İktidarı yalan üzerine kuranlar...
SEÇİM HİLELERİ
Suay KARAMAN
Demokrasiyi özümseyemeyen toplumlarda yapılan seçimleri, tam
anlamıyla demokratik saymak olanaksızdır. Çünkü demokrasi bilinci
gelişmediği için seçimlere her türlü yolsuzluk ve hile
karıştırılmaktadır. Türk demokrasi tarihine bakınca bunun örneklerini görmek mümkündür. Demokrat Parti iktidarı, genel seçimi yedi ay önceye almış ve 27 Ekim 1957 tarihinde seçim yapılmıştı. 1954 seçimlerine göre %9 oy kaybederek, %47 oy almıştı. 1957 seçiminde yapılan yolsuzluk ve hileler Demokrat Parti’nin sonunu hazırlayan olgulardandı.
Yasal olarak seçim saat 17.00’de bitecekti ancak saat 14.30’da devletin radyosundan henüz oy verme işlemi devam ederken DP’nin kazandığı iller açıklanmaya başladı. CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Devlet Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu arayarak; “bu suçun işlenmesine engel olmanızı rica ediyorum” dedi. Bakan Zorlu, Başbakan Adnan Menderes’e durumu iletti ve radyo yayınının durdurulmasını istedi. Ancak Menderes kararlıydı ve şunları söyledi; “radyo sonuçları açıklamaya devam etsin.”
Bunun üzerine CHP Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdu ve radyo yayını durduruldu. Ancak DP istediğini almış ve bazı CHP’liler, DP kazandı diye sandığa gitmedi. Bu arada radyoevinden yabancı gazetecilere, İsmet İnönü’nün yazılı açıklaması olarak, “seçimi kaybettik; en fazla 120 milletvekili çıkarabiliriz” diye bir kağıt verildi. Birçok yabancı gazeteci haberi doğrulatmak için İnönü’nün yanına gidince gerçek ortaya çıktı: DP iktidarı, yalan söylemenin yanında, yalan belge de düzenliyordu..
27 Ekim gecesi Gaziantep seçimlerini CHP’nin 700 oy farkla kazandığı ilan edildi. Ancak ertesi gün köylerden sayılmamış ve unutulmuş oylar getirildi. Bu kez bin oyla seçimi DP’nin kazandığı açıklandı. CHP’liler il seçim kuruluna itiraz etti ve itirazları kabul edildi. Oylar, tutanaklar, gerekli belgeler adliye binasına götürüldü ve 28 Ekim Pazartesi günü yeniden inceleme yapılacaktı. O gece adliye binası yandı. Bütün oylar yok oldu ve DP’nin galibiyeti kesinlik kazandı.
Kentte gergin bir hava oluştu. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreninde Gaziantepliler belediyeye yürüyüp seçimleri protesto etti. Vali halkın üzerine itfaiye araçlarıyla su sıktırınca olaylar çıktı. Polisin halkı dağıtmak için ateş açmasıyla birlikte, DP binasından da halka ateş açıldı. Olaylarda bir komiser yardımcısı ve bir çocuk yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı. Askeri birliklerin kente girmesiyle olaylar yatıştı. CHP’liler halkı isyana teşvik iddiasıyla Yozgat Cezaevi’nde beş buçuk ay yattı.
Mersin’de yapılan seçim hileleri de olaylara neden oldu. DP’nin seçim hilelerinin ortaya çıkması üzerine, halk sokağa döküldü. Olayları askerler bastırdı. CHP’li Mahmut Boytunç, DP’liler tarafından öldürüldü. Katilin DP Mersin Milletvekili Hüseyin Fırat olduğu yolunda söylentiler çıktı. Cinayetle ilgili haberlere yayın yasağı getirildi.
Ankara, Çanakkale, Giresun, İstanbul, Kayseri, Kütahya, Samsun, Sivas, Tokat gibi birçok kentte de yapılan seçim hileleri, halkı sokağa döktü. İşte bu yüzden 1 Kasım 1957 tarihinde TBMM’nin açılışında Ankara’da olağanüstü güvenlik önlemleri alındı.
Türkiye’nin 27 Mayıs 1960 İhtilaline, böyle seçim hileleriyle sürüklendiğini birçok insan bilmesine karşılık, bu konulara hiç kimse değinmemektedir. Demokrasinin olmadığı bir dönemdeki başbakana “demokrasi yıldızı” demek, havadaki oksijenin varlığını yok saymak anlamındadır. Havadaki oksijeni yok sayanlar, ülkemize çağdaş bir anayasa getirerek, aydınlık saçan 27 Mayıs 1960 Devrimi’ne saldırmaktadırlar.
Toplumda henüz heyecan ve umut yaratmayan 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak seçim sürecinde, cumhurbaşkanının parti lideri gibi propaganda yapması, yargı organlarının tarafsızlığıyla, bağımsızlığıyla ilgili kuşkular, İç Güvenlik Paketi ile vali, kaymakam ve emniyet amirlerine verilen yetkilerin yeterince sorgulanmadığı açıktır. Bütün bunların yanında seçim güvenliğinin, seçmen kütüklerinden başlayan ve seçimin yürütülmesini, bilgisayar ortamındaki yazılımını içine alan çok geniş ve kapsamlı bir anlamı vardır. Ancak özellikle 2007 genel seçimleriyle birlikte seçim güvenliği de yok edilmiştir. Seçim Kontrol Sistem Yazılımı adı verilen SEÇSİS ile yapılan seçimler, toplum üzerinde büyük kuşkulara neden olmaktadır.
Bugün anketlerde %38 dolaylarında görülen AKP’nin oyu, haftaya %45 dolaylarında çıkarsa hiç şaşırmamak gerekir. İktidarı yalan üzerine kurarsanız, yolsuzlukların üzerine oturursanız, hukuktan saparsanız ve seçim hileleri yaparsanız sonunuz gelmiş demektir.
Dün böyleydi, bugün de böyle olacağı kesindir. Gerekli dersleri çıkaramadığınız için, tarih hep tekrarlanmaktadır…
