AKP’nin seçimlere ‘HİLE EKİBİ’
Seçmen desteği hızla eriyen AKP’nin, il ve ilçe seçim kurullarında hazırlık yaptığı, 3.500 kişilik ‘hile ekibi’ kurduğu belirtiliyor. Dünyada ‘hileye açık’ diye yasaklanan seçim yazılımı Türkiye’de kullanılıyor...Yine hile hazırlığı
Önce 91 bin kayıtlı seçmenin bulunduğu Bern Konsolosluğu'nda sandıkların saklandığı odanın anahtarını AKP temsilcisi götürünce, kriptolu odada, mühürlü zarf içinde bulunan yedek anahtarlar kimsenin haberi olmadan devreye sokuldu...
Ardından özellikle yurt dışında oy kullanan CHP'li seçmenlerin Almanya'da olduğu halde Yunanistan gibi ülkelere kayıt edildiği anlaşıldı. Görevli sayısı az olduğu için AKP'li imam ve konsolosluk memurlarının görevlendirildiği sandıklarda da hileler ortaya çıktı.
Frankfurt'ta imam Hasan Tüfek iki kez oy kullanırken suç üstü yakalandı. Düsseldorf'taki bir başka sandık görevlisi imam, oy verenleri AKP'ye yönlendirirken yakalandı.
3500 kişilik ekip HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP'nin Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu denetiminde yurt çapında 3 bin 500 kişilik bir ekiple "hile yapmaya" hazırlandığını duyurdu. Yakın geçmişte yapılan cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerinde oy sayımı sırasında şüpheli elektrik kesintileri yaşandı.
Fazla oy pusulaları, dijital ortamda birbirini tutmayan sandık kayıtları kamuoyunun gündemine taşındı. Seçim hileleri konusunda harekete geçen CHP, şimdiden çalışmalara başladı. AKP sahte seçmen ekliyor CHP Bilgi ve İletişim Teknolojileri Merkezi (BİTEM), nüfus ve seçmen kayıtlarının analiz raporu hazırladı. Raporda, 2011 seçimlerinde fazladan 19 milyon pusula basıldığı, kütüklere sahte seçmen eklendiği ve seçmenlerin kayıtlardan silindiği yer aldı.
CHP, BİTEM ile bu sandık hilelerini engellemeyi planlıyor. Bu konuda görüştüğümüz CHP İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Erdal Aksünger, sandık güvenliği konusunda çekincelerini dile getirdiklerini, ancak ne YSK ne diğer kurumlar tarafından ısrarla harekete geçilmediğini söyledi. AKP'nin sahte seçmen ekleme, çıkarma, boş oy pusulası basma gibi hilelere başvurduğunu belirten BİTEM'in başındaki Aksünger, özellikle oy pusulaların mühürlenmesi ve tutanakların aktarılması konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Seçime gitmeden dahi seçim hileleri konusunda birçok duyum aldıklarını belirten Aksünger, "Fazla seçim pusulalarının basılması, sahte seçmenlerin eklenmesi ve çıkartılmasının, dijital ortama geçirilirken yaşanacak sıkıntılar duyumlarımızın başında geliyor. Sezgin Tanrıkulu'nun konu hakkında verdiği soru önergesine hala cevap almış değiliz" dedi.
'Oy çalmaya çalışacaklar'
Sandık ve seçim güvenliği için 2014 yılında kurulan Oy ve Ötesi Derneği de 7 Haziran seçimlerinde Türkiye'deki oyların yüzde 62'sine dokunmak, 45 il ve 162 ilçede bulunmak amacıyla çalışmalarına başladı. Dernek yetkilisi Ediz Hafızoğlu, gönüllü insanların oluşturduğu geniş bir ekiple seçimlere hazırlandıklarını belirtirken, AKP'nin oy çalmak için elinden geleni yapacağını söyledi.
'Daha çok taşrada yapıyorlar'
Seçim hilelerinin daha çok taşra bölgelerinde yoğunlaştığını vurgulayan Hafızoğlu, ayrıca AKP hariç tüm partilerden eşit sayıda insanın seçimde çalışmak için gönüllü olacağını ekledi. Seçim hilesi konusunda birçok duyum aldıklarını ancak hem sandık başında hem de dijital ortama geçirilirken gönüllülerinin tutanak tutarak oyları savunacağını söyledi.
Sandıkta kaybedip secsis’te kazanmak!
Seçimler yaklaşırken ve AKP hızla oy kaybederken ortaya çıkan 'hile' söylentileri dijital alandaki boşluğa odaklanıyor. YSK ise dijital alanda beklenen önlemleri almaktan kaçınıyor YURT’un 9 Mayıs tarihli manşeti ile dikkat çektiği “seçim hileleri” tartışması, Cemaatin Twitter fenomeni Fuat Avni’nin hafta sonu ifşaatları ile alevlendi.
