AKP'nin ‘İç güvenlik paketi’ne CHP şerhi
CHP sokağa sıkıyönetim getireceği eleştirilerinin hedefi olan İç Güvenlik Paketi’ne ilişkin muhalefet şerhinde, göstericilerin ‘sapan’ taşımasına iki yıl hapis cezası verilirken, tabanca bulundurmanın cezasının paraya çevrilerek erteleneceğine dikkat çekti...İç güvenlik paketine CHP şerhi
CHP’ye göre pakette yer alan tek çelişkili kısım bu değil: Yüzünü soğuğa karşı kaşkolla örtmenin cezasının dört yıl hapise kadar yükselebiliyor; paketin 15 maddesi de Anayasa’ya aykırı...
‘Yargısız infaz ve orantısız gücü destekler’
Tabancaya karşı sapana çok daha ağır yaptırımların geldiğinin altının çizilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Bir sapanla gösteriye katılmış barışçıl göstericiye, 2 yıldan fazla ceza verilerek nasıl tehdit altına alınmak istendiğini kabullenmek olanaksızdır. Yine yüzünün yarısını kaşkoluyla belki soğuktan korunma amacıyla kapatmış barışçıl göstericiye 2 yıl 6 aydan, 4 yıla kadar ceza verilmesini anlamak mümkün değildir.”
Bununla birlikte kolluğun silah kullanma yetkisini genişleten düzenleme de sorunlu bulundu. Muhalefet şerhinde, sapana ağır cezalar getirilirken, kolluğun silah kullanma yetkisinin ‘yargısız infaz’ ve ‘orantısız güç’ tartışmalarını alevlendireceği belirtildi.
‘Toplama kampına dönüşür’
Tasarıdaki kolluk güçlerine ‘koruma bahanesiyle yakalama emri’ veren madde de muhalefet şerhine takıldı.
“Başkasının can güvenliğini tehlikeye düşürüyor” bahanesiyle kolluk kuvvetlerine verilen yetkinin eleştirildiği maddede şöyle denildi: “‘Koruma’ hukukumuzda karşılığı olmayan bir kavram olduğu için bu korumanın ne kadar süreceği belirsizdir. Ayrıca, bu madde, kolluğa, yine istediği kişiye ‘tehlike oluşturuyorsun’ diye uzaklaştırma adı altında bir il, ilçe ya da bölgeye girmesini engelleme yetkisi vermektedir. Bu madde ile kolluk, bir milletvekilinin bir bölgeye girmesini, eylemi tehlike oluşturuyor bahanesiyle engelleyebilecektir.
Bu düzenlemeyle mevzuatta tanımlanmamış, sebep ve sınırları tarif edilmemiş ‘koruma altına alma’ ve ‘uzaklaştırma’ yetkilerinin Türkiye’yi daha fazla otoriterleştireceği belirtilerek “Türkiye, tümüyle olağanüstü halin yürürlükte olduğu bir toplama kampına dönüştürülmek istenmektedir” denildi.
15 maddeyle çelişki
Tasarının özgürlüklere darbe vuracağının altı çizilen şerhte, yeni düzenlemenin Anayasa’nın 15 maddesiyle çelişerek Anayasa’yı ‘delik deşik’ ettiğinin altı çizildi:
Valiye özel yetki, TSK’ya siyasallaşma yolu
Muhalefet şerhinde dikkat çekilen bir diğer sorunlu madde ise, savcılara ait ‘Suçun aydınlatılması ve suç faillerinin bulunması için gereken acele tedbirlerin alınması’na ilişkin yetki ve görevlerin, vali ve kaymakamlara devredilmesi.
Bu durumun iktidara yakın kişilerin işlediği suçların soruşturulmasını imkansız hale getireceği belirtilen şerhte, tasarıyla valilere ‘mini olağanüstü hal yetkisi’ tanındığı vurgulandı.
Hükümetin yıllardır ‘zayıflatmaya’ çalıştığı ‘askeri vesayet’in tasarıyla giderek artacağı da kaydedildi.
Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatlarının siyasallaşmasını sağlayacak düzenlemeler getirildiği de savunulan muhalefet şerhinde, “TSK’nın ayrılmaz birer parçaları olması nedeni ile Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatlarının siyasallaşması giderek TSK’nın siyasallaşmasının yolunu açacaktır. Bu ise ülke için felaket demektir” denildi.
