‘SOMA’ bile duyarsızlığı kıramadı!
İş Cinayetleri Almanağı 2014 verilerine göre 2014'te en az 1886 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Almanağı hazırlayan Adalet Arayana Destek Grubu'ndan Eylem Can, 301 maden işçisinin can verdiği Soma'nın bile iş güvenliğine olan duyarsızlığı kıramadığını söylüyor...2014’te 1886 işçi can verdi

“Biliyorum arkamdan iki gün ağlayıp üçüncü gün unutacaksınız. Hayatınıza hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksiniz. Soma'da ölen 301 maden işçisi gibi. Şimdi diyorum ki, iş buldum, ekmek buldum diye sevinirken güvenlik önlemlerinin alınmamasından, gerekli eğitimin verilememesinden, altyapı eksikliğinden canımdan oldum. Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere tüm sorumluların yasalarca cezalandırılması en büyük dileğimdir. Ceza alsınlar ki aynı hatalar yaşanamsın. Güle güle...”
Bu mektup, 28 yaşında Zafer Açıkgöz'ün son mektubu oldu.
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde taşeron işçi olarak çalışan Zafer Açıkgöz'ün eline çöp boşalttığı esnada enjektör battı. Buna rağmen çıplak elle kanalizasyon temizlemeye zorlandı ve enfeksiyon kaptı.
Hepatit B teşhisi konan Akçıkgöz, karaciğer yetmezliği nedeniyle geçtiğimiz yıl hayatını kaybetti. O artık yok ama son dileği, aslında hepimizin dileği. ''Tüm sorumlular ceza alsın ki aynı hatalar yaşanmasın...''
En az 14 çocuk işçi öldü
Adalet Arayana Destek Grubu tarafından hazırlanan ''İş Cinayetleri Almanağı 2015'', Açıkgöz'ün bu mektubu ile başlıyor ve iş güvenliği konusunda Türkiye adına utanç verici tablolarla devam ediyor. Almanak'ta yer alan istatistiklere göre 2014'te en az 1886 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu rakam 2012'de en az 878, 2013'te ise 1235'ti. 2014'te hayatını kaybedenlerden en az 54'ü ise 18 yaş altındaki çocuk işçiler.
'Maske korumuyormuş...'
Almanakta iş cinayetlerine ilişkin istatistiki verilerin yanı sıra işçilerin hayatlarından kesitler de yer alıyor. Silikozis teşhisi konulan Gürhan Yüksel şöyle anlatıyor hikayesini: ''1990'dan 2009 yılına kadar Eczacıbaşı'na ait Vitra seramik fabrikasında sırlama işçisi olarak çalıştım. Gayet tozlu bir iş. Havalandırma olur ama bakımı yapılmadığı için dopru düzgün çalışmaz. Bir de bez maske verirler ama bunu taksan da çıkardığında ağzının içinde kıtır kıtır tozları hissedersin. Dünya kadar toz yutarsın ama tozun sana zarar vereceğinden haberin olmaz. Havalandırmanın yetersiz olduğunu, maskenin korumadığını slikozis olunca anladık.''
Gürhan Yüksel gibi kaç kişi var? Sayısı bile bilinmiyor. Adalet Arayana Destek Grubu'ndan Eylem Can, ''Bir yanda hayatını kaybedenler. Bir yanda çalışamayacak duruma gelenler var. Meslek hastalıklarına dair net bir rakam yok. Sadece biz değil doktorlar da bilmiyor. İşçiler meslek hastası olduklarını ispatlayamıyorlar'' diyor. Almanağın hazırlanış sürecini, iş cinayetlerine ve meslek hastalıklarına dair verileri Eylem Can ile konuştuk...
- 3 yıldır İş Cinayetleri Almanağı'nı çıkarıyorsunuz. Bu Almanak nasıl hazırlanıyor?
Adalet Arayana Destek Grubu olarak 2012'den beri farklı işlerde çalışan 100 gönüllü arkadaşımız ile çalışarak almanağı hazırlıyoruz. Editör ve tasarımcımız son haline getiriyor. İşçi Sağlığı ve Güvenliği Merkezi düzenli olarak iş cinayetlerine ilişkin istatistikleri düzenliyor. Biz de bunu baz alarak, bize ulaşan bilgiler ve ulusal basından derlediklerimiz ile birlikte bu bilgileri aylık raporlar haline getiriyoruz. Bunu yaparken soğuk istatistik olmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. Ulaşabildiğimiz işçilerin hayatlarına dair öyküleri taşıyoruz. Özellikle işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmaması nedeniyle işçilerin hayatlarını kaybettiğini vurgulamaya çalışıyoruz.
- Rakamlara bakacak olursak, 2014'te karşımızda nasıl bir tablo var?