O’nun iddiası seçimlerin AKP’yi tek başına iktidar yapacak oranlarla ayarlanmasıydı. Fuat Avni, Saray’ın talimatı ile düşük olan yüzdelerle oynanacağını, AKP'nin oy oranının yüzde 45, CHP'nin 25, MHP'nin 16, HDP’nin ise yüzde 9 gösterileceğini ileri sürüyordu. CHP’nin bilişim uzmanı Erdal Aksünger tarafından hazırlanan raporda ise 2011 seçimlerinde yapılan hileler somut örneklerle anlatılıyordu. Seçimlere haftalar kaldı ve insanların kafasındaki kuşku giderek büyüyor... Seçmenin büyük bölümü sandığa atacağı oyun partisine yazılacağını garanti görmüyor. Peki, sandıkta kaybedip, bilgisayar başında kazanmak mümkün mü?
ABD'de yakalanmıştı
Seçimlerde verilerle oynanabileceğine dair içeride ve dışarıda iddialar, suçlamalar, tartışmalar var... En tipik örnek okyanus ötesinden... Yıl 2004. ABD Başkanlık seçimleri yapılıyor. California Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre, 2004 seçimlerinde Florida’da kuşkulu oy yazımı tespit ediliyor. Elektronik cihazlardan kaynaklanan hatalı yazım sonucu Bush’un hanesine 130.000-260.000 civarında oy ilave edildiği tahmin ediliyor. Nedeni müdahaleye hayli açık olan “kapalı kaynak kodlu” yazılım kullanılması... Mahkemelere taşınan somut olaylara ve CHP’nin “seçim hileleri” raporuna göre fazlasıyla var...
Türkiye’de örnekleri var mı?
Yığma, bindirme, ölü, sahte seçmene oy kullandırılması, seçmenlerin listeden düşürülmesi, sandık çevresinde yapılan hileler ilk akla gelenler. CHP raporunda SEÇSİS’e müdahale kuşkusu da dile getiriliyordu...
Nedir SEÇSİS?
YSK’da seçimle ilgili her türlü veri, bilgi ve belgenin üretildiği ve saklandığı bir bilgi sistemi... SEÇSİS, yazılımı Java programlama dili ile web tabanlı olarak HAVELSAN A.Ş. mühendisleri ile YSK personelinin ortak çalışması sonucu hazırlanmış. Yazılım Oracle veri tabanı üzerinde çalışıyor. SEÇSİS donanımları, ilçelerdeki kişisel bilgisayar sistemleri ile, merkezdeki büyük boy veri tabanı ve uygulama sunucularından oluşuyor. ‘YSK Kurum Ağı’ olarak adlandırılan sisteme kurum personelinden başkasının erişemediği, verilerin kriptolandığı da ileri sürülüyor. Bu sisteme dışarıdan ya da içeriden girmek, verilerle oynamak ya da kamuoyunda tartışıldığı gibi sonuçları iktidar lehine ayarlamak olanaklı mı?
Bilişimciler kaygılı
Görüştüğüm bilişim uzmanları, denetimi mümkün olmayan “kapalı kaynak kod yazılımı” kullanıldığı için bunun yapılabileceğini ifade ediyorlar.
“Hile” iddialarının ortadan kaldırılması için “açık kaynak kodlu yazılıma” geçilmesini öneriyorlar. Bu sistem denetimi yapılabildiği için dünyada da “güvenli” bulunuyor. Ancak bu da yeterli değil... SEÇSİS’in saydamlaştırılması için bağımsız ve sivil uzmanlar ile siyasi partilerin denetimine açılması zorunlu görülüyor. Bu noktada kritik soru şu: YSK kontrolündeki bilgi işlem merkezinde neden seçime girme hakkı bulunan siyasi partiler temsilci bulunduramıyor? Yanıt bekleyen diğer soru; neden SEÇSİS alt yapısı UYAP’dan bağımsız hale getirilmiyor? Müdahale kolay olsun diye mi? Tablo bu... Bu koşullarda sandıkta kaybedip, SEÇSİS’te kazanmak mümkün mü?
Dünyada yasaklanan sistem
Türkiye'de Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi (SEÇSİS), 2005 yılında açılan ihale sonucu KOÇ Sistem A.Ş. firması tarafından Türkiye'ye getirildi. ABD'de programlanan sistemi üreten Sun Microsystems şirketi, ülkesinde seçimlerde şaibeden yargılanıyor. Yunanistan'da ise muhalefetin itirazları sonucu kullanımı engellenen elektronik seçim değerlendirme sistemi, kritik 7 Haziran seçimi öncesi yeniden tartışma yarattı. Söz konusu sistem hakkında konunun uzmanı yazılımcılar, bilgisayar teknolojisinin niteliği gereği, "her an dışarıdan müdahaleye açık" uyarıları yapıyor.
Yurt