Bavulcu Baransu'nun suç dosyası
Ünlü bavuluyla Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin merkezinde yer alan ve önceki gün tutuklanan Taraf yazarı Baransu'nun suçları, aynı zamanda F tipinin iddianamesi niteliğinde!..Mehmet Baransu'nun suç dosyası

TARAF Gazetesi, 20 Ocak 2010 tarihinde Balyoz kumpasının temelini Mehmet Baransu imzasıyla manşetten verdiği haberle attı:
“Fatih Camisi bombalanacaktı!”
Baransu, haberden bir gün sonra elindeki "belge" dediği kağıtları F tipi örgütün Beşiktaş Adliyesi’ndeki mensuplarına teslim etti. ‘Darbe’ iddiaları, bu haberden sonra her gün yandaş medyanın manşetlerine taşınmaya başladı. Soruşturmayı yürüten özel yetkili savcılar Mehmet Berk ve Bilal Bayraktar 27 Ocak’ta belgelerin orijinallerini isteyince Baransu, “Bizde yok” yanıtını verdi. Baransu, savcılık ve polise verdiği ifadede belgeleri kendisine veren kişiyi tanımadığını söyledi.
Bu olaydan iki gün sonra ise Baransu’nun “ismini bilmediği” kişi 29 Ocak 2010’da belgeleri kendisine verdi. Bir “bavul” içine koyduğu ‘belgeleri’ savcılara teslim etti. TSK’ya en büyük darbe, Baransu’nun bavuluyla vurulmuş oldu.
19 CD ve 10 ses kasedi dışında bavuldan çıkan 2 bin 229 sayfa belgenin yarısından fazlası 1980-84 yıllarına aitti. Balyoz iddianamesine göre de 19 CD’den sadece 11, 16 ve 17 No’lu CD’lerde suç unsuru vardı. Bu CD’leri inandırıcı göstermek için devletin gizliliğine ilişkin belge de sahte dijital verilerin arasına eklendi. Böylece “askeri casusluk” suçu işlenmiş oldu.
SUÇ ORTAKLARI BELLİ
Baransu’nun belgeleri savcılığa verdiği 2010 Ocak ayından sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na çok sayıda suç duyurusu yapıldı. Balyoz davası avukatları, Baransu’yla beraber dönemin Taraf Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Yasemin Çongar, Yayın Koordinatörü Yıldıray Oğur ve Emre Uslu’dan da şikayetçi oldular.
Avukatlar, Baransu ve suç ortaklarının “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme”, “Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme”, “Örgütün amacının basın yoluyla propagandasını yapma”, “İftira”, “Suç Uydurma”, “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri yayınlama”, “Özel belgede sahtecilik” ve “Askeri casusluk” suçlarından cezalandırılmasını istedi.
BELGELERDE İMZA VARMIŞ!
Bu süreçte Baransu’nun adı gündemden düşmedi. Daha düne kadar medya dünyasında kimsenin adını bilmediği Baransu, “büyük gazeteci” oluverdi. Baransu, “Balyoz darbe belgelerinin altında imza var” derken yalan söylüyordu. CD’lerdeki sahte “Balyoz”, “Oraj”, “Suga” planları ve eklerinin hiçbirinde imza yoktu. Baransu bu kez “elektronik imza”dan söz etti. O da yalandı. Belgelerin hiçbirinde ne ıslak imza ne de elektronik imza vardı.
'KARARGAH'
Baransu, Balyoz tertibiyle ünlenince yalanlarını “Karargâh” isimli bir kitapta topladı. Kitapta, Emniyet ve TÜBİTAK’tan alınan bilirkişi raporlarına atıfta bulunan Baransu, sahte CD’lerin 1. Ordu’dan çıktığını öne sürdü. Ancak bu bilirkişi raporlarında CD’lerin 1. Ordu’ya ait bilgisayarlarda hazırlandığına dair herhangi bir tespit yapılmamıştı.
SAHTECİLİKLER
Baransu’nun savcılara teslim ettiği 19 CD’den 10 tanesinin hash değeri Beşiktaş Adliyesi’ndeki adli emanette bulunduğu süre içinde değiştirildi. CD’lerin içinde yüzlerce gerçek olmayan dijital veri vardı. Birçoğunda da suç tarihi olan 2002-2003 yıllarından sonraki yıllara ait işaretlere rastlandı.
Baransu’nun bavulundaki sahteciliğin izleri şöyleydi:
- Microsoft tarafından 2007 yılında üretilen Calibri yazı tipinin 2002-2003 yıllarındaki “darbe belgelerinde” kullanılmıştı.
- Arama yapılacak yerleri gösteren bir belgedeki erkek öğrenci yurdu, darbenin yapılacağı iddia edilen 2003 yılında kız öğrenci yurdu olarak faaliyet gösteriyordu.
- İstanbul’da bulunan özel hastaneler belgesinde “Medical Park Sultangazi” hastanesinin adı 2008 Haziran ayına kadar Sultan Hastanesi’ydi.
- Kapatılacak ve el konulacak dernekler listesindeki “Liberal Avrupa Derneği” de 2006 Nisan ayına kadar “Hür Demokratlar Derneği” adını kullanıyordu.
- Balyoz Harekat Planı ve Milli Mütabakat Hükümeti Programı’nda yer alan bir bölüm, 2005 yılındaki bir kongrenin kapanış konuşmasından birebir alıntı yapılmıştı.
- Balyoz Harekat Planı’nda 2006 yılında kurulan Türkiye Gençlik Birliği 2003 yılındaki belgede “dost unsur” olarak geçiyordu.
SUÇ ORTAĞI ASKERİ SAVCI
Baransu’nun özel görevlendirilmiş savcılarla yaptığı iş birliği tartışılırken Karargâh kitabında bir gerçek daha gün yüzüne çıktı. Baransu, kitapta dönemin 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcısı Bülent Münger’le yakın ilişkisini anlattı. Kitaptaki ifadelere göre Münger, dosyadaki bir bilirkişi raporunu dahi Baransu’yla paylaştı.
CD'LERİN ÜZERİNE MAKİNEYLE YAZILDI
Sahte CD’lerin üzerindeki yazıların Balyoz davası sanıklarından emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri’nin notlarından kopya edilerek makineyle yazıldığı tespit edildi. Bilirkişi Prof. Dr. Salih Cengiz, 11 ve 17 No’lu CD’lerin üzerine “Or.K.na” ve “K.özel” ibarelerinin makine vasıtası ile yazıldığı, elyazısı olmadığı yönünde hazırladığı raporda, “CD’lerin üzerindeki yazıların bir aletle, muhtemel yazma aygıtı ve yöntem yardımıyla oluşturulduğu kanaatini oluşturmuştur” tespitini yaptı.
Aydınlık