Ateş eden polis Uğur Kurt'un öleceğini tahmin edememiş!
22 Mayıs 2014 tarihinde bir yakınının cenaze törenine katılmak için giden ve burada Berkin Elvan’ın ölümünü protesto eden gruba müdahale eden polisin silahından çıkan kurşunun başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Uğur Kurt cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması dün Çağlayan’daki 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görüldü...Polis Uğur Kurt'un öleceğini tahmin edememiş!

OKMEYDANI Cemaevi’ne 22 Mayıs 2014 tarihinde bir yakınının cenaze törenine katılmak için giden ve burada Berkin Elvan’ın ölümünü protesto eden gruba müdahale eden polisin silahından çıkan kurşunun başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Uğur Kurt cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması dün
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görüldü...
Ölümüne ilişkin bir polis memurunun “olası kastla adam öldürme” suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davaya Kurt’un ailesinin yanı sıra CHP’li milletvekilleri ve Haziran Ayaklanması’nda polisin attığı gaz fişeğiyle hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan da katıldı.
Duruşmada savunma yapan sanık polis Sezgin K. olay günü içerisinde bulunduğu aracın, atılan molotof kokteyli nedeniyle yandığını anlattı.
Sezgin K. şunları ifade etti:
“Bizden Okmeydanı’ndaki grubu uzaklaştırmamız istendi. Caddeye çıktığımız zaman nereden geldiğini görmediğimiz molotof, aracın ön mazgalından içeri girdi. Araçta 4 kişiydik. Molotof araca girince şoför ve şef ateş altında kaldı. O sırada şoför kapıyı açamadı, benim de elim yandı. Araç yandığı halde molotof atılmaya devam edildi.
Şefimin eli yandığı için silahını kullanamıyordu. Araca gidip silahımı aldım. Bize doğru gelmekte olan şahsın ayak hizasına ateş ettim. Silahta 11-12 mermi vardı. Ben silahı sıkmadan önce de silah sesleri duydum. Başka polislerin de ateş açtığını düşünüyorum. Maktulün ailesi beni anlamayacak ama bilerek ya da isteyerek ölmesini istemedim. O kişinin orada öleceğini tahmin etseydim kendim ölmeyi tercih ederdim. Keşke zamanı geri alabilsem... Bedelini ödemeye razıyım.”
ANNESİ SANIĞIN KAFASINA VURDU
Sanığın ifadesinin ardından Uğur Kurt’un oğlu annesinin kucağında uyuyakalınca babaanne torununu izleyicilerden birine doğru götürdü. Babaanne yerine doğru geçerken sanık sandalyesinde oturan Sezgin K.’nın kafasına eliyle yumruk attı. Sanık Sezgin K. ise başını eğerek tepki vermedi.
Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt, eşinin suçsuz olduğunu belirterek “Ben eşimi kaybettim. Taziye için gittiği yerden kendi cenazesi çıktı. Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi. Uğur Kurt’un babası Kemal ve annesi Güllünaz Kurt da olay tarihinde Sivas’ta olduklarını ve sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Müşteki Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ise ifadesinde olayın sadece Uğur Kurt’a yönelik olmadığını toplumun dini hassasiyetlerinin göze alınarak ateş edildiğini söyledi.
‘KASITLI ATEŞ EDİLDİ’
Tanıklardan Adil Şahin ise, olay günü iki panzerin cemevinin 60-70 metre yukarısındaki sokağın başında durduğunu söyledi.
Şahin şunları belirtti:
“Sivil görünümlü bir polis aracın sağ ön kapısından aşağı iner inmez cemevine doğru silahını doğrulttu. O an 3-4 el ateş edildiğini duydum. Uğur, yarım dönüş yaptığında yere yığıldı. Kasıtlı ateş edildi.”
Savunma ve taleplerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, duruşmayı 12 Haziran’a erteledi.
Aydınlık