Sizde bir gram bile akıl yok mu?..
Saray vesayetine teslim oldular!..
Mehmet TÜRKER

“Ben o fotoğrafı doğru bulmuyorum” dedi, yelkenler suya indi!..
Oysa o gün, bütün TV kanaları sabahtan akşama kadar ekranların sol üst köşesinde kırmızı harflerle “Tarihi gün” yazısını eksik etmemişlerdi…
Neydi tarihi gün?..
Dolmabahçe Sarayı’nda, Apo’nun memurlarıyla hükümet (Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan-İçişleri Bakanı Efkan Ala), yan yana oturup İmralı’dan iktidara gönderilen 10 maddelik ev ödevini okunmasıydı!..
Mutabakat sağlanmış, silahların gömülmesi Nevruz’da Apo’nun okunacak mesajına kalmıştı…
* * *
Hiçbiri olmadığı gibi, Tayyip “Kürt sorunu yok” diye konuşmaya başlayıp, Dolmabahçe’deki açıklamayı doğru bulmadığını;
Açıklamadaki “izleme heyetinin de kabul edilemez olduğunu” bildirince işin rengi değişti…
Sonunda vesayet yumruğunu indirdi, iktidar çözüldü…
İzleme heyeti dolaba kaldırıldı ve o istenmeyen fotoğrafta yer alan Yalçın önceki gün açıklama yaptı:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın sözleri bizim için talimattır”
* * *
Bu ülkede Başbakan var mı var!..
Var ama, Sadrazamın üstünde Sultan var!..
Kaçak Saray’dan talimat geldi mi akan sular duruyor!..
Yalçın daha da ilerisini söylüyor:
“Cumhurbaşkanımıza savaş açan bir yaklaşım kabul edilemez. Demirtaş’ın (HDP Başkanı) açıklamaları adeta süreci zehirlemiştir, iklimi bozmuştur”
“İklim” dediği Tayyip’in değişken hava durumu!…
Demirtaş “Seni Başkan yaptırmayacağız” dedi, Tayyip’in iklimi bozuldu, hayallerine kar yağmaya başladı!..
* * *
Yahu bu kaçıncı çark?..
İktidarın bu kaçıncı kişilik sınavı?..
Tayyip şeffaflık yasasında bunlara bir giydirdi, hemen çark edip, yasa tasarısı rafa kalktı…
Tayyip meydan meydan dolaşıp “Faiz lobisi” diye bağırdı, bunların dizleri titredi…
Ve Hakan Fidan olayı…
MİT Müsteşarı, yetki onda sanıp Sadrazamla konuştu milletvekili olmak için istifa etti, AKP merkezine gitti aday oldu, eğilim yoklamasına girdi, Sultan parmağını sallayınca kimse direnemedi…
Adaylığını çekti ve Sadrazam onu tekrar MİT’in başına atadı…
Peki bu Sadrazam ne iş yapar?..
* * *
Son olay…
Sadrazam “Olay kapanmıştır” dedi, onun muavini Yalçın da konuştu:
“AK Parti büyük bir ailedir ve erdemler hareketidir. Kişisel polemikler bu büyük yapıya zarar vermez”
Kapanmış…
Kişisel polemiklermiş, erdemler hareketiymiş!..
Yahu bu ülkenin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü çıkmış, aynı partinin belediye başkanı için “Ankara’yı parsel parsel sattı, plan değişiklikleri yaptı, Fethullahçıların kucağına oturdu” diyor…
Bunlar “kişisel polemik” mi?..
Nerede bu “erdemler” hareketi?..
* * *
Bunlar bizi salak yerine koyuyorlar!..
Laf kalabalığına getirip aklımızla alay ediyorlar…
Kaçak Saray’dan yumruğu yiye yiye pestile döndüler;
Devlet idaresini ortaoyunu haline getirdiler hâlâ çıkıp konuşabiliyorlar!..
Bakana kelepçe!..
Ukrayna rüşvet ve yolsuzluklar cenneti halinde…
Kim kime dumduma…
Demokrasi, hukuk filan hak getire…
Ama orada bile bir bakan ile yardımcısının bileklerine, üstelik bakanlar kurulu toplantısında kelepçe geçirilebiliyor…
Yolsuzluk yapmışlar…
Yahu çıkın, “Yalan, darbe teşebbüsü” deyin…
“Ukrayna’daki paralel yapının paralel polisleri kumpas kurdu” deyin…
Karşınızda Türkiye var, “darbe teşebbüsüne” maruz kalmış 4 bakan ile dönemin Başbakanı var…
Hiç mi ders almazsınız, sizde bir gram bile akıl yok mu?..
Siz ne şapşal adamlarsınız!..