi” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu da, AKP’nin hem Türklük kavramını yok saydığını hem de bunu kullanmaktan çekinmediğini söyledi. AKP’nin bölücü terör örgütüne her türlü tavizi verdiğini vurgulayan Halaçoğlu, şöyle dedi:
“Türk milletini kabul etmeyen, Türkiye Cumhuriyetini temsil eden T.C. ibaresini tabelalardan indiren, ayrıca milliyetçiliği ayaklar altına alan, Türkçeyi felsefe yapılmaz diyerek aşağılayan bir anlayışın 16 Türk devletini sembolize edecek bir takım uygulamaların içine girmesi ne kadar inandırıcı olabilir ki. Hem PKK ile kol kola olacaksınız, hem de Türk milliyetçisi olacaksınız, bu ikisi bir arada olmaz.”
Yeniçağ
