Türkiye’yi uyandıran ‘GEZİ’ kıvılcımı
Gezi Parkı’nda ağaç nöbetiyle başlayıp AKP’nin ve polisinin muazzam şiddetiyle bir halk hareketine dönüşen Haziran İsyanı’nın ikinci yıldönümü. İlk günden beri parkta olan, isyana damgasını vuran gençler YURT’a konuştu...Türkiye’yi uyandıran kıvılcım

Cumhuriyet tarihinin en önemli eylemlerinden Haziran Direnişi'nin ikinci yıldönümü kutlanacak...
Taksim Gezi Parkı’nda AKP iktidarı tarafından yapılmak istenen Topçu Kışlası için Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesine tepki olarak başlayan direniş, 2013 yılında tüm ülkeye dalga dalga yayılan bir isyana dönüştü.
Milyonlarca yurttaş sokaklara çıktı, iktidarın baskıcı politikalarına karşı özgürlük taleplerini dile getirdi.
Ağaçlara sarılanlarla başladı
Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla yaklaşık 60 kişi 27 Mayıs günü Gezi Parkı’nda başlayan yıkımı engellemek için nöbet tutmaya başladı. Yıkım 28 Mayıs günü de yapılmak istendi
Çadırları yakanlar hala meçhul
29 Mayıs günü Tayyip Erdoğan ‘Ne yaparsanız yapın, biz kararı verdik, verdiğimiz gibi bunu işleyeceğiz’ açıklaması yaptı.
30 Mayıs'a gelindiğinde ise nöbet tuan insanlar parkı şenlik havasına çevirdiler. Sökülen 3 ağacın yerine aynı bölgeye bostan kuruldu, fidanlar dikildi,parkın belki de hiç bir zaman görmediği bir kalabalık müzisyenlerin, tiyatrocuların da katılımıyla insanlar Gezi'yi şölen havasında koruyorlardı.
31 Mayıs gününe kadar da yıkımı gerçekleştirmek için ısrar sürdürüldü.31 Mayıs sabahında ise polis Gezi Parkı'nda çadırlarla nöbet tutan insanların üzerine sayısız gaz bombası atarak, çadırları yaktı. Bunun üzerine Gezi Parkı eylemleri fiilen direniş halini aldı. Öğlen saat 12.00'da Taksim Meydanı'ndaki basın açıklamasına da polis saldırdı ve eylemler gün boyunca yüzbinlerce insanın katılımıyla büyüdü.
Devrim mi oluyor?
1 Haziran günü ise polis Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nı terketmek zorunda kaldı. Bu günden sonra direniş Ankara'ya, İzmir'e, Adana'ya ve tüm Türkiye'ye yayıldı. Gezi Parkı'nda 15 Haziran'a kadar sürecek, içerisinde siyasi partilerden, feministlere, LGBTİ'lerden, namaz kılan Müslümanlara kadar her kesimin katıldığı, birçok konserin, etkinliğin yapıldığı bir şölen yaşandı.
Gezi gençliği konuşuyor:
İsyanın sürükleyici gücü
Gezi’nin 2. yıldönümü dolayısıyla direnişin motor gücü olmuş, '90 kuşağı' diye adlandırılan, mizahıyla, aklıyla Gezi'nin ilk gününden beri direnişi büyüten gençliğin temsilcileriyle konuştuk.
Gençliğin mizahı algı yıktı
Gönenç Hacaloğlu / Öğrenci Kolektifleri:
Kampüslerinden çıkarak isyana katılan gençler mizahlarıyla, yaratıcılıklarıyla ve hareketlilikleriyle isyanın sürükleyici gücü oldular. Gezi'de atılan slogan geçerliliğini koruyor: "Bu daha başlangıç mücadeleye devam!" 90 kuşağı "Bu gençlerden bir şey olmaz, bunlar apolitik" algısını yıktı. Gençlik Gezi'de hem halka yönelik saldırılara hem de kentlerin, yaşam alanlarının neoliberal politikalarla yok edilmesine karşı önemli bir toplumsal duyarlılık gösterdi. Berkin Elvan'ın hayatını kaybetmesinin ardından derslerini boykot ettiler. Soma katliamının ardından fakültelerini işgal ettiler.
‘AKP’li Türkiye’ isyan ettirdi
Alican Tüfenkoğlu / FKF:
Haziran, AKP'yi sarsmıştır. Buna rağmen 'Gezi bitti' diye söylentiler dolanıyor. Bu tezi ya Haziranı, Gezi’yi anlamayan ya da halktan korkanların ortaya attığını düşünüyorum. Gezi’deki gençlik kendini bildiği günden bu yana AKP’li bir Türkiye’de yaşamış ve bütün bu olanları daha yakıcı bir şekilde hissetmiş olan kesimdir. AKP’nin uzun yıllardır yaptıklarıyla söyledikleriyle gençlik arasında bir kan uyuşmazlığı kavga halini almıştır. Gençliğin oynadığı bilgisayar oyunları, izlediği diziler politik söze dönüştü. Şimdi de bu dönemi belirleyecek olan da bu kuşağın kendisidir. Geçen iki yıllık dönemde yapılamayanın yapılması da bu kuşağın önümüzdeki döneme damga vurmasıyla olanaklıdır.
Gençler en ön saflardaydı
Buse Söğütlü / Gençlik Muhalefeti:
Kuşkusuz Haziran Direnişi memlekette en geniş kesimlerin sokakları ve meydanları doldurduğu, özgürlük ve eşitlik taleplerini haykırdığı bir direnişti. Fakat özellikle gençler direnişin en ön saflarındaydı. Gençliğin bu meşru-militan refleksi aslında 10 yılı aşkın AKP iktidarının gençlik üzerindeki saldırılarına karşı “artık yeter” çığlığı oldu. Haziran’dan bize kalan ciddi bir miras var. Küçük bir parktan ülkenin tamamına yayılan direniş hattı Türkiye devrimci siyasetinin önemli kılavuzlarından biri oldu.
“Her yerdeyiz”
Taksim Dayanışması, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde yaptığı açıklamada Gezi Direnişinin yıl dönümünde her yerde olacaklarını duyurdu. Açıklama'da,
"Herkes biliyor, son iki yıldır artık farklı bir ülkede yaşıyoruz. Havası, suyu, sesi, kokusu farklılaştı bu ülkenin. İktidarı, muhalefeti, meslek odası, sendikası, genci, yaşlısı, işçisi, işsizi, Türkü, Kürdü artık farklı… Kabul eden için de etmeyen için de hayat farklılaştı…
Bu ülke GEZİ’yi yaşadı.
Haziran’ın sıcağını iliklerine akıttı. Milyonlar şarkılarını dillerinden düşürmeden kararlı ve direngen bir duruşu tarihin içinden geçerek yaşadılar. Cesur yürekli kadınların ve gençlerin büyük bir ağacın yapraklarına dönüşerek kara bir dumanı dağıttığı, nefes aldırdığı bir ülke artık burası… Artık hiçbir şey eskisi gibi değil ve olmayacak…" denildi.
Taksim Dayanışması herkesi 30 Mayıs Cumartesi 14.00'da Gezi Şehitlerinin ailelerininde katılacağı Gezi Direnişi Tablosu'nu açmak için Mimarlar Odası Karaköy Şubesine, 31 Mayıs Pazar günü ise 13.00'da Gezi Parkına, 15.00'da da Abbasağa ve Özgürlük Parkı buluşmalarına davet etti.
YARIN:
Gezi’nin isimsiz kahramanları anlatıyor