Dolar 3, AKP 3,5 atıyor!..
Hükümet, hızla yükselen dolar karşısında ne faiz ne de döviz satım silahını kullanamaz durumda Uzmanlar, Türk lirasındaki değer kaybının sürmesi halinde dolarizasyon tehlikesine işaret etti...Sıcak paracı AKP çaresiz dolarizasyon riski kapıda
Dolar, tüm dünyada diğer para birimlerine karşı güçleniyor. Perşembe günü 2.63 TL sınırına dayanan dolar kuru, Cuma gün içinde 2.58 TL’nin altına gerileyerek sakin bir seyir izledi...
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ABD’de gerçekleştirdiği görüşmelerde sıcak para kaçışı konusu ele alındı mı bilinmez ancak, Cuma günü dolar kuru Türkiye benzeri diğer gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında da değer yitirdi.
.
ABD VERİSİ ATEŞİ KÖRÜKLEDİ
Dolar kurunun fitili ise, Cuma akşam saatlerinde ABD’den gelen tarım dışı istihdam verisiyle yeniden ateşlendi. ABD’de 235 bin kişi beklenen tarım dışı istihdam rakamı 295 bin geldi ve işsizlik oranı da yüzde 5.5’e indi. ABD ekonomisinde toparlanmaya işaret eden veriler, ABD Merkez Bankası FED’in faiz artırımına yakında başlayacağına dair beklentileri güçlendirdi.
Böylece 2.58 TL olan dolar kuru Erdoğan’ın aynı gün yaptığı “dolar kuruyla faiz lobisi oynuyor’’ mealindeki çıkışıyla önce 2.61 TL’ye, ABD verisi sonrası da 2.64 TL’in üzerine yükselerek yeni bir rekor kırdı.
DOLARİZASYON OLABİLİR
Dolar kurunda son haftalarda görülen hızlı yükseliş öncelikle Tayyip Erdoğan ile Merkez Bankası arasında yaşanan enflasyon-faiz tartışmaları neticesinde ekonomi yönetimine ilişkin kaygılardan beslendi.
Hafta içinde doların diğer gelişmiş para birimleri karşısında son 11 yılın zirvesine çıktığını gördük. Dolardaki şok yükselişin ekonomiye etkisini görmezden gelip, ‘küresel dalgalanma’ gerekçesini öne sürerek geçiştirmeye çalışan hükümet yönetiminin çaresizliği ortada.
Dolardaki yükselişi frenlemek için yapılacak faiz artırımı yüzde 3’ün altına düşen büyüme ve daralma işaretleri veren reel ekonomiye bir darbe daha vuracak. Döviz satımı yoluyla müdahale de rezervleri eriteceği için, döviz açığı bulunan ekonomideki riskleri artıracak. Bir grup ekonomist ise dolarizasyon, yani bir ülkedeki yerleşik kişilerin kendi para birimleri yerine dövizi kullanmaya başlaması, riskine dikkat çekiyor.
TL’de son iki yılda dolar karşısında yüzde 30’luk değer kaybı görüldü, bu veri dolarizasyon algısını güçlendiriyor.
EKONOMİ F4 UÇAKLARI GİBİ
Konuya ilişkin görüşüne başvurduğumuz yazarımız ekonomist Uğur Civelek de, Merkez Bankası’nın yeterli silahı olmadığını söyledi. Türkiye ekonomisinin F4 uçakları gibi bir türbülansa daha dayanacak güçte olmadığını ifade eden Civelek, ucuz ve kolay para bulma dönemi bittiği için fatura ödeme vaktinin geldiğini savundu.
Civelek, inatlaşarak faizi düşürmenin de TL’nin değerini iyice düşüreceği için dolarizasyon konusundaki görüşlere katıldığını belirtti. Dolar kurundaki artışa ilişkin Cuma günü bir rapor yayımlayan ekonomist Atilla Yeşilada’nın başında olduğu İstanbul Analytics de, “Eğer müdahele edilmezse, ya da kur kendiliğinden yatışmazsa, hızlı dolarizasyon başlayabilir’’ uyarısı yaptı.
FAİZ ARTIRIMI KAPIDA
Türkiye gibi tasarruf açığı bulunan, ucuz ve bol paradan nemalanan ülkelerden çıkış başladığı için dolar karşısında diğer para birimleri hızla değer kaybediyor. Yarım dolar ve yarım avrodan oluşan sepet kurun 2.76 TL seviyesine dayanması geçen yıl 29 Ocak’ta olağanüstü faiz artırımına giden Merkez Bankası’na gözlerin çevrilmesine neden oldu. Geçen yıl 28 Ocak’ta sepet kur 2.77 TL düzeyindeydi.
FED 17-18 Mart’ta Haziran ve Temmuz’da faiz artırıma gideceği sinyalini verirse, Merkez Bankası’na yapılan faiz indir baskıları ters tepecek ve zorunlu bir faiz artırımı gündeme gelecek. Bu ise yüzde 3’ün altında büyümeyi zar zor yakalayan Türkiye ekonomisinde çarkların durmasına neden olacak. Önümüzdeki süreçte, kur etkisiyle artacak enflasyon, hali hazırda çift hanelerde gezinen işsizlik ve ekonomik durgunluk bizi bekliyor.
Aydınlık
