Zavallılar!.. ATATÜRK’ü unutturamazsınız!..
Atatürk’ü unutturamazlar!..
Mehmet TÜRKER

Düşmanları unutmamış…
Bunlar unutturmaya çalışıyorlar!..
Diyanet İşleri Başkanlığı, 18 Mart Çanakkale Zaferi hutbesinde adını silmiş…
Kimin?..
Çanakkale’de destan yazan ve kendi kurumlarının kurucusu olan Mustafa Kemal’in adını!..
Be hey gafiller, Atatürk’ün adını hutbeden silersiniz de, Türk Milleti’nin kalbinden nasıl sileceksiniz?!.
* * *
Bu iktidar tam 13 yıldır sistematik olarak Atatürk’ün adını unutturmaya çalışıyor…
Tayyip mecbur kaldıkça “Mustafa Kemal” diyor, fakat asla “Atatürk” adını ağzına almıyor…
Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale savaşlarının parlayan yıldızı, korkusuz savaşçısıydı…
Çanakkale başlı başına bir destan…
Ancak…
Bu savaşta Türklerin tarih yazmasından sonra İngilizler bando mızıkayla Çanakkale’den geçip zırhlılarını Dolmabahçe önlerinde demirlediler, toplarını saraya çevirdiler…
* * *
Payitaht işgal edilmiş, padişah sarayında esir düşmüştü…
Sadece İstanbul değil, yurdun dört bir yanı İngiliz, Fransız, Yunan, İtalyan işgali altındaydı…
Milli Mücadele meşalesini yakan yine Atatürk oldu…
Kurtuluş Savaşı Türk Ulusunun dirilişiydi…
Anadolu toprakları işgalden kurtarıldı, Yunan İzmir’de denize döküldü…
Tayyip ve Ahmet’in ecdadından Vahdettin, İngiliz zırhlısına binerek kaçtı, sonra da İngilizler kıçlarına baka baka İstanbul’u terk ettiler…
* * *
Çanakkale’yi geçemeyen İngiliz ve Fransız zırhlıları bando mızıkayla Dolmabahçe önlerine demirlediğinde, “Geldikleri gibi giderler” diyen, daha anaları bile doğmamış Tayyip’le Ahmet değil, Mustafa Kemal’di…
Şimdi unutturacaklarmış,,,
Bu iktidar da, bu iktidarın Diyanet İşleri de avcunu yalar!..
* * *
Sadrazam Ahmet dün Çanakkale’de kükrüyordu!!!..
Gören de Çanakkale Savaşı’nın muzaffer komutanı zanneder…
O tarihte Osmanlı teknolojiye ayak uyduramamış, ama bugün “Sayın Cumhurbaşkanı” ile birlikte savaş sanayiini geliştiriyorlarmış; o tarihte Osmanlı askerinin attığı her kurşun için Düyunu Umumiye borçlanıyorlarmış ama şimdi IMF’ye borcumuzu ödemişiz!..
Yeni Türkiye namerde muhtaç olmuyormuş!..
Bu şahıs çıkmış, her iki cümlenin arasına “Sayın cumhurbaşkanımız” lafını sokarak, Çanakkale Zaferi kutlamalarında bile AKP propagandası yapıyor…
İşin komik tarafı, “ecdat ecdat” diye pek övündükleri Osmanlı’yı küçük düşürüyor…
Ben uyarmış olayım, bu ecdat meselesinde Tayyip’ten laf işitebilir…
* * *
Diyanet İşleri Atatürk’ün adını hutbeden çıkarmış ha?..
Ne müthiş bir zavallılık!..
Siz hutbeden çıkarabilirsiniz ama Türk Milleti’nin yüreğinden söküp atamazsınız!..
Bu iktidar 13 yıl
boyunca her türlü atraksiyonla bütün gücünü kullanarak Atatürk’ü unutturmaya çalıştı, başaramadı…
Çünkü o mavi gözlerdeki ateş, Türk Milleti’nin kalbinde alev alev yanmaya devam ediyor…
Haddin değil!..
Bunlar artık kendilerini ilah zannetmeye başladılar galiba…
13 yıldır tek parti iktidarı olmanın verdiği kibirle hareket etmeyi kendilerine hak olarak görmeye başladılar…
Sadrazam Ahmet çıkmış, türbanlı Merve Kavakçı’yı, daha doğrusu türbanını savunmak için rahmetli Ecevit’e dil uzatıyor, onun adına özür diliyor…
AKP kadın kolları toplantısında, “Bu kadına haddini bildirin, diyen bir başbakanın bu topraklarda hükmetmesi dolayısıyla bütün kadınlardan özür diliyorum. Onun adına da özür diliyorum” diyor…
Sen kimsin ki Ecevit’in adına özür diliyorsun?..
Nitekim eşi Rahşan Ecevit “Kimsenin hayatta olmayan eşimin adına özür dileme hakkı yoktur” diyerek gereken cevabı verdi…
Ahmet’in hakkı da yoktur, haddi de değildir…
Sen kendi cumhurbaşkanına bak, özür dileyeceksen asıl onun adına kadınlardan onlarca defa özür dile…