Almanağın ilk bölümünde istatistikler yer alıyor. Bu rakamları ülkenin utanç vesikası olarak görüyoruz. 2014'te en az 1886 işçi hayatını kaybetti. 2012'den beri bu almanağı çıkarıyoruz ve her yıl ölümlerde artış yaşanıyor. 2015'in ilk 4 ayında işçi ölümü sayısı 481'i geçti. - İş cinayetlerinde hangi sektörler ön plana çıkıyor? İnşaat, maden ve tarım sektörleri. 2014 yılında en az 423 işçi inşaat-yol, 386 işçi maden, 309 işçi tarım sektöründe çalışırken hayatını kaybetti.
'Meslek hastalığı dedi, atıldı'
- Almanakta meslek hastalıklarına ayrı bir bölüm ayrılmış...
Evet ikinci bölümde meslek hastalıkları yer alıyor. İşçi ölümlerinin yüzde on dördü iş cinayeti, yüzde 86'sı ise meslek hastalıkları nedeniyle gerçekleşiyor. Meslek hastalıklarına dair net bir rakam yok. Sadece biz değil doktorlar da bilmiyor. İşçiler meslek hastası olduklarını ispatlayamıyorlar. Bu konuda mücadele eden doktorlara meslek hastalığı nedir, iş yeri hekimleri meslek hastalığı tespit ettiklerinde nelerle karşılaşıyorlar diye sorduk. Örneğin Ahmet Tellioğlu, çalıştığı iş yerinde meslek hastalığı tespit ettiği için işten çıkarıldı. Doktorlar tespit konusunda bağımsız olamıyorlar. Bunun yanı sıra sahaya çıkıp işçilerin kendi sözlerini söylemelerini istedik. Bunun için de Şişecam, Toyota gibi firmaların fabrikalarındaki işçiler ile konuştuk.
- Meslek hastalığına yakalanan işçiler neler yaşıyor?
Bir sürü alanda Silikozis hastalığı var. Cam, mermer, seramik gibi farklı sektörlerin işçileri. Fabrikada günde 600 kere aynı hareketleri yapma nedeniyle iskelet bozukluğu olan işçiler de vardı. Kolunu kıpırdatamayan bir işçi 3 yaşındaki çocuğunu uzun süredir kucağına alamadığından şikayet ediyordu. Meslek hastalarının sesleri duyulmuyor. Bu bir işçinin söylemi: ''İşçiler paçavra gibi bir kenara atılıyor.'' Bir tarafta hayatını kaybedenler, bir tarafta ölümü bekleyenler ya da hayat kalitesi ciddi şekilde düşenler var.
- Almanağın çıkışı 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği maden faciasının yıl dönümüne denk geldi. Almanakta Soma davasına da yer verilmiş...
Dava kısmında bizim 30 gönüllü hukukçumuz ile müdahil olduğıumuz davalara yer veriyoruz ama Soma'ya yer vermemek olmazdı. Soma herkesin içinin yangını. Ayrıca Adalet Arayan İşçi Aileleri'nin gönüllü avukatlarından Berrin Demir de Soma'da iki kuzenini kaybetti. Torunlar'da asansörde yaşanan iş cinayeti davasına da avukatlarımız izleyici olarak katıldılar. Onu da almanağımıza aldık.
- 2014'te hayatını kaybeden işçilerden 54'ü çocuk işçi.
Onlara yönelik bir çalışmanız var mı? Sahaya inerek çalışan çocuklarla görüşmelere başladık. Atık kağıt işçisi 10 yaşındaki bir çocukla konuştum. İşinin zor olmadığını söyledi ama üç dakika sonra ''Annene babana maaş bağlansa çalışır mıydın? Bu saatte oyun oynuyor olmak istemez miydin?'' deyince ''Niye çalışayım ki oyun oynardım arkadaşlarımla'' diyor. Hem zor şartlarda hem az paraya çalışıyorlar hem de hayatlarını kaybediyorlar. Kamuoyu baskısıyla çocukların çalışmayacağı bir ortam hazırlanmalı.
'İhmal ve kâr hırsı öldürüyor'
- Soma'da yaşanan büyük maden faciası yankı uyandırmıştı ama aslında işçiler her gün ihmal nedeniyle ölüyor. Sizce Soma'nın uyandırdığı yankı bir kamuoyu oluşturdu mu?
Bizim temenimiz Soma'nın duyarsızlık durumunu kırmasıydı. Maalesef bunu Soma bile kırmadı. 1886 işçinin tek tek hesabı sorulmadığı sürece Soma'nın hesabını soramayız, işçi cinayetlerini önleyemeyiz. Hepsinin hesabı sorulsa, bir ceza davasının yanında binlerce kişi olsa patrondan yana kararlar çıkmaz. ''Kaza değil cinayet''i artık bu ülkede herkes söylüyor ve bu çok önemli. Cinayeti ajitasyon olsun diye söylemiyoruz. Önlenebilir ve öngörülebilir bir olaya kaza denilemez. Burada işçinin canının ucuz olması var. İhmal var. Kar hırsı var. İşçileri ihmal ve kar hırsı öldürüyor.