94 yıllık Türk toprağı bölücünün eline geçti
TÜRKİYE’nin terkinden sonra
Süleyman Şah Karakolu’nun olduğu bölge IŞİD’den temizlenince meydan PKK’nın
Suriye’deki kolu PYD’ye kaldı. Bölge, dünyada halen Türkiye toprağı
sayılıyor...
Türk toprağı PKK’nın denetiminde
AKP iktidarının, IŞİD korkusuyla 22 Şubat’ta gerçekleştirdiği “türbe
operasyonu” kamuoyunda büyük tepki çekmiş, Suriye’deki Türk toprağının terk
edilmesi sert eleştirilere yol açmıştı...
Türkiye sınırları dışındaki tek Türk toprağı olan Suriye’deki Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi’nin bulunduğu Karakozak köyü, IŞİD’den temizlenerek terör örgütü PKK’nın yan kolu PYG denetimine geçti.
IŞİD, şiddetli çatışmalardan sonra Karakozak Köprüsü’ne 7 kilometre mesafedeki stratejik El-Mecbel bölgesinin kontrolünü kaybedip el-Hammam ve el-Cessane köylerine doğru çekildi. IŞİD militanları, çekilme sırasında Halep-Haseke yolu üzerindeki tek köprü olan Karakozak Köprüsü’nü patlayıcılarla havaya uçurdu.
Türkiye için çok önemli prestije sahip bu bölgeye Türk Silahlı Kuvvetleri, 22 Şubat’ta girip Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu ve burada bulunan türbedeki kutsal emanetleri Türkiye sınırına 230 metre uzaklıktaki Eşme’ye taşımıştı. “Türbe Operasyonu”, kamuoyunda büyük tepki görmüş, Türk toprağının terk edildiği belirtilerek eleştirilmişti.
Türkiye’ye nakli istendi
Süleyman Şah Türbesi, 20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye ile Fransa hükümetleri arasında imzalanan Ankara Antlaşması’nın 9. maddesi ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın 3. maddesi gereğince Caber Kalesi ve türbe müştemilatı ile beraber Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul edildi ve Türkiye’ye burada muhafız bulundurma ve bayrağını çekme hakkı tanındı.
Suriye Hükümeti, Fırat Nehri üzerinde 1968 tarihinde başlattığı Tabka Barajı’nın 1973 yılında tamamlanacağını ve barajın su toplamaya başlamasıyla Caber Kalesi ve Süleyman Şah’ın türbesinin tamamen sular altında kalacağını ileri sürerek Türk Hükümeti’nden türbenin yerini değiştirmesini ya da türbenin Türkiye’ye naklini talep eden bir nota gönderdi.
Türkiye de buna karşılık Suriye’ye bir nota verdi ve Keban Barajı’nın kapaklarını kapatarak Fırat Nehri üzerinden Suriye’ye su akışını engelledi. Karşılıklı bu restleşmenin ardından Türkiye türbenin nereye taşınabileceğinin tespit edilmesini istedi. Ankara ve Şam arasında uzun süren müzakerelerin ardından bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre türbe ve karakol, 1973 yılında müştemilatı ile birlikte, Fırat’ın doğu kıyısında yer alan Karakozak köyündeki 10 bin metrekarelik yeni yerine taşınmıştı.
Türkiye sınırları dışındaki tek Türk toprağı olan Suriye’deki Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi’nin bulunduğu Karakozak köyü, IŞİD’den temizlenerek terör örgütü PKK’nın yan kolu PYG denetimine geçti.
IŞİD, şiddetli çatışmalardan sonra Karakozak Köprüsü’ne 7 kilometre mesafedeki stratejik El-Mecbel bölgesinin kontrolünü kaybedip el-Hammam ve el-Cessane köylerine doğru çekildi. IŞİD militanları, çekilme sırasında Halep-Haseke yolu üzerindeki tek köprü olan Karakozak Köprüsü’nü patlayıcılarla havaya uçurdu.
Türkiye için çok önemli prestije sahip bu bölgeye Türk Silahlı Kuvvetleri, 22 Şubat’ta girip Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu ve burada bulunan türbedeki kutsal emanetleri Türkiye sınırına 230 metre uzaklıktaki Eşme’ye taşımıştı. “Türbe Operasyonu”, kamuoyunda büyük tepki görmüş, Türk toprağının terk edildiği belirtilerek eleştirilmişti.
Türkiye’ye nakli istendi
Süleyman Şah Türbesi, 20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye ile Fransa hükümetleri arasında imzalanan Ankara Antlaşması’nın 9. maddesi ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın 3. maddesi gereğince Caber Kalesi ve türbe müştemilatı ile beraber Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul edildi ve Türkiye’ye burada muhafız bulundurma ve bayrağını çekme hakkı tanındı.
Suriye Hükümeti, Fırat Nehri üzerinde 1968 tarihinde başlattığı Tabka Barajı’nın 1973 yılında tamamlanacağını ve barajın su toplamaya başlamasıyla Caber Kalesi ve Süleyman Şah’ın türbesinin tamamen sular altında kalacağını ileri sürerek Türk Hükümeti’nden türbenin yerini değiştirmesini ya da türbenin Türkiye’ye naklini talep eden bir nota gönderdi.
Türkiye de buna karşılık Suriye’ye bir nota verdi ve Keban Barajı’nın kapaklarını kapatarak Fırat Nehri üzerinden Suriye’ye su akışını engelledi. Karşılıklı bu restleşmenin ardından Türkiye türbenin nereye taşınabileceğinin tespit edilmesini istedi. Ankara ve Şam arasında uzun süren müzakerelerin ardından bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre türbe ve karakol, 1973 yılında müştemilatı ile birlikte, Fırat’ın doğu kıyısında yer alan Karakozak köyündeki 10 bin metrekarelik yeni yerine taşınmıştı.
Yeniçağ