“Kadir Abi” dedikleri Topbaş’ı nasıl beraat ettirdiler?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kamuyu 400 milyon dolar zarara uğrattığı iddia edilen davadan beraat etti. Konuya ilişkin Atilla Kart’ın yaptığı açıklamalar ise beraatin nasıl gerçekleştiğini gözler önüne serdi...400 milyon dolarlık usulsüzlük aklandı:
Kadir Topbaş nasıl beraat etti?
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Atilla Kart, "davayı Müşteki sıfatıyla takip eden Cemal Acar’ın hazırlamış olduğu 48 sayfalık Bilirkişi Raporuna itirazları içeren dilekçedeki bilgi ve bulgulara göre; resmi fizibilite bilgileri de gözönüne alındığında doğmuş olan kamu zararı asgari şartlarda 400 Milyon Dolar seviyesindedir" dedi.
‘KADİR ABİ’ DİYEN BİLİRKİŞİLER
Duruşmalarda neler yaşandığını anlatan Kart, şu ifadeleri kullandı:
10 Mart tarihli duruşmada, 5 kişilik bilirkişi heyetinden Prof. Dr. A. Caner Yenidünya dışındaki 4 kişi hazırdı. Bilirkişiler, kendilerinin düzenlemiş oldukları raporla ilgili olarak dinlendiler. Mahkeme yargıcının, müşteki ve sanıklar vekillerinin sorularını cevaplandırdılar.
Davanın teknik ve hukuki değerlendirmesini şimdiki hal bir tarafa bırakarak ifade ediyoruz; Bilirkişiler, kendilerini adeta İBB Başkanı Kadir Topbaş’la özdeşleştirmişlerdi. O’nu temsil ediyor gibiydiler. Meramlarını anlatırken “Kadir Abi” diyorlardı. İşin 9-10 yılı bulmasının gerekçesi olarak da; yeraltında ortaya çıkan tarihi eserlerin, anlamsız bir şekilde işin uzamasına yol açtığını ifade ettiler. Tatminkar, somut ve tutarlı açıklamalar getiremediler.
Bir diğer önemli tespit; 5 kişilik bilirkişi heyetinden 3 kişinin, Kadir Topbaş ya da İBB ile ilgili kritik olaylarda 3. kez bilirkişi olarak görev yaptıkları ortaya çıktı. İETT’nin Levent arsası ve 350 otobüs alımı davalarında da, 3 bilirkişinin yine görev yaptıkları ve Kadir Topbaş’ı aklayacak şekilde rapor düzenledikleri anlaşıldı.
Mahkeme yargıcı; bilirkişilerin görevi kötüye kullandıklarına dair bir yargı kararının mevcut olmadığından söz ederek ; hem kendisinin çekilmesini ve hem de bilirkişilerin reddini gerektiren bir durumun olmadığını ara kararıyla zapta bağladı ve sonuçta Kadir Topbaş ve arkadaşlarının beraatlerine karar verdi.
“Türkiye’de Anayasal sistem; Siyasi İktidar tarafından kuşatılmış durumdadır” diyen Atilla Kart, “Yargı artık ‘maddi gerçeği’ arama , bu gerçeğe ulaşma misyonundan büyük ölçüde uzaklaşmıştır” ifadelerini kullandı.
