Dökülme başladı...
Dökülüş ve döküm
Yekta Güngör ÖZDEN
Milletvekili genel seçimlerinden çıkarılacak nice ders vardır. Cumhuriyetle çağdaşlığa, bilimselliğe, hukuksallığa, demokrasiye atılan adımların, temelini Atatürkçü düşüncenin oluşturduğu Türk Devrimi’yle gerçekleştirilen atılımların 92 yılda getirdiği çizgiyi iyi değerlendirmek ve bundan sonrası için neleri nasıl yapmak gerektiğini saptamak en önemli insanlık ve yurttaşlık görevidir.
Son 13 yılda siyasetçiler başta, hukukçular, bilim insanları, sanatçılar, işadamları, güvenlik-kolluk görevlileri, medya çoğunlukla konumlarına, adlarına, onurlarına uygun durum ve tutum sergileyemediler. Umulan, özlenen duruştan çok uzak kaldılar. Devlet yandaş örgütüne, parti kuruluşuna dönüştürüldü.
Ne kuruluş felsefesi, ne cumhuriyetin nitelikleri, ne de adı gereken özeni görmedi. Hukuk düzeni sözde kaldı. Anayasa’yı, yasaları günümüz cumhurbaşkanı ile günümüz iktidarı çiğnemekten geri kalmadı, çekinmedi. Güç, hukuka aykırı biçimde tek partide tek elde toplandı, kullanıldı. Sorumsuzluk egemen oldu.
Hukuksal güvence, yargı bağımsızlığı, yargıç yansızlığı, üniversite özerkliği, özgürlük kalmadı. Yasal bağlar kalktı. Kişisel ilişkilerle siyasal buyruklar geçerli oldu. İktidar buyrukları yasa yerine geçti. Yargısız infazlar değişik biçimlerde her alanda uygulandı. Kolluk güçleri, karşıt güçler durumuna getirildi. Eğitim düzeni bozulup yıkıldı. Aşiret, ağalık yapısı oluşturuldu. İnanç sömürüsü, cumhurbaşkanının Kur’an gösterileriyle sınır tanımaz oldu.
Bu ortamda, bağış, yardım, değişik sunumlarla oyu istenen yurttaşlar seçim sandıklarına gitti. Dayatma, baskı, gözdağı yanıtını aldı. Kimi yerlerde iktidar savcılığına dönüşen cumhuriyet savcılıkları yanlı savlara girişmekten kaçınacaktır. Dış ilişkilerde perişanlığı, ekonomik şaşkınlığı öncelikle ele almak zorunluluğu açıktır. Bay RTE yansızlığını unutmamak ve anayasal sınırlarına çekilerek andına bağlı kalmak sorumluluğunu kavramalıdır. Bekledikleri oyu bulamayanlar da iyi düşünmeli, özeleştiriyle durumlarını saptamalıdır.
YAŞANANLAR-İZLENENLER
Ayrışma, kutuplaşma arttı. “Sen-ben, biz-siz, bizden-sizden” ölçüsü kayırmaların ve aykırılıkların şifresi oldu. Hukukçuların çoğu iktidarla “uygun adım”a geçti. Yargı kuruluşlarının güven yitirdiğini iktidarcılar bile söyledi. Borçlar, açıklar, işsizlik, hukuksuzluk, adaletsizlik, suç olayları, kadınlara saldırılar, yolsuzluk, hırsızlık, gasp olayları arttı. Yalanlar, içi boş sözler, gerçek dışı anlatımlar birbirine eklendi. Baskı, gözdağı, dayatma iktidarın olağan yöntemi oldu. Gereksiz özeleştirmeler, imar uygulamaları ve ilgilenilmeyen aykırılıklarla toplumun dengesi sarsıldı. Cumhuriyetle kazanılanlar satımlarla, yıkımlarla elden çıkarıldı. Yasaklar, polisin orantısız gücü aldı yürüdü. Teröristlere seçim nedeniyle hoşgörülü davranıldı. “Yeni Türkiye” sloganıyla inkâr, önceki dönemlere, kurtuluşa, kuruculara kadar kötü uzandı. Osmanlı özlemcileri, padişahçılar ve halifeciler kin kusmayı yoğunlaştırdılar. Bağımsız kuruluşlar ele geçirildi, yapıları değişti.
ACI GERÇEKLERDEN
Ülkenin kimi kentlerine gitmek tehlikeli oldu. Yurttaşı “Yarın kapımı kim çalacak, nereye götürüleceğim, başıma ne gelecek” endişesine düşüren korku düzeni ağırlaştı. Her konuda konuşan, sesi kısılan, bağırarak atıp tutan, devlet kesesinden partizanlık yapan, birkaç kez “Var mısınız?” sorusuna çılgınca sesler ve alkışlarla olumlu yanıt veren toplama kalabalıklar türedi. İktidarcılara utanılacak övgülerde bulunuldu. Bay RTE’a “Dinî lider” unvanı takıldı. İktidarı yitirmek ya da yargılanmak korkusuyla olacak yollara düşen Bay RTE, Bahçeli‘nin “Adalet kaçkını” eleştirisini aldı. Katılacağı düzenlemeler için ezan geciktirildi.
İnanç ayrımına soy ayrımları da eklendi. Gölgelenip saygınlığını yitiren kimi katlar en önemli yitiklerdir. Üniversitelerin çoğu miskinler tekkesine döndü ama yargının tümüyle AKP‘nin çamaşır makinesine, oyun masasına dönmesi engellenmeli, önlenmelidir. Asıl sorun RTE ve onu yaldızlayan, onun bağımlılarıdır. Dökülme başladı. AKP iktidarında erken seçime gitmek Türkiye için çok yönden yıkıcı olur. Kazanmak için her yolu izler, her şeyi yaparlar. Kullanılacak çok kimse de bulurlar.
TANI ve SAPTAMA
Seçim her kesim için bir derstir. Başta günümüz Anayasal andına uymayan cumhurbaşkanı, onun buyruğunda dolaşan günümüz cumhurbaşkanı, lâik cumhuriyet karşıtı partilileri, siyasal partiler, üniversiteler, bağımsız kuruluşlar ve kurumlar, özellikle devletin yereldeki temsilcileri, yöneticilerle medyanın utandıran yandaşları. Hattâ dost görünen yabancı devletler. Türk Ulusu’nun seçimlerde verdiği yeni ders iyi algılanmazsa hükûmet kurma çalışmaları yurtseverlikle başarıya ulaşamazsa bugünkünden daha güç durumlara düşülmesi kaçınılmazdır.
Siyasal partiler ve yöneticileri yaşamsal bir sınav karşısındadır. Fırsatı kaosa dönüştürmek suçunu işlememelidirler. Yargıdan, emniyetten başlayarak iyileştirme önlemleri alınmalıdır.