‘Soma’yı unutma, unutturma’
Türkiye'nin en büyük iş cinayetinin birinci yıldönümünde işçi aileleri ve Soma halkı yarınki büyük mitinge hazırlanıyor. Hala acısı dinmeyen, failleri cezalandırılmayan katliam çeşitli eylem, etkinlik ve protesto gösterileriyle anılacak...Soma, katliamın hesabını soracak

Yarın aileler öncülüğünde yapılacak büyük mitingden sonra, 13 Mayıs’ta Kınık’ta, ve 16 Mayıs’ta bu defa sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının çağrısı ile Soma’da mitingler yapılacak...
Yarın yapılacak miting için hazırlanan Soma’da facianın yaşandığı günlerin kasvet ve çaresizliği yerini Madenci eşleri kadınların yarattığı öfkeli rüzgara bıraktı. Başbakan Erdoğan’ın Danışmanı Yusuf Yerkel’in bir madenci yakınını tekmelediği o fotoğrafla başlayan bu öfke kadınlarla büyüdü.
Akhisar’da başlayan davanın takipçisi olan Soma’lı madenci eşlerinin yarattığı enerji AKP iktidarını ürkütmüş görünüyor. 10 Mayıs’ta yapılacak mitinge karşı AKP’li politikacılar farklı yöntemler deniyor. Kadınları belediyenin düzenlediği hayır etkinliklerinde toplayarak, mitinge katılmamaları için baskı yapmak, yine kadınları “anneler günü” için Ankara’ya davet” edip, “her türlü masrafın karşılanacağını belirtmek” bunlar arasında.
Eski bir madenci olan ve Zonguldak da uzun yıllar Maden İş Sendikası’nın yöneticiliğini yapan Kamil Kartal facianın yıldönümünden üç gün önce 10 Mayıs’ta yapılacak mitingi “13 Mayıs günü insanlar, hayır, mezarlık ziyaretleri yapacak. Bu yüzden önce yapmayı planladık” diye anlatıyor.
Kartal, faciada devletin çeşitli vaatlerde bulunduğunu hatırlatarak bunların önemli bir kısmının yerine getirilmediğini söylüyor. “Devam etmekte olan bir ceza davası var” diyen Kartal, bu davanın sağlıklı sonuçlanabilmesi ve gerçek sorumlulardan Enerji Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere TKİ Genel Müdürlüğü’nün de bu yargı sürecine dahil edilmesi için böyle mitingi gerçekleştirdiklerini vurguluyor.
‘Soma’yı unutma, unutturma’
Kamil Kartal , “Facianın yaşandığı ilk günlerde insanların üzerinde ciddi bir baskı vardı. Aileler yardım alamayacaklarından, işçiler ise iş bulamayacaklarından dolayı korkuyorlardı. Bu korku sermayenin patlayan ateşi söndürme becerisini gösterdi. Bu durum işçiler üzerinde bir yılgınlık yarattı.
Üçbine yakın madencinin işten çıkarılmasıyla herkes sindirildi. Ancak sermaye ve iktidarın beklemediği bir avuç kadının yargı ‘yeter’ demesi oldu. Yargı sürecinde bir avuç kadın davalarının açılamaması, uzaması, savcıların dava açılması için mahkemeye gönderdiği dilekçelerinin reddedilmesi ile ayağa kalktı. Bir dernek çatısı altında toplandılar ve ‘Unutacak mıyız? Hesap soracak mıyız?’ tartışmaları başladı.
Bu süreçte, her ayın 13’ünde önce Soma’da sonra Türkiye’nin her yerinde ‘Soma’yı unutma, unutturma’ diye bir çalışma başlattık. Önceleri az sayıda aile ile yürüdük ama bu güven ilişkisinin oluşmasını sağladı. Dernek çatısı altında şu an biraraya gelen 100’e yakın aile bulunuyor”.
‘Biz istersek başarırız’
Ailelerin artık ‘biz istersek başarırız’ dediğini belirten Kartal yarın yapılacak mitingin 13 Mayıs’ı besleyeceğini ve halkı etkileyeceğini söylüyor. Ayrıca 15 Haziran’da başlayacak ceza davalarının kamuoyunda destek bulmasını ve ailelerin daha fazla bu sürece katılmasını sağlayacak.
Kamil Kartal’ın altını çizdiği en önemli mesele ise ölenler için adalet arayışı sürerken aynı koşullarda yaşamaya çalışan binlerce işçi. Kartal “Eğer burada güçlü bir karşı çıkış sağlanabilirse bunun seçimlere etkisi olacağını ve ülkeyi işçi mezarlığına çeviren iktidarı tahtından düşüreceğini umuyoruz” diyor.