Altın mozaikli “KAÇAK” Kaşane ve İsraf ile insaf!..
Atatürk kiiim Tayyip kim!..
Mehmet TÜRKER

Tabloda kalpaklı Mustafa Kemal Atatürk ve Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev de var…
İnsanoğlu bu normaldir, Tayyip biraz bozuluyor tabii…
Nazarbayev’e dönüp, “Sizi yan yana koymuşlar” diyor…
Nazarbayev manzarayı çakıyor, manidar bir tebessümle yanındakilere, “Tayyip Bey’i de Atatürk’ün yanına koyun” diyor!..
* * *
Nazarbayev, Tayyip’le dalgasını mı geçiyor, yoksa o portreye Tayyip’in de konulmasını gerçekten mi istedi, onu zaman gösterecek…
Ama Tayyip’in herhangi bir itirazı yok…
Tevazu yok!..
“Yok canım, olur mu öyle şey teşekkür ederim” demiyor…
Belli ki Atatürk’le eşitlenmek Nazarbayev’in gırgırı da olsa hoşuna gidiyor!..
Ama elbette…
Tayyip’in Atatürk’ten aşağı kalır yeri mi var?!.
* * *
O asrın lideri değil, asırların lideri…
Her ne kadar Sadrazam Ahmet erken davranıp beyaz kefenli Alparslan rolünü çaldıysa da
1071’den sonra Tayyip’e kalan asırlar var!..
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethetmiş olabilir…
Ama Tayyip İstanbul’u bir değil, beş değil, 100 değil, yüzlerce defa fethetti…
Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı topraklarını uçsuz uçaksız hale getirdi ama…
Şimdi adını anmasalar da, Tayyip iki yıl öncesinde Arap sokaklarını fethetmiş, posterleri direklere asılmıştı…
* * *
Mustafa Kemal garpta, şarkta savaşlardaydı…
Çanakkale’de…
Kurtuluş Savaşı’nda…
Savaş meydanlarından geldi…
Ne var?..
Tayyip de Kasımpaşa sokaklarından geldi…
Şu kısmete bakın, Atatürk cumhuriyeti kurdu, o cumhuriyetin başı şimdi Tayyip oldu!..
O iktidara gelinceye kadar Türkiye’de taş taş üstüne konulmadı, ne varsa Tayyip yaptı…
Birinci köprü, ikinci köprü, Atatürk Hava Limanı, Sabiha Gökçen Hava Limanı, otoyollar, köprüler, tüneller, viyadükler, barajlar ve GAP…
Cumhuriyet döneminde yapılan bütün fabrikalar, bütün kuruluşlar arazileriyle birlikte ölmüş eşek fiyatına satıldı ama…
Yarattığı eserlerle dünyaya parmak ısırttı, Türkiye’yi imam eğitimine geçirerek muasır medeniyetlerin de iki boy üzerine zıplattı!..
Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin duvarındaki büyük tabloda cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ile Kasımpaşalı Tayyip yan yana…
Ölümsüz Atatürk’ün kemiklerini sızlatacak da en çok bu olur kuşkusuz…
* * *
Asırların lideri Tayyip dün İstanbul Salacak’ta bisiklete biniyordu…
Bir sağa bir sola yalpalanarak…
Dengeyi tutturabilmek için ter döktü, güç bela düşmekten kurtuldu…
Bisiklet bu…
At değil ki sırtından atsın!..
İsraf ve insaf!..
Milletvekilliğinin sona ermesine 48 gün kala Sadrazam muavini Bülent Arınç, “israf gözyaşları” döküyor… Devlette israf çokmuş…
Şimdiye kadar nerelerdeydin muhterem?..
Bunca saltanat, oluk oluk akan trilyonlar, vur patlasın çal oynasın…
Ülke nüfusunun üçte ikisi açlık ve yoksulluk sınırında kıvranır, geri kalan üçte birinin çoğunluğu da paralarını kaymak tabakaya kaptırırken, Bülent Arınç o saadet günlerinin önde gidenlerindendi…
Sıra sıra Mercedesler, cipler, uçaklar, helikopterler, danışmanlar, korumalar tam bir Lale Devri…
Ve 1 katrilyon 370 trilyon liraya yapılan 1150 odalı kaçak saray, ilaveten Tayyip’e hamamlı, saunalı, jakuzili, yüzme havuzlu altın mozaikli kaşane; bahçede organik tarım, bıldırcın yumurtaları…
İsraf ve insaf…
Bunların hepsi sizin değil, fakir fukara bu halkın cebinden çıktı, ama hiçbiriniz “el insaf” demediniz…
Arap yağı bol bulunca başına sürermiş…
İnsaf be, insaf!..